Tenfiz kararına istinaden ödenen tazminatın kurum kazancının tespitinde gider olarak yazılıp yazılmayacağı |
14 Temmuz 2017 | ||||||||||||||||||||||||||||
İlgide kayıtlı özelge talep formunda; - Şirketinizin …… şirketi ile ……. tarihinde "bakır katot satış sözleşmesi" imzaladığı, - Bankadan kaynaklanan sebeplerle para transferinde gecikme olması nedeniyle, daha önceden anlaşılmış fiyattan şirketiniz için ayrılmış olan katodun başkasına satıldığı ve sözleşmenin ….. tarihinde feshedildiği, - Sözleşmenin …. maddesine istinaden …… şirketinin Belçika'da tahkime başvurduğu ve tahkimde davanın aleyhinize sonuçlandığı, - …….. şirketinin, tahkim kararının tenfizi için ……. Asliye Ticaret Mahkemesine dava açtığı, mahkeme kararında davanın kabulüne ve tahkim kararının da tenfizine karar verildiği, tenfiz kararının şirketiniz tarafından Yargıtay nezdinde temyiz edildiği, temyiz talebinin Yargıtay tarafından reddedilerek kararın onandığı, - Bunun üzerine yabancı şirket ile borç tasfiyesi protokolü imzalanarak tazminatın nakit ve çek verilmek suretiyle ödendiği belirtilmiş olup ödenen tazminatın kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınıp alınamayacağı konusunda Başkanlığımız görüşü sorulmuştur. Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde de Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde, işle ilgili olmak şartıyla mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatların safi ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği hükme bağlanmıştır. Kurumlar Vergisi Kanununun 11 inci maddesinin birinci fırkasının (g) bendinde ise, sözleşmelerde ceza şartı olarak konulan tazminatlar hariç olmak üzere kurumun kendisinin, ortaklarının, yöneticilerinin ve çalışanlarının suçlarından doğan maddi ve manevi zarar ve tazminat giderlerinin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınamayacağı hüküm altına alınmıştır. Yabancı memleketlerde hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların, takibi yapılacak ülkede icra olunabilmesi o ülkedeki yetkili mahkeme tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır. Tenfiz kararı verecek olan mahkeme, tenfiz şartlarına bağlı olarak tahkim kurulu kararının, kısmen veya tamamen tenfizine veya değiştirerek istemin reddine karar verebilmektedir. Ayrıca, söz konusu tenfiz kararlarının temyiz edilebilme imkanı da bulunabilmektedir. Buna göre, …….. şirketi tarafından Belçika'da aleyhinize açılan dava sonucunda şirketiniz tarafından tazminat ödenmesi yönündeki tahkim kurulu kararı ile ilgili olarak, ….. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen ve Yargıtay tarafından da onanan tenfiz kararı çerçevesinde ödenen tazminat tutarının; kurumunuzun kendisinin, ortaklarının, yöneticilerinin ve çalışanlarının kusurlarından doğmamış olması şartıyla, Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi kapsamında ilgili dönem kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır. Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir. (**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir. (***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
|