Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
YENİ VERGİ TASARISI PDF Yazdır e-Posta
30 Haziran 2016

Image

“Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” TBMM’de. Tasarının Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmesine, 28 Haziran 2016 tarihinde başlandı.

 

Birçok vergi kanununda değişiklik öngören Kanun Tasarısı Bakanlar Kurulunca kabul edilerek TBMM’ye gönderilmiştir. Tasarının başlığı “Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”dır.

Tasarı yürütme ve yürürlük maddeleriyle birlikte 79 maddeden oluşmakta olup bu maddelerden 47’si vergi düzenlemelerine ilişkindir.

Kanun Tasarısında yer alan düzenlemeler aşağıda satır başlıklarıyla özetlenmiştir. Ayrıntılı açıklamalara daha sonra yayınlanacak bültenlerde yer verilecektir.

1. Varlık Barışı

a) Düzenlemenin Genel Çerçevesi

Tasarının geçici 2. maddesiyle yeni bir varlık barışı uygulaması öngörülmektedir.

Önerilen varlık barışı, daha önce uygulanan 5811 ve 6486 sayılı Kanunlarla yapılan düzenlemelere bazı yönleriyle benzemekte, bazı yönleriyle de farklılaşmaktadır. Söz konusu Kanunlarla yapılan düzenleme ile tasarıda yer alan düzenlemenin karşılaştırmalı bir tablosuna bültenin sonunda yer alan linkten ulaşılabilir. (5811 sayılı Kanun varlık barışına ilişkin olarak dört madde içermekte olup, ekteki tabloya, karşılaştırmaya yeterli olduğu düşüncesiyle sadece uygulama esaslarını düzenleyen madde alınmıştır.)

Düzenlemeyle, gerçek ve tüzel kişilere, yurt dışında bulunan varlıklarını kayda alma ve bazı avantajlardan ve ayrıcalıklardan yararlanma olanağı verilmektedir. İşlemden herhangi bir vergi alınması da öngörülmemiştir.

Önerilen düzenlemeye göre, bildirilecek veya beyan edilecek varlıkların, geçmişte belli bir tarih itibariyle sahip olunduğunun ispatı gerekmemektedir.

Kapsamdaki varlıkların, diğer kişilerin nam veya hesabına bildirilmesi veya beyanı da mümkündür.

Düzenlemenin genel çerçevesini gösteren özet bir tabloya, bültenin sonunda yer alan linkten ulaşabilirsiniz.

b) Beyan/Bildirim Konusu Varlıklar

Düzenleme kapsamında bildirilebilecek veya beyan edilebilecek varlıklar şunlardır: Yurt dışında bulunan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları, alacaklar ve taşınmazlar.

Yurt içinde bulunan varlıklar düzenleme kapsamında değildir.

c) Varlığın Yurt Dışında Bulunma Tarihi

Varlığın belli bir tarih itibariyle yurt dışında var olduğunu ispat etme zorunluluğu yoktur. Verilen süre içinde varlığın bildirimi/beyanı ve varsa Türkiye’ye getirme koşulunun sağlanması yeterlidir.

d) Beyan/Bildirim Süresi ve Yeri

Yurt dışında bulunan varlıklardan;

- Para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının, 31.12.2016 tarihine kadar Türkiye'deki banka veya aracı kurumlara bildirilmesi,

- Alacaklar ve rayiç bedeliyle taşınmazların, 31.12.2016 tarihine kadar, Türk Lirası cinsinden vergi dairelerine beyan edilmesi gerekmektedir.

e) Varlıkları Yurda Getirilmesi

Yurt dışında bulunan ve düzenleme kapsamında;

- Bildirilen para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının, 31.12.2016 tarihini geçmemek şartıyla, bildirim tarihini takip eden bir ay içerisinde,

- Beyan edilen alacak ve taşınmazların ise beyan edilen değerlerinin karşılığının Türk Lirası veya döviz olarak, beyan tarihini takip eden bir yıl içerisinde,

Türkiye'ye getirilmesi gerekmektedir.

Tasarıda, varlıkların veya varlıkların değerinin Türkiye’ye getirilmemesi veya Türkiye'deki bankalar veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmemesi halinde, beşinci fıkra hükmünden yararlanılamayacağı hükmü yer almaktadır. Söz konusu fıkrada yer alan avantajlardan yararlanılamaması durumunda; bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle, bildirim veya beyanda bulunanlar hakkında vergi incelemesi ve tarhiyat yapılabilecek, ivazsız bir intikalin bulunduğu durumda veraset ve intikal vergisi tarhiyatı yapılabilecek, diğer kanunlar çerçevesinde her türlü araştırma, inceleme, soruşturma veya kovuşturma yapılabilecektir.

f) Muhasebe ve Kayıt İşlemleri

Bildirilen/Beyan edilen varlıklar, Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutan mükellefler tarafından, bildirim ve beyan edildiği ayın sonuna kadar kanuni defterlere kaydedilebilir. Her ne kadar tasarıda “kaydedilebilir” ifadesi kullanılarak kaydetme işleminin seçimlik bir hak olduğu düşünülebilse de, defter tutan bir mükellefin varlığını beyan ettiği bir varlığını yasal defterlerine kaydetmeyebileceğinin kabul edilmesi mümkün değildir.

Defterlere kaydedilen varlıklar, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin, en geç 31.12.2016 tarihine kadar, kapatılmasında kullanılabilir. Bu takdirde, borcun defter kayıtlarından düşülmesi gerekir.

Tasarı, uygulama kapsamında bildirilen veya beyan edilen varlıkların kaydedilmesi nedeniyle pasifte oluşacak tutarın, dönem kazancının tespitinde dikkate alınmayacağını öngörmektedir. Düzenlemeye göre, kanuni defterlere kaydedilen varlıklar nedeniyle pasifte oluşan tutarın, sermayeye ilave edilmemiş olması kaydıyla, işletmeden çekilmesi kâr dağıtımı sayılmayacak ve bu nedenle gelir ve kurumlar vergisi tarhiyatı yapılmayacaktır.

g) Beyan veya Bildirimle İlgili Vergisel İşlemler

Bildirilen veya beyan edilen varlıklar için herhangi bir vergi ödenmesi öngörülmemiştir.

