Kimlik ve Adres Bilgilerinin İlan Edilmesi Zorunluluğu |
26 Mart 2016 | |
Sosyal bilimler uzmanları insanlık tarihini dört çağa ayırıyor; Avcı-Toplayıcı, Tarım, Sanayi ve Bilgi çağları... İsimlerinden de anlaşıldığı üzere her çağ, ilgili dönemde en çok değer yaratan unsurla anılıyor. Gerçekten de içinde bulunduğumuz çağda bilginin değeri konusunda artık bir tereddüt bulunmuyor.
Doğal olarak, bir değer söz konusu olduğunda o değerin korunması ihtiyacı da ortaya çıkar. Günümüz modern devlet anlayışında bu koruma yasalar ve yasal cezalandırma mekanizmalarıyla sağlanıyor. Mesela yasalar ar-ge faaliyetleri sonucu bir ürün geliştiren şirketin söz konusu ürüne ilişkin haklarını patent yasaları ile korumakta. Aynı şekilde, şirketler rakiplerinden kendilerini ayrıştırmak ve bilinirlik sağlamak için kullandıkları markalarını tescil ettirerek bu markalar üzerindeki haklarını ilgili yasalar çerçevesinde korunur hale getirmekteler. Marka ve patent hakları ihlal edilenler, koruma önlemleri alınmasını ve kendilerine tazminat ödenmesini yine bu yasalar kapsamında talep ederler.
Diğer taraftan, teknolojinin ilerlemesi bilgi toplumunun oluşmasına ve korunmaya muhtaç bilgi kapsamının “kişisel bilgileri” de içine alacak şekilde genişlemesine yol açtı. Kişisel veriler, veri niteliğinin yanı sıra “kişisel” olmaları dolayısıyla özel hayatın korunması kapsamında korunmaya muhtaçtır. Bugün artık kişisel bilgilerin korunması devletin görevlerinden biri olarak kabul ediliyor. Üstelik bu korumanın sadece üçüncü kişiler değil, bizzat devletin kendisinin gerçekleştirebileceği ihlalleri de kapsaması talep edilenler arasında.
Ülkemizde 1980’li yıllardan bu yana devam eden kişisel bilgilerle ilgili bir düzenleme yapma çabası 19 Ocak 2016 tarihinde TBMM’ye sunulan Kanun Tasarısı ile somutlaştı ve 25 Mart 2016 tarihi itibarıyla TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Konunun sıcak bir gelişme olarak kamuoyu gündeminde önemli yer tuttuğu tam da bugünlerde ticaret sicil müdürlüklerinin yapmakta olduğu bir uygulama dikkatimizi çekti ve bu durum kişisel verilerin korunması konusunda bir kanuna ve belki daha da önemlisi uygulamacıların bu konudaki anlayışının değişmesine duyulan ihtiyacı kanaatimizce bir kez daha teyit etti.
Bir şirket, kuruluşu için gerekli belgeleri hazırlarken, şirketin büyük ortağı kişisel sebeplerden dolayı kimlik numarası ve adres bilgisinin ticaret sicil gazetesinde ilan edilmesini tercih etmediğini, ilanda bu bilgilerin yer almasının zorunlu olup olmadığını bize sordu. Açıkçası daha önce böyle bir taleple karşılaşmamıştık. Araştırmamız sonucunda gerçekten de Ticaret Sicil Yönetmeliği’nin (“TSY”) 41/II maddesi uyarınca gerçek kişilere ilişkin işlemlerin tescilinde kimlik numaralarının ilan edilmesinin gerekmediğini hatta tam tersine, mevzuatın bu ilana izin vermediğini tespit ettik. Adresin ilanı konusunda ise durum biraz daha farklıydı; kuruluş esnasında adresin ilan edilmesi dışında TSY’de açık bir hüküm bulunmadığını; ancak kuruluş halinde dahi yönetim kurulu üyesinin veya temsilcinin ikametgah adresi yerine TSY 70/I-b maddesi uyarınca şirket merkezinin yazılabileceği görüşüne vardık.
Uygulamada ise bir görüş birliği olmadığını, işlemin yapıldığı bölge hatta memur bazında bile farklı uygulamalar olduğunu gördük. İlanın gerekli olduğu görüşünü savunanlara, kimlik numarasının ilan edilmesinin yürürlükteki mevzuata aykırı olmasının yanında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesi uyarınca idarenin tazminat sorumluluğunu doğurabileceği bilgisini verdik.
Özetle, bu kısa tecrübeden çıkarttığımız sonuç, kişisel bilginin korunması hakkı ile üçüncü kişinin bu bilgiyi edinme hakkı arasındaki menfaati dengeleyecek ve uygulamadaki farlılıkları giderecek bir mevzuata ihtiyaç olduğudur. Bu ihtiyacın giderilmesi bakımından, kişisel veriyi “kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgi” olarak geniş şekilde tanımlayan Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı’nın yürürlüğe girmiş olmasını önemli buluyor ve kişisel bilgilerin değeri ve korunmasındaki zaruret konusundaki farkındalığı arttırarak, TSY’ nin ilgili hükümleri gibi halihazırda yürürlükte olan düzenlemelerin de tam olarak uygulanmasına yol açmasını ümit ediyoruz.
Son olarak, şüpheye düştüğünüz her durumda bir uzmana danışmanızın faydalı olacağını hatırlatmak isteriz. Onur Küçük/ http://www.kpmgvergi.com Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı Özdoğrular smmm ltd. şti /Mehmet Özdoğru ve/veya ozdogrular.com./com.tr' ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz. |