Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Kasa Açığı, İşçinin Maaşından Kesilebilir Mi? PDF Yazdır e-Posta
07 Nisan 2018

Kasa Açığının İşçiden Tahsil Edilmesi

İşyerlerinde kasiyer olarak görev yapan işçilerin en büyük sorunlarından birisi de kasa açığıdır. Günlük en azından 7,5 saatini kasa başında tahsilat yaparak geçiren bir işçinin hata yapması da mümkündür. Böyle durumlarda işverenler, işçinin sebep olduğu kasa açığını tahsil etmek için onun maaşından kesinti yapma yoluna gitmektedir. Bu ne kadar mümkündür?

İşçinin Ücretinden Kesinti Yapılması

Bu konuda daha önce ayrıntılı bir yazı yazmıştım. Buradan da görüleceği üzere, hangi hallerde işçi ücretinden kesinti yapılabileceği bellidir. İşverenin, karşılaştığı her olayda maaş kesintisi yapma imkanı yoktur. Aksi takdirde, işçinin üzerinde sınırsız bir işveren baskısı mevcut olacaktır.

İşçinin Kasa Açığına Sebep Olması

Böyle bir duruma en çok, sürekli nakit alışverişin yapıldığı marketlerde rastlanmaktadır. Marketlerde kasiyer olarak çalışan işçi bazen dalgınlıkla veya yoğunluktan eksik para alabilmekte ve gün sonunda kasasını devrederken açıkla karşılaşmaktadır. Burada işverenin belirli bir maddi zarara uğradığı açıktır. Peki ama bu zarar kimden tahsil edecektir?

 

Kasa Açığının İşçinin Maaşından Kesilmesi

Uygulamada en sık rastlanan çözüm budur. Peşinen söylemeliyim ki; iş hukuku bakımından konuyu ele aldığımızda, böyle bir şey mümkün değildir. Kasa açığı, ücretinden kesilen bir işçi bu nedenle iş sözleşmesini feshederse ve alacakları için iş mahkemesine dava açarsa haklı olarak görülecektir. Çünkü yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre, işçinin ücretinden kesinti yapılabilmesinin tek yolu bu konuda bir “mahkeme kararı”nın olmasıdır. Yani işveren işçisine, kasa açığı için dava açmalı ve bu davayı kazanmalı ve bunun ardından işçinin maaşından kesinti yapmalıdır.

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi de bir kararında şöyle demektedir: “4857 sayılı İş Kanunun 62nci maddesi uyarınca işçinin ücretinden işveren tarafından kesinti yapılamaz. Ortada bir mahkeme kararı olmaksızın davalı işveren tarafından davacının maaşından kesinti yapılması yukarıda belirtilen kanun hükmüne aykırıdır. Mahkeme, davacının 6 gün içerisinde karşı çıkmadığını belirterek muvafakat ettiğini kabul etmişse de, çalışma koşullarındaki esaslı değişikliğe ilişkin işçiye tanınan 6 günlük sürede ancak yazılı muvafakat verilmesi halinde değişikliğin geçerli duruma geleceği kabul edilir. İşçiden alınmış bir yazılı muvafakat dosyada yoktur. Mahkemece, davalı işveren tarafından uğradığını belirttiği zararın tahsili için davacının maaşından yapılan kesintinin davacıya iadesine karar verilmelidir. Davacının ücretinden kesinti yapıldığı … sabit olduğundan sezon başında işe başlamaması davacının haklı feshi niteliğinde olup, kıdem tazminatının talep dikkate alınarak hesaplattırılarak çıkan sonuca göre karar verilmesi gerekirken kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.” (24.06.2013, 2013/5121 E.)

Kasa Açığı Durumunda İşverenin Hiç Mi Hakkı Yok?

Yukarıdaki Yargıtay kararından da açıkça anlaşılacağı üzere; kasa açığı bulan işverenin, açık miktarını doğrudan işçinin maaşından kesmesi mümkün değildir. Bunun için bir mahkeme kararına ihtiyacı olacaktır. O halde işveren bu açıkları kabullenmek zorunda mıdır? Elbette hayır, yapması gereken iki temel şey vardır.

Kasa Açığı İşçinin Kusurundan Kaynaklanıyorsa!

Buradaki kusurdan kastın, zimmetine para geçirmek olmadığını baştan söylemeliyim. Kusur derken kastedilen; işçinin makul seviyede dikkat etmesi beklenen hususlara dikkat etmemesi ve kendi kişisel hatası nedeniyle kasa açığına neden olmasıdır. Böyle bir durumda önemli olan, bu açığında tekrarlanıp tekrarlanmadığıdır. Hatta açık miktarı büyük ve önemliyse bunun bile önemi olmadığını söyleyebiliriz.

İşveren sürekli kasa açığı veren ya da ilk seferde olsa bile önemli miktarda açık veren işçisini, yetersiz davranışları nedeniyle İş Kanununun 18inci maddesi kapsamında işten çıkarabilir. Ancak bu durumda işçiye ihbar süresinin kullandırılması ve kıdem tazminatının da ödenmesi gerekir.

İşçi Zimmetine Para Geçirerek Açığa Sebep Olmuşsa!

Böyle bir olayı ise tamamen farklı değerlendirmek gerekir. Zimmet vakasının yeterli incelemeyle tespit edilmiş olması, belgelendirilmesi ve tanıklarla desteklenmesi halinde; ister ilk sefer olsun isterse tekrarlansın ya da miktarı ister az olsun ister çok; işveren işçisini 25inci madde kapsamında derhal ve tazminatsız olarak işten çıkarma hakkına sahiptir.

SONUÇ

Kasa açığının işçiden tahsili ile ilgili önemli hususları açıkladım. Ancak yine de son bir özet yaparak yazıyı bitirmek istiyorum.

Kasa açığının, doğrudan işçinin maaşından kesilmesi yasal değildir. Böyle bir kesinti için mahkeme kararı şarttır. İşçinin maaşından doğrudan kesinti yapılırsa, işçi haklı nedenle iş sözleşmesini feshedebilir. Ancak işverenin başka yaptırımlar uygulamaya elbette hakkı vardır.

Kişisel kusuruyla açığa sebep olan işçinin fiilinin sonuçlarının ağır olması ya da tekrarlanması halinde; bu işçi 18inci madde kapsamında ihbar süresi kullandırılarak ve kıdem tazminatı ödenerek işten çıkarılabilir.

İşçi zimmetine para geçirdiği için kasa açığına sebep olmuşsa; bu kez işçi 25inci madde kapsamında derhal ve tazminat ödenmeksizin işten çıkarılabilir.

https://iscidunyasi.com/kasa-acigi-iscinin-maasindan-kesilebilir-mi/