Bildirilen veya beyan edilen varlıklar için amortisman ayrılamayacaktır. Bu varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararların, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak dikkate alınması da mümkün değildir.

h) Beyanın/Bildirimin Sağladığı Vergi Avantajları

Tasarıyla, bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle, bildirim veya beyanda bulunan kişiler ile birinci fıkrada sayılan varlıkların nam veya hesabına getirildiği diğer gerçek ve tüzel kişiler nezdinde, hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılamayacağı hükme bağlanmaktadır.

Yukarıda da belirtildiği üzre tasarıyla, gerçek ve tüzel kişilerin, kapsamda yer alan varlıkları, diğer kişilerin nam ve hesabına bildirimde bulunabilecekleri hükme bağlanmaktadır. Tasarıda, nam veya hesabına bildirim veya beyanda bulunulanlara bu madde kapsamında yapılan intikallerin, ivazsız intikal olarak değerlendirilmeyeceği ve veraset ve intikal vergisine konu edilmeyeceği ayrıca belirlenmektedir.

i) Beyanın/Bildirimin Sağladığı Vergi Dışı Olanaklar

Tasarıda, bildirim veya beyanda bulunanların, vergi dışı mevzuat açısından da korunması amacıyla düzenleme yapılmaktadır.

Öngörülen düzenlemeye göre, bildirim veya beyanda bulunanlar ile bunların kanuni temsilcileri hakkında, sırf bu beyanın yapılmış olmasından dolayı ve bu beyandan hareket edilerek, aşağıdaki sayılan kanun ve kanun hükümleri dahil olmak üzere, hiçbir şekilde herhangi bir araştırma, inceleme, soruşturma veya kovuşturma yapılamayacak ve idari para cezaları uygulanamayacaktır.

- 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun,

- 106, 107, 108,109 ve 110 uncu maddeleri hariç olmak üzere, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu,

- 4458 sayılı Gümrük Kanunu,

- 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu,

- 213 sayılı Kanunda düzenlenen suçlar ile bu suçlardan kaynaklanan mal varlığı değerleriyle ilgili olarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 282 nci maddesi.

2. Gelir Vergisi Kanunu’nda Yapılması Öngörülen Değişiklikler

a) Tek Primli Yıllık Gelir Sigortalarında Vergi İstisnası

Tasarıyla, Gelir Vergisi Kanunu’nun 22. maddesinin (1) numaralı fıkrası değiştirilerek, tek primli yıllık gelir sigortalarında, sigorta süresinden bağımsız olarak olarak uygulanan istisnaya son verilmekte, istisnanın, sigorta süresi en az on yıl ve ömür boyu olanlar için uygulanması öngörülmektedir.

Tasarıda, sigorta süresi en az on yıl ve üzeri olan tek primli yıllık gelir sigortalarından vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenler hariç olmak üzere, on yıl tamamlanmadan ayrılma halinde, ayrılma tarihinde yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı üzerinden, gelir vergisi stropajı yapılması önerilmektedir.

Tasarıyla ayrıca, hayat sigortaları ve bireysel emeklilik sisteminde biriken tasarrufların topluca almak yerine sigorta süresi on yıl ve üzeri veya ömür boyu olan tek primli yıllık gelir sigortalarına yatırılması amacıyla düzenleme yapılmaktadır. Bu amaçla, birikim priminin alındığı hayat sigortalarından on yıl süreyle prim ödeyerek ayrılanlar, bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazananlar ile vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin, defaten toplu para alınması yerine sigorta süresi on yıl ve üzeri veya ömür boyu olan tek primli yıllık gelir sigortalarına yatırılması durumunda, yatırılan kısma tekabül eden ödemelerin içerdiği irat tutarları gelir vergisinden istisna edilmektedir.

b) Bölgesel Yönetim Merkezlerinde İstihdam Edilenlerin Ücretlerinde Gelir Vergisi İstisnası

Tasarıyla Gelir Vergisi Kanunu’nun 23. maddesinin birinci fıkrasının (14/b) bendinde yapılan düzenlemeyle, Türkiye dışında elde edilen kazançlar üzerinden döviz olarak ödenmesi kaydıyla, kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan dar mükellefiyete tabi işverenlerce bölgesel yönetim merkezlerinde münhasıran merkezin faaliyet izni kapsamında istihdam edilen hizmet erbabına ödenen ücretler istisna kapsamına alınmaktadır.

c) 506 Sayılı Kanun’un Geçici 20. Maddesinde Belirtilen Sandıklar Tarafından Yapılan Ücret ve Tazminatlarda Gelir Vergisi İstisnası

Tasarıyla Gelir Vergisi Kanunu’nun 23. maddesinin birinci fıkrasının (11) numaralı bendi ile 25. maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde yapılan düzenlemelerle, 506 sayılı Kanun’un geçici 20. maddesinde belirtilen sandıklar tarafından ödenen ücret ve tazminatlar için uygulanan istisnanın sınırı yeniden belirlenmektedir. Önerilen düzenlemeye göre, söz konusu sandıklar tarafından yapılan ödeme, en yüksek Devlet memuruna, çalışılan süreye bağlı olarak ödenen tutardan fazlaysa, aradaki fark ücret olarak vergilendirilecektir.

d) Hizmet İhracında Vergi Teşvikleri

Tasarıyla;

- Hizmet ihracında vergi indirimini düzenleyen Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. maddesinin birinci fıkrasının (13) numaralı bendi ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. Maddesinin (ğ) bendinde yapılan değişiklikle, teşvik kapsamındaki hizmet türlerine yenilerinin eklenmesi,

- Kapsamda olan hizmet işletmelerinde istihdam edilerin ücretleri üzerinden hesaplanan gelir vergisi stopajında da vergi mahsubu teşviki getirilmesi,

öngörülmüştür.

Tasarıyla kapsama alınması önerilen faaliyet alanları; ürün testi, sertifikasyon, veri işleme, veri analizi ve ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitimden oluşmaktadır.

Tasarıyla Gelir Vergisi Kanunu’nun mülga 33. maddesi yeniden düzenlenerek, bu Kanun’un 89. maddesinin birinci fıkrasının (13) numaralı bendi ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde yer alan indirim kapsamındaki faaliyet alanlarında hizmet veren işverenlerin istihdam ettiği hizmet erbabının ücretleri üzerinden hesaplanan vergiden kısmi indirim uygulaması getirilmektedir.

