İhracatın ve firmaların rekabet güçlerinin arttırılması için uygulanan devlet yardımları kapsamında, aralarında marka ve Turquality, ar-ge, ofis mağaza, fuar ve istihdam desteğinin yer aldığı 8 adet program yer alıyor.

Yardımlar, prensip olarak, başarılı ülke uygulamalarına paralel şekilde ve ''bir faaliyetin yapılması'' şartına bağlı olarak veriliyor.

Halen yürütülmekte olan devlet yardımları programlarının yeni unsurlarla zenginleştirilmesi ve etkinliklerinin artırılması yolunda da çalışmalar devam ederken, sağlanan desteklerle, dolaylı olarak firmaların rekabet gücünün artırılması hedefleniyor.

Firmalar, ''yurt dışı pazarlara açılım sağlanması, pazarlama ve dağıtım ağlarının oluşturulması, ar-ge altyapılarının oluşturulması veya güçlendirilmesi, markalaşma yönündeki çalışmaların özendirilmesi'' gibi unsurlar yönüyle destekleniyor.

Dış Ticaret Müsteşarı Tuncer Kayalar da konu ile ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, devlet yardımları programlarının şirketlerin faaliyetlerini daha da kolaylaştıracak şekilde etkinleştirilmesi ve ihtiyaç duyulan yeni mekanizmaların eklenmesi suretiyle çeşitlendirilmesi çalışmalarına, önümüzdeki dönemde de devam edileceğini bildirdi.

Kayalar, devlet yardımları kapsamında sürdürülen çalışmalar ile ilgili bilgi verirken, marka ve Turquality programının başvuru süreçlerinin aynı prosedürleri kapsadığını ve şirketlere sağlanan finansal desteklerin tür itibarıyla büyük ölçüde örtüştüğünü söyledi.

İki program arasındaki en önemli farkın Marka Programı kapsamındaki desteklerde üst limit bulunurken, Turquality Programı kapsamındaki sağlanan desteklerde üst limitin olmaması olduğuna işaret eden Kayalar, söz konusu programın Türkiye'nin rekabet avantajını elinde bulundurduğu ve markalaşma potansiyeli olan ürün gruplarına sahip şirketlerin, uluslararası pazarlarda kendi markalarıyla global bir oyuncu olabilmeleri amacıyla oluşturulan bir destek platformu olduğunu kaydetti. Kayalar, şöyle devam etti:

''Söz konusu program kapsamında, güçlü global Türk markaları geliştirerek ülkemizin ihracatının artırılması ve geliştirilen Türk markaları eliyle (Türk Malı) imajını ve Türkiye'nin itibarının güçlendirilmesi hedeflenmektedir. Bu bağlamda, şirketlerimizin patent ve marka tescili, kalite belgeleri, ürün tasarımcısı, danışmanlık, tanıtım, reklam ve pazarlama faaliyetleri, yurt dışı birimlerin kira ve dekorasyon giderlerine yönelik destek sağlanmaktadır.

Turquality Programı ile destek kapsamındaki şirketlerimizin büyüme stratejileri sadece finansal olarak değil, kurumsal, operasyonel ve beşeri sermayeye yönelik olarak, finansal olmayan danışmanlık ve eğitim destekleriyle de konularının uzmanı profesyoneller tarafından desteklenmektedir.''

''TURQUALTY KAPSAMINDA, ŞİRKET YÖNETİCİLERİ DÜNYANIN ÖNDE GELEN UZMANLARI İLE BİR ARAYA GELİYOR''

Kayalar, Turquality' nin beşeri sermaye ve kurumsal altyapıya yönelik parasal olmayan destekleri de olduğunu belirterek, bu kapsamdaki uygulamalara örnek olarak, şirketlerin orta ve üst düzey yöneticilerine yönelik olmak üzere, Koç ve Sabancı Üniversiteleriyle ortaklaşa düzenlenen Turquality Yönetici Geliştirme Programı ile strateji ve pazarlama konularında dünyanın önde gelen uzmanlarının, üye şirketlerle bir araya gelmelerini sağlayan Turquality Vizyon Seminerleri'nin gösterilebileceğini söyledi.

Kayalar, Türk şirketlerine Deloitte, Werner Int ve AC Nielsen gibi dünya çapında tanınan ve konusunda uzman uluslararası strateji, yönetim, üretim ve pazar danışmanlığı şirketlerinden profesyonel destek alarak finansal ve operasyonel stratejilerini yeniden yapılandırma, yönetme ve yürütme fırsatının da tanındığını kaydetti.

Müsteşar Kayalar, yeni bir ürün üretilmesi, ürün kalitesi veya standardının yükseltilmesi, maliyet düşürücü ve standart yükseltici mahiyette yeni tekniklerin uygulanması ve üretimle ilgili olarak yeni bir teknoloji geliştirilmesi veya yeni teknolojinin yurt koşullarına uyumu konusunda bilimsel esaslara uygun ve araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin her safhasını belirleyecek mahiyette hazırlanacak çalışma ve teknoloji uyarlamasına yönelik ar-ge projelerinin de desteklendiğini kaydetti.

