Gelir adaletsizliği, bölgesel yatırımlarla önlensin (04.09.08) |
04 Eylül 2008 | |
Derneğin hazırladığı 'Türkiye'de Bölgesel Farklar ve Politikalar' başlıklı raporun tanıtım toplantısında konuşan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, çok ciddi boyutlara ulaşan sosyo-ekonomik gelişmişlik farklılıklarının, sürdürülebilir büyümenin önünde büyük bir engel oluşturduğunu söyledi. Yalçındağ'ın verdiği bilgiye göre, Avrupa Birliği ülkelerinde bölgesel kamu harcamaları, son 10 yıldır her sene yüzde 3,6 büyüyor. Bu rakam aynı dönemde ortalama yüzde 1,7 olan GSMH artışının yaklaşık iki katına denk. Yalçındağ, bu oranın kamu yatırımı kararlarının giderek bölgesel merkezler tarafından bölgelerin kendi ihtiyaçları doğrultusunda alındığını gösterdiğini ifade etti. Türkiye'de bölgeler arası gelişmişlik farklarının giderilmesi için mutlaka o yörelerin yenilikçilik ihtiyaçlarına göre çeşitli politikaların benimsenmesi gerektiğini aktardı. Bu doğrultuda, çok kapsamlı bir proje başlattıklarını dile getiren Yalçındağ, bölgesel inovasyon merkezlerinin oluşturulmasına çalıştıklarını belirtti. Arzuhan Doğan Yalçındağ, sektörel çeşitlenmeyi geliştirecek, bölgelerin rekabet avantajlarına uygun sektörlerde uzmanlaşmalarına imkan sağlayacak politikalarla bölgeler arası gelişmişlik farklılıkları ile gelir dağılımı arasındaki uçurumun azalabileceğini vurguladı. Yalçındağ, bölgeler arası eşitsizliğin önemli göstergelerinden birinin de gelir dağılımındaki farklılıklar olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: "Zengin bölgelerden fakir bölgelere para aktarmak, bölgeler arası gelir farkları sorununa ancak kısa vadeli çözümler sunmaktadır. Uzun vadede zayıf olan bölgelerde büyümeyi sağlayabilmek ve geliri artırabilmek için fiziki ve beşeri kaynaklara yatırım yapmak ve bölgelerin tümünün rekabet gücünü artırmak gereklidir." Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarı Ahmet Tıktık ise bölgesel farkları azaltmak için 40 yıldır çeşitli kamusal müdahaleler yapıldığını ancak en zengin bölge ile en fakir bölge arasındaki kişi başı milli gelir farkının azaltılamadığını söyledi. En zengin ile en fakir bölge arasında 11 kat fark bulunduğu bilgisini veren Tıktık, "Bu fark AB'de ortalama 5 civarında. Dolayısıyla bölgesele teşvik politikalarında pek de başarılı değiliz. Burada bir özeleştiri yapıyoruz." değerlendirmesinde bulundu. |