Önerilen düzenlemeye göre, kapsamda olan alanlarda faaliyette bulunan hizmet işletmelerinin, münhasıran bu faaliyetleri kapsamında fiilen istihdam ettikleri hizmet erbabına ödedikleri ücretler üzerinden asgari geçim indirimi uygulandıktan sonra hesaplanan vergiden, her bir çalışan için faaliyetin yapıldığı yılın Ocak ayına ait asgari ücretin safi tutarının, Kanun’un 103. maddesindeki gelir vergisi tarifesinin birinci gelir diliminde yer alan oranla çarpılması suretiyle bulunan tutar mahsup edilecektir.

İndirimden yararlanabilmek için işverenlerin bu faaliyetlerinden sağladığı hasılatın % 85'inin yurt dışından elde edilmiş olması ve fatura veya benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmiş olması gerekmektedir.

Önerilen düzenlemeye göre, yıl içinde indirim olanağından yararlanılamayacak, yıl sonunda indirim şartlarını yerine getirenlerin, indirim kapsamındaki ücretleri üzerinden hesaplanan vergilerin, asgari ücret üzerinden hesaplanan kısmı yıl içinde ödenmek kaydıyla, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinin verilmesini müteakip muhtasar beyannamede ücretler üzerinden tahakkuk eden vergiden mahsup edilmesi suretiyle indirim hükümleri uygulanacaktır.

Düzenleme kapsamındaki işletmeler şunlardır:

- Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurtdışında bulunanlara Türkiye'de verilen ve münhasıran yurtdışında yararlanılan; mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi ve ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitim alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleri.

- İlgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmeler.

e) Isı Yalıtımı ve Enerji Tasarrufu Sağlayan Harcamalara Teşvik

Tasarıyla Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinin birinci fıkrasının (7) numaralı bendine eklenen parantez içi hükümle, işletmeye dahil olan gayrimenkulün iktisadi değerini artırıcı niteliği olan ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu sağlamaya yönelik harcamaların, yapıldığı yılda doğrudan gider yazılmasına olanak sağlanmaktadır.

f) Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamelerinin Birleştirilmesi

Tasarıyla, muhtasar beyannameyle prim hizmet beyannamelerinin birleştirilmesi konusunda Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yetki verilmektedir.

3. Kurumlar Vergisi Kanunu Düzenlemeleri

a) Bölgesel Yönetim Merkezlerine Muafiyet

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 4. maddesine eklenen bent hükmüyle, bölgesel yönetim merkezlerinin, belirli koşullarla kurumlar vergisinden muaf olmaları öngörülmektedir.

Bu koşullar şunlardır:

- Ekonomi Bakanlığından alınan izne istinaden kurulması.

- Tüm giderlerinin kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumlar tarafından karşılanması.

- Söz konusu giderlerin Türkiye'de tam veya dar mükellefiyete tabi herhangi bir kurumun hesaplarına intikal ettirilmemesi veya kârından ayrılmaması.

Bu iki koşulun sağlanması durumunda, Türkiye'de tam veya dar mükellefiyete tabi herhangi bir kurumun, bölgesel yönetim merkezinin yönetimi altında bulunması muafiyet hükmünün uygulamasına engel teşkil etmeyecektir.

b) Kira Sertifikası İhracına Konu Taşınmazların Satışında İstisna

Tasarıyla, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan, kurumların kira sertifikası ihracına konu edilen taşınmazların satışından doğan kazançlarda istisna uygulaması ayrı bir bent olarak yeniden düzenlenmektedir.

Kanun’un 5. maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde yapılması öngörülen düzenleme özetle şöyledir:

- Her türlü varlık ve hakların, kaynak kuruluşlarca, kira sertifikası ihracı amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla varlık kiralama şirketlerine satışı ile varlık kiralama şirketlerince bu varlıkların devralındığı kuruma satışından doğan kazançlar, kurumlar vergisinden istisna tutulmaktadır.

- İstisna kazanç, kaynak kuruluş tarafından pasifte özel bir fon hesabında tutulur ve özel fon hesabında tutulan bu tutar sadece kaynak kuruluş tarafından varlık kiralama şirketinden devralındığı tarihten itibaren bu varlıklar için ayrılacak amortismanların itfasında kullanılır. İstisna edilen kazançtan herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen ya da dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılan kısım için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. Kurumların tasfiyesi (bu Kanuna göre yapılan devir ve bölünmeler hariç) halinde de bu hüküm uygulanır.

- Varlıkların, kaynak kuruluş tarafından üçüncü kişi ve kurumlara satılması durumunda, varlık kiralama şirketine devrinden önce bu varlıkların kaynak kuruluştaki net bilanço aktif değeri ile bu varlıklar için anılan kurumların kazancının tespitinde dikkate alınan toplam amortisman tutarı dikkate alınarak kaynak kuruluş nezdinde vergilendirme yapılır.

- Varlıkların varlık kiralama şirketleri tarafından üçüncü kişi ve kurumlara satılması durumunda, varlık kiralama şirketlerinin bu satış işleminden doğan kazançları varlık kiralama şirketleri nezdinde kurumlar vergisine tabî tutulur ve istisna uygulaması dolayısıyla kaynak kuruluş adına zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, vergî ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faiziyle birlikte tahsil olunur.

Öte yandan, varlık kiralama şirketlerine devredilen taşınmazların kaynak kuruluş tarafından üçüncü kişilere satışından doğan kazançlar maddenin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında kurumlar vergisinden istisnadır. Tasarıyla bu bentte yapılan düzenlemeyle, bu bent uygulamasında satılan taşınmazın aktifte bulundurma sürelerinin hesabında, bu taşınmazların varlık kiralama şirketinin aktifinde bulunduğu sürelerin de dikkate alınması hükme bağlanmaktadır.

c) Sat-Kirala-Geri Al İşlemine Konu Taşınmazların Satışında İstisna

Tasarıyla, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan, sat-kirala-geri al işlemlerine konu edilen taşınmazların satışından doğan kazançlarda istisna uygulaması ayrı bir bent olarak yeniden düzenlenmektedir.

Kanun’un 5. maddesinin birinci fıkrasının (j) bendinde yapılması öngörülen düzenleme özetle şöyledir:

- Her türlü taşınır ve taşınmaz malların, geri kiralama amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla, kurumlar tarafından finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına satışından doğan kazançlar ve bu kurumlarca söz konusu varlıkların devralındığı kuruma kira süresi sonunda devrinden doğan kazançlar kurumlar vergisinden istisnadır.