Kayalar, şirketlerin yapmış oldukları faaliyetlerin Ar-Ge olup olmadığının, harcama miktarının söz konusu faaliyet ile uygunluğu ve destekleme oranı ile destekleme tutarlarının Dış Ticaret Müsteşarlığı'nca tespit edilecek kriterler çerçevesinde TÜBİTAK ve TTGV (Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı) tarafından incelenip sonuçlandırıldığını anlattı.

Tuncer Kayalar, ofis mağaza desteği kapsamında da Türkiye'de ticari, sınai faaliyette bulunan veya yazılım sektöründeki şirketlerin, yurt dışı pazarlarda ürünlerinin geniş çaplı ve uzun süreli tanıtımının yapılmasını teminen gerçekleştirdikleri tanıtım veya marka tescil faaliyetlerine ilişkin giderleri ile yurt dışında mal ticaretine yönelik faaliyette bulunmak amacıyla açmış oldukları birimlerle ilgili kira, demirbaş ve dekorasyon giderlerinin desteklendiğini kaydetti.

FUAR VE ÇEVRE MALİYETİ DE DESTEKLENİYOR

Kayalar, şirketlerin yurt dışında gerçekleştirilen ticari nitelikli Türk İhraç Ürünleri Fuarları, Sektörel Türk İhraç Ürünleri Fuarları ve uluslararası fuarlara düzenlenen Milli Katılım organizasyonlarına iştiraki ile uluslararası sektörel nitelikli fuarlara bireysel katılımlarının desteklendiğini ifade ederek, uluslararası pazarlarda imalat ve yazılım sektörünün rekabet gücünün arttırılması ve çevre, kalite ve insan sağlığına yönelik teknik mevzuata uyum sağlanabilmesini teminen akredite edilmiş kurum veya kuruluşlardan alınacak kalite, çevre belgeleri ile insan can, mal emniyeti ve güvenliğini gösterir işaretlere ilişkin harcamaların da desteklendiğini söyledi.

Müsteşar Kayalar, söz konusu desteklerden Türkiye'de ticari ve sınai faaliyette bulunan veya tarım ya da yazılım sektörlerindeki şirketler ile Dış Ticaret Sermaye Şirketleri (DTSŞ) ve Sektörel Dış Ticaret Şirketlerinin (SDŞ) yararlanabildiğini kaydetti.

Şirketlere potansiyel pazarlar hakkında sistematik ve objektif bilgi sağlanması, yeni ihraç pazarları yaratılması ve geleneksel pazarlarda pazar payımızın artırılmasına yönelik olarak gerçekleştirecekleri faaliyetlere ilişkin giderlerin desteklenmesi ile pazar araştırması ve pazarlama desteğinin uygulandığını bildiren Kayalar, sınai veya ticari faaliyette bulunan şirketler ile yazılım sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin çalışanlarının kalite, verimlilik, yönetim teknikleri, tasarım, uluslararası pazarlama vb. ile dış ticaret işlemleri konusundaki eğitim giderleri ile bu konularda alınacak danışmanlık hizmetlerine ilişkin giderlerin ve ülkemizde düzenlenen tasarım yarışmalarında dereceye giren tasarımcıların, tasarım konusunda yurt dışı eğitim giderlerinin karşılanmasının amaçlandığını söyledi.

Müsteşar Kayalar, Sektörel Dış Ticaret Şirketlerinin dış ticarete ilişkin işlemlerini yürütmek üzere konusunda tecrübeli ve yüksek öğrenimli yönetici ve eleman istihdamının sağlanması için de istihdam desteğinin uygulandığını kaydetti.

Kayalar, ''Bu çerçevede, devlet yardımları programlarının, şirketlerimizin faaliyetlerini daha da kolaylaştıracak şekilde etkinleştirilmesi ve ihtiyaç duyulan yeni mekanizmaların eklenmesi suretiyle çeşitlendirilmesi çalışmalarına önümüzdeki dönemde de devam edilecek'' dedi.

Öte yandan, AB kriterlerine uygun bir devlet yardımı sisteminin oluşturulmasını öngören kanun tasarısı da 31 Temmuz 2008 tarihi itibariyle TBMM Başkanlığı'na sunuldu.

Devlet yardımlarının, Türkiye ile AB arasındaki anlaşmalara ve diğer uluslararası yükümlülüklere uygun olarak düzenlenmesi, koordinasyonu, izlenmesi ve denetlenmesini düzenleyen Devlet Yardımları Kanun Tasarısı, hayvancılık dahil tarım ve balıkçılık sektörlerinde uygulanan devlet yardımlarını, AB'de ayrı bir mevzuatla yer aldığı için kapsam dışında bırakıyor.