Kısa Çalışma ve Kısa Çalışma Ödeneği Devreye Girmeli |
08 Ekim 2018 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Kısa çalışma genel ekonomik kriz veya zorlayıcı nedenler karşısında zor durumda kalan işverenin, bir süreliğine bu uygulamadan yararlanarak işlerini düzeltmesi ve böyle dönemleri daha hafif bir şekilde atlatmasını amaçlayan bir uygulama. Kısa çalışmanın, biri işyerindeki faaliyetin kısmen veya tamamen durdurulması; diğeri ise işyerindeki faaliyet devam etmekle birlikte, haftalık çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalıştırılması olmak üzere iki şekilde karşımıza çıkması mümkün bulunuyor.
Yukarıdaki Tablodan görüleceği üzere 2009 krizinde yoğun olarak kullanılan "Kısa Çalışmanın" 2018 yılında sadece 77 işçi için kullanılmış olması, ekonmik çalkantının zirvede olduğu ay olan Ağustos ayında hiç kulanılmamış olması dikkate şayan bir anomali görünümü arz ediyor. Yani ülkemizde yaşanan ve yetkililerce ekonomik sıkıntı olarak adlandırılan krizin boyutu dikkate alındığında bu tür durumlar için öngörülen kısa çalışma uygulamasının gerektiği biçimde devreye giremediği rakamlardan anlaşılıyor. Bu durum çok sayıda şirketin bir bir konkordatoya gittiği göz önüne alınırsa - kısa çalışma uygulamasının bilinmediği düşünülemeyeceğine göre - kısa çalışma önleminin içinde bulunulan aşamada işçi çalıştıran firmaların rahatlatılması için yetersiz görüldüğünü söylemek mümkün. Diğer bir ihtimal ise daha kötü, Kısa Çalışma uygulaması için ilk başta "Kriz" olgusunun kabulü gerektiği için acaba kriz kelimesinin kullanılması kaygısı mı buna engel oluyor diye düşünmemek de mümkün değil. Oysa nasıl konkordato iflasın önlenmesi için bir ön tedbir olarak kullanılıyorsa "Kısa Çalışma" da kriz nedeniyle siparişleri düşen firmalar için için işçi çıkarmadan önce uygulanması yararlı olabilecek bir önlem niteliğinde. Zira 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa göre sigortalı sayılan kişileri hizmet akdine tabi olarak çalıştıran işverenin, genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerini geçici olarak önemli ölçüde azaltması veya işyerinde faaliyeti tamamen veya kısmen geçici olarak durdurması hallerinde, işverene işçi çıkarmadan bir süre kazandırıyor. Bu sürede de işçilere İşsizlik Fonundan kısa çalışma ödeneği ödenmesi gerekiyor. Kısa çalışma ödeneği verilmesi durumunda işveren de bu ödeneğin devamı süresince;
kurtulmuş oluyor. Kısa çalışma uygulaması bakımından “Genel Ekonomik Kriz”; Ulusal veya uluslararası ekonomide ortaya çıkan olayların, ülke ekonomisi ve dolayısıyla işyerini ciddi anlamda etkileyip sarstığı durumlar, “Bölgesel Kriz” Ulusal veya uluslararası olaylardan dolayı belirli bir il veya bölgede faaliyette bulunan işyerlerinin ekonomik olarak ciddi şekilde etkilenip sarsıldığı durumlar, “Sektörel Kriz” ise Ulusal veya uluslararası ekonomide ortaya çıkan olaylardan doğrudan etkilenen sektörler ve bunlarla bağlantılı diğer sektörlerdeki işyerlerinin ciddi anlamda sarsıldığı durumlar Olarak değerlendiriliyor. Kısa Çalışma Başvurusu Genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı sebeplerle işyerinde kısa çalışma yapılmasını talep eden işverenin, İş-Kur birimine, varsa toplu iş sözleşmesi tarafı sendikaya yazılı bildirimde bulunması gerekir. İşveren bahse konu bildiriminde; a) Genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı sebeplerin işyerine etkilerini ve zorlayıcı sebebin ne olduğunu, b) İşyerinin unvanını, adresini, varsa toplu iş sözleşmesi tarafı sendikayı ve sosyal güvenlik işyeri sicil numarasını, c) Varsa iddiasını kanıtlayıcı somut belgeleri belirtmek zorundadır. Kısa Çalışma Ödeneği Hesabı Günlük kısa çalışma ödeneğinin miktarı, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 39. maddesine göre uygulanan aylık asgari ücretin brüt tutarının % 150’sini geçmemek üzere, sigortalının son on iki aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının % 60’ı oluyor. Dolayısıyla 2018 yılı için bir aylık kısa çalışma ödeneği 3021,14 TL’yi geçemiyor. İşçi Çıkarma Yerine Kısa Çalışma Devreye Girmeli Krizler için öngörülen Kısa Çalışma uygulaması düşen talep ve siparişler nedeniyle zor duruma düşen işyerleri için muhakkak devreye girmeli ve üçerden altı ay süre ile uygulanarak bu tür işyerlerine nefes aldırılmalı. Zira eğer şirketin sorunu döviz borcu kaynaklı olmayıp daralan sipariş ve pazar pazar payı kaynaklı ise Kısa Çalışma uygulaması ile artık iflasın ertelenmesi uygulaması ile birleştirilmiş olan konkordato çaresine başvuranların sayısı da bu şekilde azaltılabilir.
2009’da teğet geçtiği söylenen krizde bile 190.223 işçinin yararlandığı kısa çalışma ödeneğinden 2018 yılında sadece 77 işçinin yararlanmış olması ve dahası geçtiğimiz Ağustos ayında tek bir işçinin bile yararlanmamış olması bir şeylerin ters gittiğini ya da olması gerektiği gibi uygulanmadığını gösteriyor. Şevket TEZEL https://alitezel.com.tr/index.php?sid=yazi&id=9218 |