- İstisna kazanç, kiracı tarafından pasifte özel bir fon hesabında tutulur ve özel fon hesabında tutulan bu tutar sadece kiracı tarafından bu varlıklar için ayrılacak amortismanların itfasında kullanılır. İstisna edilen kazançtan herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen ya da dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılan kısım için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. Kurumların tasfiyesi (bu Kanuna göre yapılan devir ve bölünmeler hariç) halinde de bu hüküm uygulanır.

- Varlıkların, kiracı tarafından veya kiralayan kurumlar tarafından finansal kiralama yöntemi dahil olmak üzere (6361 sayılı Kanunda yer alan sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilememesi halleri hariç), üçüncü kişi ve kurumlara satılması durumunda, kiralayan kurumlara devrinden önce bu taşınmazların kiracıdaki net bilanço aktif değeri ile bu taşınmazlar için anılan kurumların kazancının tespitinde dikkate alınan toplam amortisman tutan dikkate alınarak, satışı gerçekleştiren kurum nezdinde vergilendirme yapılır.

- Sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilememesi nedeniyle sat-kirala-geri al işleminin tekemmül etmemesi halinde, istisna nedeniyle kiracı adına zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faiziyle birlikte tahsil olunur.

Öte yandan, geri kiralama amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla, kurumlar tarafından finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına devredilen taşınmazların kiracı tarafından üçüncü kişilere satışından doğan kazançlar maddenin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında kurumlar vergisinden istisnadır. Tasarıyla bu bentte yapılan düzenlemeyle, bu bent uygulamasında satılan taşınmazın aktifte bulundurma sürelerinin hesabında, bu taşınmazların finansal kiralama şirketi, katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankalarının aktifinde bulunduğu sürelerin de dikkate alınması hükme bağlanmaktadır.

d) Sınai Mülkiyet Haklarında İstisna

Tasarıyla, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5/B maddesinde yer alan sınai mülkiyet haklarında istisna düzenlemesinde şu değişiklikler yapılmaktadır.

- Buluşun değerinin tespitine yönelik olarak Maliye Bakanlığı tarafından düzenlenmesi öngörülen değerleme raporu uygulaması kaldırılmaktadır.

- İstisna tutarını, her bir mükellef için buluşun değerinin % 50’si ve toplamda %100’ü ile sınırlayan düzenleme kaldırılmaktadır.

Bu iki düzenleme sonucunda, buluşun değerinin tespitine gerek kalmayacak, istisna tutarı da buluşun değerine bağlı olarak sınırlanmayacaktır.

e) Hizmet İhracında İndirim

Tasarıyla, hizmet ihracında vergi indirimini düzenleyen Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinin (ğ) bendinde yapılan değişiklikle, teşvik kapsamındaki hizmet türlerine yenilerinin eklenmesi öngörülmüştür.

Tasarıyla kapsama alınması önerilen yeni faaliyet alanları; ürün testi, sertifikasyon, veri işleme, veri analizi ve ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitimden oluşmaktadır.

f) Transfer Fiyatlandırması Düzenlemeleri

Tasarıyla, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13. maddesinde yer alan transfer fiyatlandırmasına ilişkin düzenlemelerde şu değişiklikler yapılmaktadır.

- İlişkili kişi tanımında kapsam yeniden düzenlenmektedir. Önerilen düzenlemeye göre, ilişkinin doğrudan veya dolaylı olarak ortaklık kanalıyla oluştuğu durumlarda, örtülü kazanç dağıtımı kapsamında değerlendirme yapılabilmesi için, en az %10 oranında ortaklık, oy veya kâr payı hakkının olması şartı aranacaktır.

- OECD'nin "Uluslararası Şirketler ve Vergi İdareleri İçin Transfer Fiyatlandırması Rehberi" esas alınarak, transfer fiyatlandırmasında kullanılacak yöntemlere ilişkin güncelleme yapılmaktadır.

- Transfer fiyatlandırmasında uygulanacak yöntem konusunda mükellef ile Maliye Bakanlığı arasında anlaşma sağlanması halinde, anlaşma ile tespit edilen yöntemin zamanaşımına uğramamış vergilendirme dönemlerine de uygulanabilmesine imkân sağlanmaktadır. Düzenlemeye göre mükellef, anlaşma kapsamında Vergi Usul Kanunu’nun pişmanlık ve ıslah hükümlerinden faydalanarak geçmiş dönem beyannamelerini düzeltebilecektir.

- Transfer fıyatlandırmasına ilişkin belgelendirme yükümlülüğünü tam ve zamanında yerine getiren mükelleflere uygulanmak üzere, örtülü kazanç dağıtımı nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmemiş veya eksik tahakkuk ettirilmiş vergilere ilişkin uygulanacak vergi ziyaı cezasında %50 oranında indirim yapılmaktadır.

- Bakanlar Kuruluna, belgelendirme yükümlülükleri ve bu yükümlülükler kapsamına, uluslararası anlaşmalar doğrultusunda, yurt dışında yer alan ilişkili kişilerin faaliyetlerine ilişkin bilgilerin dâhil edilmesi zorunluluğu getirme; bu bilgilerin uluslararası anlaşmalar çerçevesinde diğer ülkelerle karşılıklı olarak paylaşılmasına ilişkin usulleri belirleme yetkisi verilmektedir.

4. Katma Değer Vergisi Kanunu Düzenlemeleri

Tasarıyla Katma Değer Vergisi Kanunu’nda, aşağıda özetlenen düzenlemeler öngörülmektedir.

- Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17-4/g maddesinde yapılan değişiklikle, Elde edilen faiz gelirleriyle sınırlı olmak üzere, tahvil satın almak suretiyle verilen finansman hizmetleri vergiden istisna tutulmaktadır. Böylece uzun süredir yaşanan tartışma sonlandırılmaktadır. Düzenlemenin gerekçesinde, yapılmak istenen düzenlemeyle, sağlanan finansman hizmetinin istisna kapsamında olduğu hususuna açıklık getirildiği belirtilerek, geçmiş dönemlere ilişkin olarak yaşanabilecek belirsizliğin de giderilmesinin amaçlandığı düşünülmektedir.

- Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17-4/r maddesinde yapılan değişiklikle, Sat-kirala-geri al işlemleri ile Sermaye Piyasası Kanunu hükümlerine göre kira sertifikası ihracına konu olan taşınmaz/iştirak hisselerinin kiracı ya da kaynak kuruluş tarafından üçüncü kişilere satışında, Kanun’un 17-4/r maddesi kapsamında istisna uygulanabilmesi için gereken iki yıllık sürenin hesabında; taşınmazların/iştirak hisselerinin varlık kiralama şirketleri, finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatınm bankalarının aktifinde bulunduğu sürenin de dikkate alınması öngörülmektedir.

- Varlık ve hakların istisna kapsamında varlık kiralama şirketlerine devirlerinde, devir tarihine kadar indirilen katma değer vergisi indirimlerinin geriye dönük düzeltilmemesi, bu tarihe kadar indirilemeyen katma değer vergisinin doğrudan gider yazılabilmesi öngörülmektedir.

- Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17-4/y maddesinde yapılan değişiklikle, sat-kirala-geri al işlemlerine yönelik istisnadan, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarının da yararlanması sağlanmaktadır. Ayrıca, sat-kirala-geri al işlemleri kapsamında istisna uygulamasının kapsamına taşınır mallar da dahil edilmektedir. Yapılan bir başka düzenlemeyle de, taşınır ve taşınmazların finansal kiralama şirketleri ile katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankalarına devrinde, devir tarihine kadar indirilen katma değer vergisinin indirimlerinin geriye dönük düzeltilmemesi, bu tarihe kadar indirilemeyen katma değer vergisinin ise doğrudan gider yazılabilmesi önerilmektedir.

- Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 30/d maddesinde yapılan değişiklikle, transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançlara ilişkin aynı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 11. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca kanunen kabul edilmeyen giderlere ilişkin olup, mükelleflerce ithalde veya sorumlu sıfatıyla ödenmiş olan katma değer vergisinin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirilmesine olanak sağlanmaktadır.

5. Vergi Usul Kanunu’nda Yapılması Öngörülen Değişiklikler

a) VUK Madde 153/A Maddesinin Onuncu Fıkrasının Yürürlükten Kaldırılması

Vergi Usul Kanunu’nun 153/A maddesinin onuncu fıkrasında, 359. maddede sayılan fiilleri işledikleri veya bu fiillere iştirak ettikleri vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen raporla tespit edilenlerden bu durumları kesinleşenlerin, fiilin işlendiği tarihten itibaren altı yıl süreylevergi teşvik ve desteklerinden yararlanamayacakları hükmü yer almaktadır.

Tasarıyla bu hüküm kaldırılmaktadır.

b) İzaha Davet

Tasarıyla Vergi Usul Kanunu’nun mülga 270. maddesi “İzaha davet” başlığıyla yeniden düzenlenmektedir.

Vergi Usul Kanunu’nda yer alan pişmanlık müessesesinin, vergi ziyaına yol açan fiillerin herhangi bir surette idarenin bilgisi dahiline girdiği hallerde uygulanamadığı dikkate alınarak, İdarenin verginin zıyaa uğramış olabileceğini harici karinelerle tespit ettiği hallerde, haklarında henüz vergi incelemesine başlanılmamış veya takdir komisyonuna sevk edilmemiş mükellefler için izaha davet müessesesi getirilmektedir.

Önerilen düzenlemeye göre, İdarenin harici araştırmalarıyla vergiyi ziyaa uğratmış olabileceği yönünde ön tespitleri olan mükellefler izaha davet edilecek,

- Yapılan izah sonucu vergi ziyaına sebebiyet verilmediğinin anlaşılması halinde mükellef hakkında herhangi bir işlem yapılmayacak,

- Yapılan izahın yeterli görülmesi, izahta bulunulan tarihten itibaren 15 gün içerisinde; hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerinin verilmesi, eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının tamamlanması veya düzeltilmesi ve ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin gecikme zammıyla birlikte aynı sürede ödenmesi şartıyla vergi ziyaı cezası ziyaa uğratılan vergi üzerinden %20 oranında kesilecektir.

Maddeye göre;

- Öngörülen sürede ödeme şartını yerine getirmeyen mükellefler adına indirimli olarak kesilen vergi ziyaı cezası, kanuni süresinden sonra kendiliğinden verilen beyannamelere uygulanan ceza esas alınarak tamamlanacak,

- İzaha davet, Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesi kapsamına giren fiillere uygulanmayacak,

- Yukarıdaki şekilde ödeme vergi incelemesi yapılmasına ve gerekirse tarhiyatın ikmaline engel teşkil etmeyecektir.

6. 6183 Sayılı Kanun’da Yapılması Öngörülen Değişiklik

6183 sayılı Kanun’un “Amme alacağı ödenmeden yapılmayacak işlemler ile işlem yapanların sorumlulukları” başlıklı 22/A maddesinin değiştirilerek, Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na tabi kamu idareleri ile bu idarelere bağlı döner sermaye işletmelerinin yapacağı her türlü ödemeden önce, vadesi geçtiği halde ödenmemiş kamu borcu bulunmadığına ilişkin belge arama zorunluluğu getirilmesi konusunda Maliye Bakanlığına yetki verilmektedir.

Düzenlemenin yasalaşması ve Bakanlığın da kendisine verilen yetkiyi kullanması durumunda, belirtilen kurum ve kuruluşlar, ödeme yapmadan önce alacaklarından vergi borcu bulunmadığına ilişkin belge isteyecektir.

7. Gider Vergileri Kanunu’nda Yapılması Öngörülen Değişiklikler

- Girişim sermayesi yatırım fonlarının ve girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının para ve sermaye piyasalarında yaptıkları işlemler nedeniyle elde ettikleri paralar banka ve sigorta muameleleri vergisinden istisna tutulmaktadır. Düzenlemeyle ayrıca, emeklilik yatırım fonlarının, menkul kıymet yatırım fonlarının, menkul kıymet yatırım ortaklıklarının, girişim sermayesi yatırım fonlarının ve girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının para piyasalarında yaptıkları işlemler nedeniyle elde ettikleri paralar da bu vergiden müstesna tutulmaktadır.

