Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Mahkeme kararında ücretli avukatın adının yer alması durumunda serbest meslek makbuzu ve gelir vergisi tevkifatı PDF Yazdır e-Posta
26 Mayıs 2016

T.C.

GELİR İDARESİ   BAŞKANLIĞI

İZMİR VERGİ   DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef   Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

84098128-120.04.06[94-2016/2]-296

26/05/2016

Konu

:

Mahkeme kararında ücretli avukatın adının yer alması   durumunda serbest meslek makbuzu ve gelir vergisi tevkifatı hk.

 

 

 

 

 

 

 

            İlgide kayıtlı özelge talep formunda, dava sonucu kurumunuz aleyhine hükmedilen vekalet ücreti ödemelerine ilişkin mahkeme kararında belirtilen avukatın, avukatlık bürosunun 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4/(a) maddesi uyarınca hizmet akdi ile işveren tarafından çalıştırılan sigortalı çalışanı olması nedeniyle serbest meslek makbuzu düzenlemesinin mümkün olmadığı belirtilerek, söz konusu vekalet ücretinin ödenmesinde serbest meslek makbuzunun aranılıp aranılmayacağı ile gelir vergisi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

 

            193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;

 

            61 inci maddesinde; "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

 

            Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez. " ,

 

            65 inci maddesinde ise "Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.

 

            Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır..."

 

            hükümleri yer almaktadır.

 

            Aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında ise, kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçilerin maddede bentler halinde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaları gerektiği hükme bağlanmıştır.

 

            Buna göre, dava sonunda mahkeme ilamına göre veya icra takibi sonucu verilen kararla avukatlık tarifesine dayanılarak karşı tarafa yüklenilecek vekalet ücretinin Gelir Vergisi Kanununun 65 ve 66 ncı maddelerine göre serbest meslek erbabı olan avukatlara ödenmesi halinde, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi ve 2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca sorumlularca % 20 nispetinde gelir vergisi tevkifatına tabi tutulması gerekmektedir.

 

            Diğer taraftan, 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 164 ile 166 ncı maddelerinde avukatlık ücreti tanımlanmakta ve kaynakları itibariyle, sözleşmeye bağlı olarak iş sahibinden sağlanan vekalet ücreti ile dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenen vekalet ücreti olmak üzere iki ayrı vekalet ücretinden söz edilmektedir.

 

            Adı geçen Kanunun uygulamasında meslek mensupları kendi nam ve hesabına çalışabilecekleri gibi başka bir avukatın yanında ücretli olarak da çalışmaları mümkün bulunmaktadır.

 

            Bu hükümlere göre, bir avukatlık bürosunda serbest meslek erbabı avukatın yanında ücretli olarak çalışan ve mahkeme kararına istinaden adına vekalet ücreti hükmedilen avukatın, kendisine ait bir belge düzenlemesinin mümkün olmaması nedeniyle, yapılacak vekalet ücreti ödemesi karşılığında işveren konumundaki serbest meslek erbabı avukatın serbest meslek makbuzu düzenlemesi ve tarafınızca yapılacak vekalet ücreti ödemeleri üzerinden % 20 nispetinde gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.

 

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

            Bu hükme göre, Türkiye'de serbest meslek faaliyeti addedilen bir faaliyeti icra eden İtalyan teşebbüsüne yapılacak ödemeler, İtalyan teşebbüsünün bu faaliyetini icra etmek üzere Türkiye'de bir iş yerinin bulunmaması ve faaliyet süresinin herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günden az olması koşulları ile Türkiye'de vergiye tabi tutulmayacak; bu koşullardan birinin gerçekleşmesi durumunda, elde edilen kazanç Türkiye'de vergilendirilecektir.

 

            Bir diğer ifadeyle, söz konusu vergilemenin Türkiye'de yapılabilmesi için;

  • söz konusu İtalya mukimi teşebbüsün bu faaliyetlerini icra etmek üzere Türkiye'de bir iş yerine sahip olması veya,
  • faaliyet süresinin herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günden fazla olması gerekmektedir.

