Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Aile işletmesinden dev şirkete dönüşen KOBİ'lerin sırrı (14.08.08) PDF Yazdır e-Posta
14 Ağustos 2008

    Kimi 10 odalı bir pansiyondan 374 odalı bir tatil köyü yarattı, kimi küçük üretim atölyesini dev bir sanayi kuruluşuna dönüştürdü... Aralarında Doğtaş Mobilya, Topbaş, Betaş, Aytur, Dimer, Çaycuma Süt Ürünleri'nin de yer aldığı birçok şirket bugün KOBİ (Küçük ve orta büyüklükte işletme) günlerini çoktan geride bıraktı. Herbiri Türkiye'nin sayılı üreticileri, turizmcileri, sanayicileri arasında yerlerini alan şirketler bugün adeta devler kulvarında yarışıyor. Hepsinin ortak noktası da kullandıkları KOBİ kredileri...

    Halk Bankası, kredi kullanarak yatırımda cesaretlenen ve küçük bir dükkândan büyük üretim tesisine dönüşen başarı hikâyelerini bir kitapta topladı. "Halkbank ile Büyüdüler Türkiye İçin Ürettiler" adlı kitap Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden 10 başarı öyküsünü gözler önüne seriyor.

    Türk ekonomisinin temel taşını oluşturan KOBİ'ler, bugün istihdamın ezici büyüklükteki bir oranını oluşturuyor. Bugün Türkiye'de işletmelerin yüzde 99.83'ü küçük ve orta büyüklükte işletme konumunda. Bunların yarattığı istihdam yüzde 76,7. Yatırımlardan aldığı pay yüzde 56,5. Yarattığı katma değer ise yüzde 38 civarında. KOBİ'lerin toplam kredilerden aldıkları pay ise yüzde 24,5.

    

    5 odalı pansiyonla başladı 374 odalı tatil köyü yarattı

    Alanyalı mimar Turgut Aydıncı, 70'li yıllarda açtığı pansiyondan yarattığı 374 odalı tatil köyü ile Türkiye'nin başarılı KOBİ'leri arasına ismini yazdırdı. Aydıncı'nın aileye ek gelir yaratması için açtığı 5 odalı pansiyondan doğan Eftelia Village bugün 180 ailenin de ekmek kapısı. Babasının kurduğu pansiyonun geleceğini şekillendirdiğini anlatan Aydıncı, o günleri şöyle anlatıyor: "Yerli turiste hizmet veren küçük pansiyonumuz ben 10 yaşındayken uluslararası turizmle tanıştı. Şirkette belboy olarak işe başladım, valiz taşıdım, kasiyerlik yaptım. Bu sektörle beraber büyüdüm." Yabancı turist sayısı arttıkça hızlı bir değişim süreci içine giren turizm sektöründe zamanı yakalamanın kolay olmadığını belirten Aydıncı, kredi kullanarak bir bir hayata geçirdikleri yatırımlar ile bugünkü noktaya geldiklerini söylüyor.

    "1997'de Halk Bankası'ndan ilk krediyi kullanarak tesisi yeniledik" diyen Aydıncı, 2005'te sektörün ihtiyaçlarının değiştiğini ve yeniden yatırıma yöneldiklerini anlatıyor. Çok çocuklu ailelerin tatil ihtiyaçlarını incelediklerini ve bu konuda fizibilite çalışmaları yaptıklarını belirten Mehmet Aydıncı bir tatil köyü açmayı kafasına koyar. Ancak 12 milyon 600 bin euroluk bir sermaye gerekmektedir. Halk Bankası'nın yatırım uzmanlarıyla enine boyuna konuyu tartışan ve kurumun desteğini arkasına alan Aydıncı bugün 374 odalı Eftelia Village'ın sahibi. 180 aileye yeni iş kapısı sunan Aydıncı, "Halk Bankası bu işin üstüne gitmeseydi biz bu yatırımı belki 2009, 2011 yılında yapacaktık. Biz Türkiye'nin geleceğine inanan genç insanlar olarak önümüzdeki yıllarda yatırımlarımızı daha da artıracağız" diyor.

    

    Evin bodrumundaki işletmeyi dev süt ürünleri tesisine dönüştürdü

    Hüsnü Sami Alpman, Zonguldak'a bağlı, geçimini büyük ölçüde tarım ve hayvancılıktan sağlayan Çaycuma ilçesinin çehresini değiştiren bir girişim öyküsünün yaratıcısı. 1981 yılında İstanbul'da işletme eğitimini tamamlayan Hüsnü Sami Alpman zor durumda olan aile işinin başına geçmek üzere baba ocağına döner. Bu sırada Çaycuma'da "Sütçü Osman" olarak tanınan baba Osman Alpman evinin altındaki 100 metrekarelik bir yerde çevre köylerden topladığı sütü işlemekte, yoğurt, peynir, yağ yaparak evinin rızkını çıkartmaktadır. Alpman, bu küçük işletmeyi büyütmek için dönmüştür baba ocağına... Yaz tatillerinde babasına yardım ederek başladığı işinde, hem işletmeyi büyütmek hem de köylüyle bütünleşerek ekonomik bir yapı kurmak hedefindedir. Ancak bu yükü kaldırmak için bir desteğe ihtiyacı vardır. Halk Bankası işte bu zor durumda yardımına koşar Alpman'ın. 1983 yılında günde 250 litre süt işleyerek işe başlayan Sami Alpman bugün günde 150 bin litre süt işleyen bir tesisin sahibi. 7500 metrekare kapalı alana sahip fabrikada 80 çalışanıyla Türkiye'nin önemli merkezlerine süt ürünleri pazarlıyor. Onun dışında ise Akdeniz Bölgesi'nde de yeni bir yatırımları var. Alpman, devler liginde desteksiz ayakta kalamayacaklarını söylüyor.

