İşlev, Risk ve Varlık Analizinin Transfer Fiyatlandırmasındaki Yeri Nedir? |
29 Mart 2016 | |
Transfer fiyatlandırması çalışmaları yürütülürken detaylı bir işlev, risk ve varlık (İRV) analizinin yapılması istisnasız ilk ve temel adımlardan biridir. Şirketlerin tipik faaliyetleri üretim, dağıtım, pazarlama, satış ve hizmetlerden oluşur. Her bir faaliyetin içinde çeşitli risk ve alt işlevler bulunur. Pazar riski, kur riski, kredi riski ve envanter riski buna en tipik örneklerdir. Bu risk ve işlevlerin analizi, grup şirketlerin bölge veya risk profilindeki değişikliklerin, ilişkili firmalar arasındaki ücretlendirme politikalarının ve nihayetinde kazanılan gelirin belirlenmesi için önemli bir araçtır. Bir grupta herhangi bir iştirakin elde ettiği gelir; söz konusu iştirakin gösterdiği faaliyetler, aldığı riskler, özellikle gayri maddi varlıklar olmak üzere sahip olduğu varlıklarının değeri ile doğrudan bağlantılıdır. Karşılaştırılabilirlik Açısından İRV Analizi İlişkili işleme (kontrol altındaki işlem) konu olan mal veya hizmet fiyatı/bedelinin bağımsız taraflar arasında gerçekleşmiş işlemlerde (kontrol dışı işlem) uygulanan fiyat/bedel ile karşılaştırılabilmesi için her iki işlemin benzer unsurları içermesi gerekir. OECD Rehberi’ne göre tarafların işlev, risk ve varlıkları, karşılaştırılabilirliği etkileyen önemli unsurlardan biridir. Daha açıklayıcı olmak gerekirse; bağımsız iki firma arasında gerçekleşen herhangi bir ticari işlemde uygulanan fiyat genellikle bu iki firmanın söz konusu işlemde yürütmüş olduğu işlevler, üstlendikleri riskler ve sahip oldukları varlıkları yansıtır. Bu sebeple, ilişkili ve ilişkisiz işlemlerde uygulanan fiyatların karşılaştırılabilir olabilmesi için, tarafların sahip oldukları işlev, risk ve varlıkların benzer olması gerekir. Bir ilişkili işlemde '’Karşılaştırılabilir Fiyat Yöntemi’’nin kullanılamadığı durumlarda, test edilen tarafın ve dolayısıyla Transfer Fiyatlandırması yönteminin belirlemesinde ilişkili işlemi gerçekleştiren tarafların yürütmüş oldukları işlevler, katlandıkları riskler ve sahip oldukları varlıkların belirlenmesi -yani İRV analizi- büyük önem arz eder. İRV Analizi Sonucu Nasıl Kullanılıyor? Gerçekleştirilen İRV analizi sonucunda; ekonomik olarak görece daha az öneme sahip işlev, risk ve varlığı olan taraf, “rutin taraf” yani “test edilen taraf” olarak sınıflandırılır. Ekonomi teorisine göre; daha çok gayret sarf eden veya daha değerli işlevlere sahip olan taraf daha fazla kazanç elde etmelidir. Yine, serbest piyasada üstlenilen riskler arttıkça, beklenen getiri ya da en azından yüksek getiri ihtimali de artacaktır. Konuya İlişkin Birkaç Örnek… Üretici bir firmanın üretmiş olduğu ürünlerin ilişkili satıcı bir firmaya satışı işleminde İRV analizi sonucu üretici firmanın ekonomik değer artırıcı önemli bir işlevi (ör: Ar-Ge) olmadığı ve buna bağlı olarak risklerinin de sınırlı olduğu; satıcı firmanın ise satış pazarlama, piyasa riski ve müşteri listesi gibi söz konusu işlemde önem arz eden işlev risk ve varlıklarının olduğu ortaya çıkmış olsun. Burada ekonomik açıdan önemli işlev, risk ve varlığa sahip olmayan- başka bir deyişle daha rutin işlevleri olan üretici firmanın test edilen taraf olarak sınırlı ve sabit düzeyde bir gelir elde etmesi- satıcı firmanın ise işlem sonucu ortaya çıkan ekonomik değerden daha fazla pay alması ya da tersi durumda oluşan zararı üstlenmesi beklenir. İRV analizi sonucu test edilen tarafın belirlenmesinin ardından, bir sonraki aşama olarak, işlem bedelinin emsallerine uygunluğunu test edecek yöntemin belirlenmesi gelir. Bu örnek ile devam edecek olursak, piyasa riskine sahip satıcı firmanın karlılığı piyasa koşullarından etkilenecektir. Daha da güncel bir örnek vermek gerekirse; Rusya ile Türkiye arasındaki mevcut durumdan ötürü Rusya’ya satış yapan ilişkili satıcı firmanın satışları ve dolayısıyla toplam karı düşecektir. Piyasa fiyatından geriye dönülerek emsal bedele ulaşılan “Yeniden Satış Fiyatı Yöntemi”nin uygulanması durumunda faaliyet gösterilen piyasada görülen dalgalanmalar nedeniyle satıcı firmanın karlılığı değişmemelidir; çünkü bu durumda işlevler ve riskler genel olarak üretici firma tarafından yüklenilmektedir. Diğer bir deyişle; rutin taraf, satıcı firmadır. İlişkili üretici firma ise rutin taraf olan ilişkili satıcı firmanın karlılığının değişmemesi