Nur Demirok-Şirketleri ve toplumu yeniden yaratan güç(28.06.08) |
28 Haziran 2008 | |
Değişim, "yenilik" dediğimiz o gizemli süreci harekete geçiren esrarlı bir güç. Her yenilik ise bir değişime anında kapı aralıyor. Köşeye gizlenip kolaycı çıkarların peşinde koşmak "değişim" değil. Değişimin içinde yeniliğin yarattığı "sezgi" ve "umut" var. Değişim bu özelliğiyle modern zamanların belki de en değerli sermayesi. Değişimi keşfeden çok yaşıyor Değişim, kendini yenilemeyi bilenler tarafından gerçekleştirilen bir süreç. Olaylara farklı pencerelerden bakıp yeniliği yakalayanlar değişimi de başlatmış oluyor. İşin içinde sürekli heyecan ve devinim var! Değişim önce patron ve yöneticileri etkiliyor; sonra da dalga dalga bireylere, kurumlara ve topluma yayılıyor. Bir bakıma Batı demokrasilerinde "patron motifi"yle başlayan bir süreç. Komünizmin çökmesinin nedeni de bu zaten. Değişim motorlarının o iklimde bir türlü çalışamaması! Bu mucize, tıpkı bir iksir gibi en inançsız yöneticiyi dahi gençleştiriyor üstelik. Değişim bir anlamda "yeniden doğuş" demek. Patronun, yöneticinin ve nihayet şirketin ruhsal rönesansı! Çok değil bundan 100 yıl önce zaman yavaş akıyor "monotonik bir aura" içinde uzun bir yaşam sürdükleri duygusuna kapılıyordu insanlar. Şimdi "ulaşım", "icatlar", "moda" ve "medya" etkisiyle değişimi önce patronlar yaşıyor. Örneğin 80 yaşına gelen bir işadamı zamanın bu kadar çabuk geçmesine şaşıyor. Oysa zamanın rölativitesine aşina olanlar çocukluk döneminin yavaş; orta yaşların normal ve yaşlılığın da yine yavaş geçtiğini sanırlar. Oysa değişimin yarattığı zaman çok hızlı akıyor. Belki de paradoks burada: Değişim ne kadar yoğunsa bu hızı bizzat yaşayan patronun ömrü de o kadar uzun oluyor. İşte bu yüzden değişimi hayat gayesi edinen patronlara 110 hatta 120 yaşına kadar yaşama şansı açılıyor. Değişim gençlik iksiri gibi Bunlar benim görüşlerim değil. Ünlü tıp dergisi "Lancet"de yer alan bir seri makalenin şaşırtıcı sonuçları. Her şey beyin metabolizması ve içimizdeki gizli saatin yönettiği biyokimyasal proseslerle ilgili. Kısacası günümüzde gündemin hızını değişimle harmanlayanlar bir şekilde yaşamlarını uzatıyor. İşte bu gerçek patron olsun, yönetici olsun değişmiyor, insan hayatına yeni yıllar ekleniyor. Alzheimer ve demans hallerini de önlüyor değişim. Şirketlerini ve kendilerini sürekli "değişiklik modunda" tutan patronlar, başta kanser olmak üzere, mental ve hormonal hastalıklara daha az yakalanıyor. İmmün sistemleri (bağışıklık) ise çok daha güçlü hale geliyor. Tüm süreç insan metabolizmasında da "olumlu değişimlerin" kapısını aralıyor! Yine de sorun şu: Yakın gelecekte 110 ya da 120 yaşına kadar çıkacak patron ve yöneticilerin kendilerini en fazla 75 yaşında hissetmeleri ne gibi sonuçlar doğuracak? Tıpkı şimdi 80'i geçenlerin 60 yaşına takılıp kalmaları gibi. Bilim bu garip durumun "gerontolojik" sırlarını çözmeye çalışıyor. Öyle ki yakında 90 yaşında emekli olmaya hazırlanan "yaşlılığa yaklaşmış" patronları göreceğiz. Üstelik değişimin ritmi içinde daha çok şey başaracaklarını düşünen ve "orta yaş çizgisini" aşmak üzere olan