    

    Gazetecilikten atılınca hayatı değişti Diyarbakır'da teröre rağmen mermerci oldu

    Yıl 1985... Diyarbakır.. Anadolu Ajansı Bölge Müdürlüğü'nden düşünce suçlusu olduğu iddiasıyla Bursa'ya muhabir olarak sürülen Raif Türk'ün inatçı girişim öyküsü birçok şirkete örnek olacak cinsten. Bursa'ya sürüldükten sonra buranın sessizliğine alışamayan ve Diyarbakır'a dönen Türk , Diyarbakır ve çevresinde bulunan krom ve bakır yataklarıyla ilgilenerek madenciliğe soyunur. O sırada mermerle tanışan Türk, "Diyarbakır'da mermerin olabileceğini MTA dahil kimse düşünmüyordu. Bakırla kromla uğraşırken mermer rezervlerini gördüm. Bunları değerlendirebileceğim kanaatine vardım. Parası olduğunu bildiğim insanlara teklif götürdüm ancak hep, 'Taşa yatırım olmaz' cevabını aldım" diyor. Türk ilk önce kendine bir İtalyan ortak bulur ancak bölge için zor yıllardır... Bölgenin zor koşullarında mermer ocağının ortasına düşen top mermileri İtalyan ortağı kaçırır. Bu kez kente daha yakın bir bölgede açar ocağını. 3 bin ton gibi kısıtlı bir üretimle işe başlar...

    İkinci yıl 9 bin, derken 30 bine çıkar üretim. Çok geçmeden Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi'nde fabrika arsası satın alır ve inşaata başlar. Yıl 2000'dir. Fabrikanın ilk holü tamamlanmış, borç harç ilk makine yerine konmuştur. Elindeki iki dairesini ipotek ettirerek Halk Bankası'nın desteği ile kurulan Kredi Garanti Fonu'ndan zamanın parasıyla 75 milyar kredi alır. Sıra asıl yatırma gelmiştir. Mermeri işleyebilmek için İtalya'dan bir makine alınması gerekmektedir. Türk o dönemi şu sözlerle anlatıyor: "O dönemde bankalar Diyarbakır'daki yatırımlar için kredi vermeye çok istekli değillerdi. Ama Halk Bankası devlet bankası olması dolayısıyla daha sıcak bakıyordu. Müracaat ettik ve akreditif kredisi açtırdık."

    Desteği alan Türk'ün önü açılmıştır. Sağlanan ihracat kredileriyle mermer ihraç edilir. 50-60 kişiyle başlayan yolculuk 700 kişiyle devam eder. Diyarbakır'ın zengin maden yataklarını keşfeden Türk, Türkiye'nin önde gelen mermer şirketlerini de bölgeye çeker. Türk'ün ardından iki yeni tesis daha açılır. Bu sonuçlar yalnızca Diyarbakır ölçeğinde kalmaz. Diyarbakır'daki ihracatın yüzde 90'ı mermer sektöründe yapılır hale gelir. Sektör kısa sürede büyür ve Diyarbakır'ın toplam istihdamının yüzde 30'unu karşılar hale gelir. Bugün 60 ülkeye ihracat yapan Türk, 3-5 yıl içinde 5-6 ocak daha açmayı planlıyor.

    

    Dededen kalma mağazadan 3 bin çift ayakkabı üreten tesis yarattı

 

    1976 yılında askerden dönen Manisalı Muzaffer Topbaş dedesinden kalma 56 metrekare dükkânla iş hayatına atılır. Eski dükkânda duvardan sarkan bağcıklar, meşinler, çiviler vardır. Topbaş işte o anda buranın gelecek hayallerine dar geleceğini anlar. Dededen kalma dükkânda günde 20 kundurayla mütevazı bir imalat yapmaktadır babası... Hayallerinin burayla sınırlı kalamayacağını hisseden Topbaş önce imalatı hızlandırır arından eski dükkânı yıkıp 6 katlı bir binaya dönüştürür. Ancak yer yine yeterli gelmez. Önce sanayi sitesine geçilir, 420 metrekareden bin metrekareye çıkılır. 97 senesinde bir fabrika arsası satın alınır ve 2002'de burada imalata başlanır. Bugüne dek hep özkaynakları ile büyüme yolunu seçen Muzaffer Topbaş, 2004 yılında Halk Bankası ile tanışır ve Halk Bankası'ndan 700 bin euroluk bir kredi kullanır. Baba oğul el ele başlayan imalat, bugün sayıları 200'ü bulan çalışanla devam ediyor. Günde 20 çift kunduradan 3 bin çift ayakkabıya ulaşılmış durumda. Ayakkabı üretiminin yüzde 80'ini ihraç ederek ülke ekonomisine 2 milyon doların üzerinde katkı yapan Muzaffer Topbaş, "26 ülkeye ihracat yapıyorum ve bu ihracatın ödeneklerinin yüzde 90'ını Halk Bankası ile hallediyorum. Önümüzdeki dönemde de büyümemizi sürdüreceğiz. Halk Bankası'ndan destek ve kredi alarak makine ihtiyaçlarımızı tedarik edeceğiz" diyor.

 

http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=103968