için, maliyetlerinin sabit kalmasına rağmen daha düşük fiyattan satış yapmalı ve sonuç olarak meydana gelen zarara katlanmalıdır. Fakat yukarıdaki örneğe göre, IRV analizi sonucu üretici firmanın piyasa riskine katlanmadığı ve piyasa koşullarından etkilenmemesi gerektiği sonucu ortaya çıkmış olduğundan, söz konusu işlemde artık satıcının değil (yani Yeniden Satış Fiyatı Yöntemi değil), üreticinin karının test edilmesi gerektiği sonucuna varılacaktır (yani Maliyet Artı Yöntemi). Maliyet Artı Yöntemi’ne göre fiyatlandırılan işlemde piyasa koşullarından bağımsız olarak üretici firma üretim maliyetleri üzerine emsallerine uygun bir kar marjı ekleyerek Transfer Fiyatını belirleyecek, satıcı firmanın karlılığı ise piyasa koşullarına göre gerçekleşen ve bağımsız taraflara uygulanan fiyata göre değişecektir. Test edilen tarafın ve yöntemin belirlenmesinden sonra da IRV analizi önemini korur. Test edilen tarafın karlılığının test edildiği Maliyet Artı Yöntemi, Yeniden Satış Fiyatı Yöntemi ve İşleme Dayalı Net Kar Marjı Yöntemi’nin uygulanmasında, kontrol altındaki işlem (ilişkili işlem) sonucu elde edilen karlılık ile ilişkisiz taraflar arasında gerçekleşen (kontrol dışı ve bağımsız) benzer bir işlem sonucu elde edilen karlılık karşılaştırılmaktadır. Burada işlemlerin benzerliği işlemleri gerçekleştiren tarafların İRV analizine göre doğrulanmaktadır. İlişkili işlem taraflarından test edilen ilişkili kişi aynı işlemi bağımsız bir taraf ile de gerçekleştiriyorsa her iki işlemde elde ettiği karlılık karşılaştırılır; fakat burada test edilen tarafın her iki işlemde de benzer işlev, risk ve varlıklara sahip olması gerekir. Örneğin; firmanın pazarlama faaliyeti yürütmediği ve tahsilat riskine katlanmadığı kontrol altındaki işlem ile pazarlama faaliyeti yürütmüş olduğu, piyasa ve tahsilat riskine katlandığı kontrol dışı işlemdeki karlılıklarının farklı olması beklenir. Özetle, aynı ürün ya da hizmeti bağımsız taraflara da satmak, doğrudan iç emsal olduğu anlamına gelmez. Burada, olsa olsa potansiyel bir iç emsalden bahsedilebilir ve bu iç emsalin gerçekten emsal niteliği taşıyıp taşımadığı, her iki işlemde de İRV’nin benzerliği ile anlaşılabilir. Şunu da unutmamak gerekir ki, karşılaştırılan bağımsız işlem İRV ile kontrol altındaki işlemdeki İRV farklı olduğunda hemen bu işlemler karşılaştırılamaz diye bir sonuca da ulaşılmaz ve öncelikle bu farklılıklar düzeltme yoluyla giderilip her iki işlemin de aynı düzleme getirilip getirilemeyeceğine bakılır. Örneğin; bağımsız ve kontrol altındaki iki işlemde her element aynı iken, tek fark tahsilat sürelerindeki- yani alacak vadesindeki- fark ise, bu fark indirgeme yöntemi ile kolaylıkla giderilebilir ve bu sayede bağımsız işlem iç emsal olarak dikkate alınabilir. Test edilen tarafın bağımsız kişilerle işlemi olmadığı durumlarda ise karlılık bu sefer dış emsal (benchmark) analizi ile test edilebilecektir. Dış emsal analizinde emsal şirketleri seçerken söz konusu emsal şirketlerin test edilen taraf ile benzer işlev, risk ve varlıklara sahip olması göz önünde tutulur. Hem iç emsal analizinde hem de dış emsal analizinde emsal karlılıklar üzerinde gerekli bazı düzeltmeler yapılması gerekebilir. İRV analizi hangi düzeltmelerin yapılacağı konusunda bize yol gösterici konumdadır. Örneğin; stok tutmayan yani stok tutma işlevi olmayan bir firmanın karlılığını test ederken, stok tutan emsal şirketlerin karlılıkları üzerinde stok tutmak için katlandıkları maliyet üzerinden bir düzeltme tutarı hesaplanabilir. Aynı şekilde politik veya ekonomik koşullar açısından riskli olan ülkelerde faaliyet gösteren firmaların karlılıklarına katlanmış oldukları risk sebebiyle bazı düzeltmeler yapılabilmektedir. Sonuç olarak… Etkin bir İRV analizi şirketlerin ilişkili taraflarının yarattığı değerin tanımlanması, şirket içerisindeki faaliyetlerin yürütülmesindeki araçların açıkça tespiti, karşılaştırılabilirliğin tespiti, test edilen tarafın belirlenmesi, transfer fiyatlandırması yönteminin seçilmesi ve gerekli düzeltme işlemlerinin belirlenmesini sağlar. Murat Kılıç /http://www.kpmgvergi.com Bu makalede yer alan açıklamalar, yazarının konu hakkındaki kişisel görüşünü yansıtmaktadır. Makaledeki bilgi ve açıklamalardan dolayı Özdoğrular smmm ltd. şti /Mehmet Özdoğru ve/veya ozdogrular.com./com.tr' ye sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz. |