Hakan ÜZELTÜRK - Kaçak (24.06.08) |
24 Haziran 2008 | |
Yurtiçine bakalım. O kadar çok alanda var ki. Mesela: " Su kaçak. " Elektrik kaçak. " Akaryakıt kaçak. " İşçi kaçak. " Vergi kaçak. " Köprüden geçişler kaçak. " Binalar kaçak. " Gümrüklerden geçen bazı mallar kaçak. Maliye Bakanlığı'nın kendi incelemesinin sonucu: "Vergi kaçırmayan sektör yok". 2007 yılında incelenen sektör sayısı 17. Kaçak rakamı değişiyor. Yüzde 14.2 olan da var yüzde 100 olan da. Ne kadar doğru bilinmez. Ama bunlar kesinleşmeyen durumlar. Sadece Maliye'nin bulduğu sonuçlar. Ancak, yargı kararından sonra bunların bir kısmının vergi borcu kesinleşecek. Kaçıranlar ödeyecekler mi bilinmez. Neredeler? Yurtiçinde. Basında yer alan haberlere göre, İstanbul'da her gün ortalama 4 bin araç, Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinden 'kaçak' geçiyor. OGS ve KGS kaçışlarının istatistiklerinin tutulduğu 2002'den bu yana Boğaziçi Köprüsü'nden kaçak geçen araç sayısı 2 milyon 748 bin 828. Sadece geçen yıl, Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinden toplam 1 milyon 446 bin 807 araç kaçak geçti. Kaçak geçenlerin 894 bin 372'i cezasını ödemedi. Bu yılın ilk beş ayında ise 526 bin 185 araç kaçak geçti. Bu kişiler nerede? Yurtiçinde. Sadece bu ülke vatandaşları değil yabancılar da vergi kaçırıyor. Gayrimenkul sektöründe yapılan incelemelerde beyan edilmesi gerekenle beyan edilen rakam arasındaki fark altı kat. Bu yabancıların bir kısmı nerede yaşıyor? Yurtiçinde. Örnekler çoğaltılabilir. Su ve elektrik kaçaklarıyla baş etmek amacıyla önerilmedik yöntem neredeyse yok. Çözüm yok. Bu konuda cinayetler bile işlendi. Büyük şehirler dışında artık ödeyenlere garip bakılıyor. Bu kişiler nerede? Burada, yurtiçinde. Gümrük kaçakçılığı artık yıllardır bilinen bir klasik. Bir türlü bitmiyor. Bitmesi de mümkün değil. Gümrük kaçakçılığının taraflarının büyük bir kısmı nerede? Yurtiçinde. Elektrikte kayıp-kaçak tutarı, 2007 yılında KDV hariç yaklaşık 2,2 milyar YTL oldu. Bu oran olarak yüzde 14.8. 2000 yılında yüzde 21.4 olan oran o zamandan beri bu aralıkta seyrediyor. Maliye Bakanlığı açıklamasına göre Hazine'nin taraf olduğu ceza davalarının yüzde 36.3'ünü kaçakçılık, yüzde 23.9'unu vergi kaçakçılığı, yüzde 4.4'ünü de eski eser kaçakçılığı davaları oluşturuyor. Mahkemelerdeki icra davası sayısı 7 bin 502, icra takibi sayısı da 84 bin 847. Bu kişiler nerede? Yurtiçinde. Kaçak çok. Kaçakçılık çok. Kaçakçılık yapanlar yurtiçinde. Çözüm: Bu kişiler yurtdışına çıkmasın. Çıkmasınlar. Yurtiçinde kalsınlar. Yurtdışına kaçakçı ihraç etmeyelim. Sonra? Sonra nasıl olsa af çıkar. Kısım kısım başladı, devamı geliyor. Bu da bir Türkiye klasiği. Hukuk, yargı kararı, Anayasa Mahkemesi kararı, vergi adaleti, borcunu ödemek için çabalayanlar, hakkında kesinleşmiş bir borç bulunmayanlar vesaire vesaire. Bu kavramlar da içi boş birer kalıp olarak yurtiçinde kalsınlar. Zaten kalıyorlar. Başka? Bu arada yurtiçinde olup da borçlarını zamanında ödeyenler, kaçakçılık yapmayanlar, afları beklemeyenler, Anayasa ve hukuk devletini esas alıp hukukun üstünlüğüne inananlar, asgari ücretlerinden bile vergi ödeyenler, devletten alacağını zamanında ve kayıpsız alamayanlar ne yapsınlar? Ya devletin borçları ne olacak? Ödeyenlerle ödemeyenler arasındaki adaletsizlikler. Vergilerdeki eşitsizlikler. Hukuka aykırılıklar. Mükellefin devlete borcu ile devletin mükellefe borcu arasındaki mali eşitsizlikler. Vergi rekorlarımız: İletişim, akaryakıt. Bütçe açıkları sebebiyle yapılamayanlar. Sonuç aynı kısır döngü. http://www.dunyagazetesi.com.tr/yazar.asp?authId=21
|