- Bankaların ve finansman şirketlerinin, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun gereğince tüketicilere iade ettikleri ücret, komisyon ve benzeri adlarla tahsil ettikleri tutarlara ilişkin vergileri, iadenin gerçekleştiği dönemde hesaplanan banka ve sigorta muameleleri vergisinden indirmelerine olanak sağlanmaktadır. Sigorta şirketleri için halen var olan iptal edilen sigorta muamelelerine ilişkin verginin ilgili dönemde hesaplanan vergiden indirilebilmesine ilişkin düzenleme, banka ve finansman şirketlerinin benzer işlemleri için de getirilmektedir.

8. Ar-Ge Teşvikleriyle İlgili Düzenlemeler

Tasarıyla;

- Ar-Ge indirimine ilişkin, Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. maddesinin birinci fıkrasının (9) numaralı bendi ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi yürürlükten kaldırılmış,

- Bu maddelerde yer alan Ar-Ge indirimi, bazı değişikliklerle, 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun’a eklenen 3/A maddesinde düzenlenmiştir.

Önerilen düzenlemede, Ar-Ge indirimi oranı % 100 olarak korunmuş, ayrıca;

- Ar-Ge harcamalarının Vergi Usul Kanunu’na göre aktifleştirilmek suretiyle amortisman yoluyla itfa edilmesi, bir iktisadi kıymet oluşmaması halinde ise doğrudan gider yazılması,

- Kazancın yetersiz olması nedeniyle ilgili vergilendirme döneminde indirim konusu yapılamayan tutarın, izleyen yıllarda yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınması,

- Araştırma ve geliştirme faaliyetleri ile doğrudan ilişkili olmayan giderlerden Ar-Ge indirimi hesaplanmaması,

- Ar-Ge indirimi tutarının hesabında tamamen araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde kullanılan amortismana tabi iktisadi kıymetler için hesaplanan amortismanlar ile başka faaliyetlerde de kullanılan makine ve teçhizat için hesaplanan amortismanların bu kıymetlerin araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde kullanıldıkları gün sayısına isabet eden kısmının dikkate alınması,

öngörülmüştür.

9. Damga Vergisi Kanunu Düzenlemeleri

- Bir nüshadan fazla olarak düzenlenen kâğıtlardan, nispi vergiye tabi olanların sadece bir nüshasının damga vergisine tabi olması öngörülmektedir.

- Bir kâğıt üzerinde birden fazla adi kefalet ve garanti taahhüdü bulunması halinde, bunlardan yalnızca birinden damga vergisi alınması öngörülmektedir.

- Pey akçesi, cayma tazminatı, ücret tevkifi, cezai şart gibi bir sözleşmenin müeyyidesi mahiyetinde olan taahhütlerden, başlı başına bir sözleşmeye konu olmadıkça damga vergisi alınmaması önerilmektedir.

- Vergisi azami tutardan ödenen sözleşmelerin, diğer hükümlerinde değişiklik olmaksızın sadece bedelinin artması durumunda, artan bedel üzerinden ayrıca vergi ödenmemesi öngörülmektedir.

- Bankacılık Kanunu uygulanmasıyla ilgili olarak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunca düzenlenmesi öngörülen kâğıtların damga vergisi oranını sıfıra kadar indirme konusunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmesi öngörülmektedir.

- Damga Vergisi Kanunu’nun ek 2. maddesinde yer alan, ihracat ve diğer döviz kazandırıcı faaliyetlerle ilgili istisna düzenlemesi yeniden yapılmaktadır. Mevcut maddede istisna genel çerçevesiyle düzenlenmiş ve uygulama esasları ikincil düzenlemelere bırakılmıştır. Ancak sürekli hale gelen yargı kararları nedeniyle istisna uygulaması ikincil mevzuat çerçevesinde yapılamamaktadır. Bu gerekçeyle, istisnanın uygulama esasları tasarıyla Kanun’a taşınmaktadır. Bu çerçevede ilgili Bakanlıklara verilen yetki de yeniden düzenlenmektedir.

- Farklı vergi oranı tespitine olanak sağlamak amacıyla, bazı sözleşme türlerine, damga vergisine tabi kâğıtlar listesinde ayrıca yer verilmektedir. Tasarının gerekçesinde yer alan açıklamalardan, bu kâğıtlar için ileride daha düşük oranlar tespit edileceği anlaşılmaktadır. Listede ayrıca sayılan kâğıtlara örnek olarak; resmi şekilde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri, resmi dairelerin mal ve hizmet alımlarına ilişkin yaptıkları ihalelerde ihaleyi yapan idare ile düzenlenen sözleşmeler, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında düzenlenen bazı sözleşmeler (Taksitle satış sözleşmeleri, ön ödemeli konut satış sözleşmeleri, devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri, paket tur sözleşmeleri, abonelik sözleşmeleri, mesafeli satış sözleşmeleri), Elektrik Piyasası Kanunu kapsamında düzenlenen toptan ve perakende elektrik satış sözleşmeleri, Doğal Gaz Piyasası Kanunu kapsamında düzenlenen toptan doğal gaz satışına ilişkin sözleşmeler ile tüketicilere doğal gaz satışına ilişkin sözleşmeler sayılabilir.

- Kamu İhale Kanunu’na tabi ihalelerde, ihalenin iptal edilmesi halinde, ihale kararına ilişkin damga vergisinin iade edilmesine imkân tanınmaktadır. Aynca, ihale konusu işlerde düzenlenen sözleşmelere ait damga vergisinin iade edilmeyeceği hususuna açıklık getirilmektedir.

- Yasal süresinde düzeltme amacıyla verilen vergi beyannameleri damga vergisinin konusu dışına çıkarılmaktadır.

- Muhtasar beyanname ile aylık prim ve hizmet belgesinin birleştirilerek verilmesi sonucu ortaya çıkacak yeni beyanname damga vergisinin kapsamına alınmaktadır.

- Okul idareleriyle öğrenciler veya velileri arasında düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden istisna edilmektedir.

- Resmi dairelerce yurtdışına gönderilen kişiler adına yurtdışında bulunan eğitim ve öğretim kurumlan ile sağlık kurumlarına yapılan ödemelere ilişkin düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden istisna edilmektedir.

- Damga vergisine tabi kâğıtlarda yer alan sigorta yaptırma taahhütleri istisna kapsamına alınmaktadır.

- Bireysel emeklilik, gruba bağlı bireysel emeklilik, işveren grup emeklilik sözleşmelerine damga vergisi istisnası sağlanmaktadır.

- Anonim, limited ve eshamlı komandit şirketlerin pay devirleri istisna kapsamına alınmaktadır.