yönetici kadrolar ise stratejik görevlerine aynen devam edecek. Nitekim bu neslin ilk örnekleri Amerika ve Japonya'da ortaya çıktı bile. En başarılı CEO ve patronlar şimdi hep 75'in üzerinde. Yeter ki hayal gücü eksilmesin Değişim gelecek hayallerimizi oluşturan sürecin görünür hale gelmesinden başka bir şey değil aslında. Ömrü uzatan da bu zaten. Her değişimin bir "yeniliği" her yeniliğin ise bir "fırsatı" yarattığı yeni bir dünyaya doğru yol alıyoruz. "Fırsat" ise yaşama sevincini tahrik eden yepyeni bir başlangıç durağı. Buradan yola çıkanlar kilometreleri her defasında sıfırlama şansına sahip oluyor. Bu ikili döngü o kadar hızlı çalışsa da modern zamanların yönetici ve patronları bu sürecin arkasından yetişmekte artık zorlanmıyor. Aslında günümüz uygarlığını da işte bu "etki tepki mekanizması" kurguluyor. Son 100 yıl içinde bunca keşfin ortaya çıkıp, geçmiş kültürlerin binlerce yıldır yapamadığını bir iki kuşağın başarması ve insan ömrünün iki katına çıkması da bu sürecin eseri. Peki, değişim şirketlerin bünyesinde nelere yol açıyor? İş dünyasında şu iki kelimenin sihirli gücü tüm değişimin başlangıcı: "Challenge" (meydan okuma) ve "risk alma!" Değişimin bir diğer yararı ise yaratıcı hayallerin yolunu açması. Şirketleri büyüten yegâne motiv de bu aslında. Yaratıcı hayal bir bakıma değişimin öteki yüzü gibi. Değişimi yaratıcı gücün omurgası sayan Theodore Levitt onu şöyle tarif ediyor: "Değişim, başkasının göremediğini hayalde var etmekle başlayan sihirli bir süreçtir ki yeni uygarlık anlayışı bu noktadan sonra başlamıştır!" Yine değişim ekseninde kalem oynatmış bir başka isim; Martin L. Bell ise şöyle özetliyor değişimi: "Kalıplaşmış inançlara, donmuş fikirlere meydan okumayı değişim iklimine atılmış ilk adım sayın! İşte değişimi başlattınız bile!" Değişim için 10 güzel söz Patronlar ve şirketler değişirken aslında toplum da değişiyor. Değişim süreci kişiler ve şirketlerle sınırlı değil. Bir ülkenin sosyal ve ekonomik alandaki büyüklüğünü istatistiklerden çok fırsat yaratan hayaller tayin ediyor. İşte değişim için söylenmiş 10 güzel söz: "İnsan değişim için yaratılmıştır. Ruhun varlığını ispat eden tek şey değişimdir!" Joseph Joubert "Değişime karşı çıkanlarda insanlık ideali yoktur. Onlar yaşayan ölüler gibidir; sadece nefes alıp verirler." H. W. Arnold "Rekabet dünyasında iki seçenek vardır: Vazgeçmek ya da değişime devam etmek!" Lester. C. Thurow "Geçmişe ya da şimdiye önem verenler geleceği kaçırırlar. Değişim demek gelecek demektir." John F. Kennedy "Kendini değişime adayanlar ölüm yokmuş gibi davranıp sürekli eser yaratanlardır." H. Jackson Brown "Hiçbir şey aynı kalmaz. Her şey bir başka şeye dönüşmek zorundadır." Heraklitus "Derisini değiştirmeyi beceremeyen yılan ölür!" Friedrich W. Nietzsche "Değişime kendimizden başlamalıyız. Gözlerimizi yeniliklere ve şaşırtıcı olanlara kapatırsak yok oluruz!" Alvin Toffler "İlerleme ve reformlar ancak değişimle gerçekleşebilir." James M. Buchanan "Geçmişin arabalarıyla hiçbir yere varamayız!" Maksim Gorki http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=100345&KTG_KOD=158
|