            Yukarıda belirtilen koşullardan birinin gerçekleşmemesi durumunda serbest meslek faaliyeti dolayısıyla elde edilen kazançlar Türkiye'de tevkifata tabi tutulmayacaktır.

 

            Söz konusu İtalya mukimi teşebbüsün Türkiye'de icra edeceği serbest meslek faaliyetlerini bir iş yeri vasıtasıyla gerçekleştirmesi durumunda kendisine yapılacak ödemeler üzerinden vergi sorumlularınca Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 30 uncu maddesi uyarınca tevkifat yapılması gerekmektedir.

           

            İtalya mukimi teşebbüsün bir iş yeri bulunmaksızın Türkiye'de icra edeceği serbest meslek faaliyeti ise, bu teşebbüsün personelleri vasıtasıyla Türkiye'de yapacağı serbest meslek faaliyetlerini ifade etmektedir. Bu durumda da, Türkiye'nin vergilendirme hakkı ve vergi sorumlularının tevkifat yükümlülüğü teşebbüsün faaliyet icrası amacıyla Türkiye'de herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günü aşan bir süre kalması koşuluna bağlanmıştır. Faaliyetin Türkiye'de icra edilmesi durumunda, istihkak sahibi teşebbüsün (İtalya'da mukim şirket) faaliyet icrası amacıyla Türkiye'de herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günü aşan bir süre kalıp kalmayacağının yaptıkları serbest meslek ödemeleri üzerinden vergi tevkifatı yapmak zorunda olan vergi sorumlularınca ödeme sırasında belirlenebilir olması ya da bilinmesi mümkün olmayabileceğinden, söz konusu ödemeler üzerinden vergi sorumlularının vergi tevkifatını yapmaları gerekmektedir.

 

            Kendilerine yapılan ödemelerden vergi tevkifatı yapılan teşebbüsler, Anlaşma hükümleri çerçevesinde bu ödemelerin Türkiye'de vergilendirilmemesinin gerektiği durumlarda, bizzat veya vekilleri vasıtasıyla, tevkif edilen vergilerin iadesi için ilgili vergi dairesine başvurabileceklerdir.

 

            İtalya'da mukim teşebbüsün Türkiye'de serbest meslek icrası için kaldığı sürenin bir vergilendirme dönemi içinde bir veya bir kaç seferde 183 günü aşıp aşmadığının tespitinde; Türkiye'de birden fazla teşebbüse serbest meslek faaliyeti sunuluyorsa bu faaliyetlerin tamamı ve hizmetin Türkiye'ye gönderilen birden fazla personel vasıtasıyla icra edildiği durumda, bunların Türkiye'de toplam kalma süreleri dikkate alınacaktır.

           

            Anlaşma hükümlerine göre serbest meslek kazançları veya ücret gelirleri yönünden Türkiye'de vergi ödenmesi durumunda ödenen bu vergiler; Anlaşma'nın "Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi" ne ilişkin 23 üncü maddesinin 2 nci fıkrası çerçevesinde, İtalya'da mahsup edilecektir.

 

            Diğer taraftan, Anlaşma hükümlerinin iç mevzuata göre değişiklik getirdiği durumlarda, Türkiye'de elde edilen kazanç veya iratların ilgili Anlaşma çerçevesinde vergiye tabi tutulabilmesi için, İtalya mukimi olması durumunda söz konusu personelin ve Türkiye mukimi şirkete hizmet veren İtalya mukimi söz konusu şirketin, İtalya'da tam mükellef olduklarının ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiklerinin İtalya yetkili makamlarından alınacak bir belge ile kanıtlanması ve bu belgenin aslı ile noterce veya bu ülkedeki Türk konsolosluklarınca tasdik edilen Türkçe tercümesinin birer örneğinin ilgili vergi dairesine veya kendilerine yapılan ödeme üzerinden vergi sorumlularınca vergi tevkifatı yapılması durumunda ise vergi sorumlularına ibraz edilmesi gerekmektedir.

           

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.