- Aracı kurumların taraf olduğu veya bunlar aracılığıyla yapılan vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleriyle bu sözleşmelere ilişkin olarak düzenlenen kâğıtlar vergiden müstesna tutulmaktadır.

- Gayrimenkul yatırım fonlarının münhasıran gayrimenkul portföylerine ilişkin alım satım sözleşmeleri ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerine damga vergisi istisnası sağlanmaktadır.

- Bankalar, yurtdışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlardan kullanılan kredilerin devrine ve krediden doğan alacakların temlikine ilişkin düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden istisna tutulmaktadır.

- Finansman şirketlerinin düzenlemiş olduğu kredi sözleşmelerinin devrine ilişkin kâğıtlar istisna kapsamına alınmaktadır.

- Damga vergisinden istisna olan kira sözleşmelerinde yer alan kefalet şerhleri ve teminatlar istisna kapsamına alınmaktadır.

- Farklı kira sertifikası türlerine göre düzenlenen kâğıtlar ve kira sertifikaları ödemeleri ile bunların teminatlarına ilişkin olarak düzenlenen her türlü kâğıtlar damga vergisinden istisna edilmektedir.

- Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında yapılan yatırımlarla ilgili olarak düzenlenen bazı kâğıtlar istisna kapsamına alınmaktadır. Bu çerçevede örneğin; yatırım malı üretici ve tedarikçileriyle yapılan sözleşmeler, yatırım döneminde belge kapsamındaki yatırımlarla ilgili bir malın üretiminde ya da bir hizmetin sağlanmasında kullanılan patent, know-how gibi gayrimaddi hakların kiralanması ve satın alınmasında düzenlenen kâğıtlar, yatırımlara yönelik teşvik belgesi sahibi yatırımcılara verilecek danışmanlık ve teknik müşavirlik hizmetlerine ilişkin düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden istisna tutulmaktadır.

- Yatırımlarda Devlet yardımları hakkında kararlarla belirlenen yüksek ve orta-yüksek teknolojili sanayi sınıfında yer alan ürünlerin imalatına ilişkin olarak imalatçılarla tedarikçileri arasında düzenlenen kâğıtlara damga vergisi istisnası sağlanmaktadır.

- Özel Tüketim Vergisi Kanunu ve aynı Kanun’un ikincil mevzuatı gereğince düzenlenen taahhütnameler damga vergisi istisnası kapsamına alınmaktadır.

- Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında, ödeme hizmeti sağlayıcısı ile ödeme hizmeti kullanıcıları arasında düzenlenen tek seferlik ödeme sözleşmelerine damga vergisi istisnası sağlanmaktadır.

- Binalarda ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu sağlamaya yönelik olarak yapılan işlemler nedeniyle düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden istisna tutulmaktadır.

- İmalat sanayinde faaliyet gösteren sanayi sicil belgesini haiz işletmelerin, imalat faaliyetlerinde kullanılmak üzere yeni makine ve teçhizat alımlarına yönelik düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden istisna edilmektedir.

- Bedelsiz ihracata ve yurtdışı fuarlara katılıma ilişkin olarak düzenlenen kâğıtlara damga vergisi istisnası sağlanmaktadır.

- Gemi, yat ve diğer su araçlarının inşası, yenileme ve dönüşümü ile bakım ve onarımına ilişkin düzenlenen kâğıtlara damga vergisi istisnası sağlanmaktadır.

- Girişim sermayesi yatırım ortaklıkları ve girişim sermayesi yatırım fonlarının, girişim sermayesi yatırımları ile ilgili düzenlenen sözleşmeler ve bu sözleşmelere ilişkin düzenlenen diğer kâğıtlara damga vergisi istisnası sağlanmaktadır.

- Sermaye piyasası araçlarının kredili alımı, açığa satışı ve ödünç alma ve verme işlemleri ile ilgili olarak aracı kurumlar ile yatırımcılar arasında düzenlenecek sözleşmelere damga vergisi istisnası sağlanmaktadır.

- İleri teknolojiye sahip ve teknoloji transferi sağlayacak yurtdışında yerleşik şirketlerin satın alınması ile bu alımlara yönelik mali ve hukuki danışmanlık hizmeti alımına ilişkin düzenlenen kâğıtlara damga vergisi istisnası sağlanmaktadır.

Tasarıyla ayrıca, Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun “İstisnalar ve vergi nispetinin tespiti” başlıklı 37. maddesinde değişiklik yapılarak, finansal kiralama konusu malların tedarikine ilişkin olarak kiralayan ve satıcı arasında düzenlenen sözleşmeler ile bunların teminatına ilişkin kâğıtlann damga vergisinden istisna edilmektedir.

10. Harçlar Kanunu Düzenlemeleri

- Bir nüshadan fazla olarak düzenlenen belli bir bedel içeren kâğıtlara ilişkin nispi harca tabi işlemlerden, sadece bir nüsha için noter harcı alınması sağlanmaktadır.

- Belli tutarı ihtiva eden her nevi senet, mukavelename ve kâğıtların değiştirilmesi halinde, değişikliğe ilişkin senet, mukavelename ve kâğıtların artan tutar üzerinden aynı oranda harca tabi tutulması öngörülmektedir.

- Finansal kiralama yöntemi ile finansman temin edilerek taşınmaz alınması durumunda, finansal kiralama süresi sonunda söz konusu taşınmazın kiracıya devrinde tapu harcı istisnası getirilmektedir.

- Halihazırda anonim, limited ve eshamlı komandit şirketlerin pay devirleri nedeniyle yaptıkları işlemler harç istisnası kapsamına alınmaktadır.

- Kredi Garanti Fonunun, banka dışı kuruluşlardan temin edilecek kamusal destekler ve mali yardımlar için vereceği kefaletler nedeniyle yapılacak işlemlerin harçlardan istisna edilmesi öngörülmektedir.

- Finansman şirketlerince kullandırılan kredilere ilişkin işlemler istisna kapsamına alınmaktadır.

- Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında yer alan yatırım mallarına ilişkin olarak yatırım teşvik belgesi sahibi yatırımcılarla bu malların üreticileri ve tedarikçileri arasında düzenlenen kâğıtlar; münhasıran yatırım döneminde belge kapsamındaki yatırımlarla ilgili bir malın üretiminde ya da bir hizmetin sağlanmasında kullanılan patent, know-how gibi gayrimaddi hakların kiralanması ve satın alınmasında düzenlenen kâğıtlar; belge kapsamındaki sabit kıymet yatırımlarının imal ve inşasına yönelik olarak teşvik belgesi sahibi yatırımcılarla bu işi yapanlar arasında düzenlenen sözleşmeler, taahhütnameler, teminatlar ve bu mahiyetteki kâğıtlar; söz konusu yatırımlara yönelik teşvik belgesi sahibi yatırımcılara verilecek danışmanlık ve teknik müşavirlik hizmetlerine ilişkin düzenlenen kâğıtlarla ilgili işlemler harçtan istisna tutulmaktadır.

- İleri teknolojiye sahip ve teknoloji transferi sağlayacak yurtdışında yerleşik şirketlerin satın alınması ile bu alımlara yönelik mali ve hukuki danışmanlık hizmet alımına ilişkin düzenlenen kâğıtlarla ilgili işlemlere harç istisnası getirilmektedir.

- Yatırımlarda Devlet yardımları hakkında kararlarla belirlenen yüksek ve orta-yüksek teknolojili sanayi ürünlerinin imalatına ilişkin olarak imalatçılarla tedarikçileri arasında düzenlenen kâğıtlarla ilgili işlemlere harç istisnası getirilmektedir.

- Binalarda ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu sağlamaya yönelik olarak yapılan işlemler ile imalat sanayinde faaliyet gösteren sanayi sicil belgesini haiz firmaların, imalat faaliyetlerinde kullanılmak üzere yeni makine ve teçhizat alımlarına ilişkin işlemlere harç istisnası getirilmektedir.

- Üretilen ürünlerin yurtdışı pazarlara açılmasını sağlamak amacıyla, bedelsiz ihracata ve yurtdışı fuarlara katılım amacıyla yapılan işlemler için harç istisnası getirilmektedir.

- Gemi, yat ve diğer su araçlarının inşası, yenileme ve dönüşümü ile bakım ve onarımına yönelik olarak düzenlenen kâğıtlarla ilgili işlemlere harç istisnası getirilmektedir.

- Ticaret sicili işlemlerine ilişkin harçların, ticaret ve sanayi odaları veya ticaret odaları veyahut ilgili odalar tarafından makbuz karşılığı peşin olarak tahsil edilmesine olanak sağlayan düzenleme yapılmaktadır.

- Harçlar Kanunu’nun ek 1. maddesinde yer alan, ihracat ve diğer döviz kazandırıcı faaliyetlerle ilgili istisna düzenlemesi yeniden yapılmaktadır. Mevcut maddede istisna genel çerçevesiyle düzenlenmiş ve uygulama esasları ikincil düzenlemelere bırakılmıştır. Ancak sürekli hale gelen yargı kararları nedeniyle istisna uygulaması ikincil mevzuat çerçevesinde yapılamamaktadır. Bu gerekçeyle, istisnanın uygulama esasları tasarıyla Kanun’a taşınmaktadır. Bu çerçevede ilgili Bakanlıklara verilen yetki de yeniden düzenlenmektedir.

- Tahkim yargılamasında nispi karar ve ilam harcının alınmaması öngörülmektedir.

- Vekaletnamelerde maktu harç uygulamasında, genel ve özel vekaletname ayrımı kaldırılarak vekaletnamelerin tamamından aynı tutarda harç alınması sağlanmaktadır.

- Ticari işletmelerin kuruluş aşamasındaki defter tasdiki işlemleri noter harçlarının konusu dışına çıkarılmaktadır.

- Tacirler arasında tesis edilen ipotek işlemlerinde tapu harcının % 50 indirimli ödenmesi öngörülmektedir.

Tasarıyla ayrıca, Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun “İstisnalar ve vergi nispetinin tespiti” başlıklı 37. maddesinde değişiklik yapılarak, finansal kiralama konusu malların tedarikine ilişkin olarak kiralayan ve satıcı arasında düzenlenen sözleşmeler ve bunların teminatına ilişkin kâğıtlarla ilgili yapılacak işlemler harçtan müstesna tutulmuştur. Tasarı, finansal kiralama konusu taşınmazların kiralayanlar tarafından devralınmasına ilişkin tapu işlemlerinden alınan harçları istisna kapsamına dahil etmemektedir.

11. Emlak Vergisi Kanunu Düzenlemeleri

Tasarıyla Emlak Vergisi Kanunu’nda, yatırımların teşvikini amaçlayan aşağıda özetlenen iki düzenleme öngörülmektedir.

- Yatırım teşvik belgesi kapsamında inşa edilen binaların, inşalarının sona erdiği tarihi takip eden bütçe yılından itibaren beş yıl süre ile emlak vergisinden muaf tutulması.

- Yatırım teşvik belgesi kapsamında yapılan yatırımlar için iktisap olunan veya bu yatırımlar için tahsis edilen arazilerin yatırım teşvik belgesi süresince emlak vergisinden muaf tutulması.

12. Belediye Gelirleri Kanunu Düzenlemeleri

Tasarıyla Belediye Gelirleri Kanunu’nda, yatırımların teşvikini amaçlayan aşağıda özetlenen iki düzenleme öngörülmektedir.

- Yatırım teşvik belgesi kapsamında inşa edilen binaların bina inşaat harcından müstesna tutulması.

- Yatınm teşvik belgesi kapsamında inşa edilen yapı ve tesislerin, imar mevzuatı gereğince belediyelerce alınması gereken harçlardan müstesna tutulması.

- Yukarıda yapılan açıklamalar Kanun Tasarısı ile ilgilidir. Henüz yürürlüğe girmiş bir yasal düzenleme yoktur. Tasarıyla ilgili gelişmeler ve olası değişiklikler ayrıca duyurulacaktır.

- Tasarıda yer alan bazı düzenlemeler ihmal edilmiştir. Bütün düzenlemeleri görmek için tasarı metni incelenmelidir. pwc

 

İlgili Kanun Tasarısı metni ile varlık barışıyla ilgili tablolara aşağıdaki bağlantıların yardımıyla ulaşabilirsiniz.

• Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı

• 5811 ve 6486 Sayılı Kanun ile Tasarı Metni karşılaştırması

• Yurt Dışındaki Varlıkların Kayda Alınması (ÖZET TABLO)

 

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.