Süre Aşımı- Vergi Ceza İhbarnamesi- Tebliğ Alındısı |
25 Nisan 2019 | |
Danıştay 9. Dairesi Kararı E. 2016/16210 T.C. DANIŞTAY Dokuzuncu Daire Esas No : 2016/16210 Karar No : 2017/9335 Anahtar Kelimeler : – Süre Aşımı, – Vergi Ceza İhbarnamesi, – Tebliğ Alındısı Özeti: Asliye Hukuk Mahkemesinin görev ret kararının Yargıtay Kararı ile kesinleşmesini izleyen günden itibaren 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 9. maddesi uyarınca 30 gün içinde açılan davanın esasının incelenmesi gerekirken süre aşımı nedeniyle reddeden Vergi Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmadığı hakkında. Temyiz İsteminde Bulunan: … Madencilik San. ve Tic. Ltd. Şti. Vekili : Av. … Karşı Taraf : Ermenek Vergi Dairesi Müdürlüğü İstemin Özeti: Davacı şirket adına, bir kısım hasılatın kayıt ve beyan dışı bırakıldığı yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2010/Ocak-Mart, Nisan-Haziran, Temmuz-Eylül, Ekim-Aralık dönemlerine ilişkin olarak re’sen tarh edilen aslı aranmayan geçici vergi ile kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı süre aşımı nedeniyle reddeden Konya 2. Vergi Mahkemesinin 23/03/2016 tarih E:2015/546, K:2016/390 sayılı kararının; dilekçede deri sürülen sebeplerle bozulması istenilmektedir. Cevabın Özeti: Cevap verilmemiştir. Tetkik Hakimi Kadriye Morbel’in Düşüncesi : İleri sürülen iddialar Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunduğundan temyiz isteminin kabulünün gerekeceği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü: Dava dosyasının tekemmül ettiği görüldüğünden yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeyerek işin esasına geçildi. Uyuşmazlıkta davacı şirket adına, bir kısım hasılatın kayıt ve beyan dışı bırakıldığı yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2010/Ocak-Mart, Nisan-Haziran, Temmuz-Eylül, Ekim-Aralık dönemlerine ilişkin olarak re’sen tarh edilen aslı aranmayan geçici vergi ile kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı; Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava konusu edilen 20141217685000000014 ila 38 sayılı ihbarnameler arasında vergi mahkemesinde iptali istenilen 201412161320800001 ila 38 sayılı ihbarnamelerin yer almadığı, andan ihbarnamelere karşı açılmış başka bir davanın bulunup bulunmadığının davacıdan sorulmasına ilişkin verilen ara kararının davacı tarafından cevaplandırılmadığı, dolayısıyla 05.01.2015 tarihinde tebliğ edilen ihbarnamelere karşı otuz gün içinde dava açılması gerekirken 02.12.2015 tarihinde açdan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenme olanağının bulunmadığı gerekçesiyle süre aşımı nedeniyle reddeden vergi mahkemesi kararının; Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verilen dava dilekçesinde sehven tebliğ zarflarının numaralarının yazıldığı, aslında tebliğ zarflarında yazdı olan, ihbarname numaraları ile zarfların içerisindeki ihbarname numaraları incelendiğinde aynı olduğunun görüleceği, işin esasının incelenmesi gerektiği iddialarıyla bozulması istenilmektedir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7/1. maddesinde, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış, vergi mahkemelerinde otuz gün olduğu; 9. maddesinde, çözümlenmesi Danıştay’ın, idare ve vergi mahkemelerinin görevlerine girdiği halde, adli ve askeri yargı yerlerine açılmış bulunan davaların görev noktasından reddi halinde, bu husustaki kararların kesinleşmesini izleyen günden itibaren otuz gün içinde görevli mahkemede dava açılabileceği ve görevsiz yargı merciine başvurma tarihinin, Danıştay’a, idare ve vergi mahkemelerine başvurma tarihi olarak kabul edileceği kurala bağlanmıştır. Dosyanın incelenmesinden; davaya konu 16.12.2014 tarih ve 20141216135080000016-20141216135080000019 sayılı dört adet vergi ceza ihbarnamesinin, 20141217685000000016-20141217685000000019 sayılı dört adet tebliğ zarfı ile 05.01.2015 tarihinde davacı şirket vekili …’ e tebliğ edildiği, 04.02.2015 tarihinde davacı vekili tarafından vergi ceza ihbarnamelerinin tarih ve numarası yazılmak yerine ihbarnamelerin tebliğ edildiği zarfların tarih ve numarası yazılarak vergi ceza ihbarnamelerinin iptalinin istemiyle Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne 12.02.2015 tarihinde verilen dilekçeyle dava açıldığı, davanın görev yönünden reddine ilişkin E:2015/131, K:2015/64 sayılı karara yönelik davacının temyiz istemini reddeden Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 16.09.2015 tarih ve E:2015/10039, K:2015/9950 sayılı ilamının 28.10.2015 tarihinde davacı şirket vekiline tebliğ edildiği ve söz konusu vergi ceza ihbarnamelerinde yer alan geçici vergi de kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle davacı tarafından verilen 27.11.2015 tarihli dilekçeyle vergi mahkemesinde açılan davanın, yukarıda yazdı gerekçeyle reddedildiği anlaşılmaktadır. Olayda her ne kadar Vergi Mahkemesince Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu edilen ihbarnameler arasında Vergi Mahkemesinde iptali istenilen ihbarnamelerin yer almadığı, dolayısıyla dava konusu ihbarnamelere karşı süresinde dava açılmadığı gerekçesiyle süre aşımı yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de; Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde sehven dava konusu ihbarnamelerin numaralan yerine ihbarnamelerin içinde bulunduğu tebliğ zarflarının numaralarının yazıldığı, zarfların üzerinde ihbarnamelerin numaralarının da yer aldığı, dolayısıyla adli yargıda açılan davada iptali istenilen ve tebliğ zarflarının üzerinde de yazılı olan ihbarnameler de Vergi Mahkemesinde iptali istenilen ihbarnamelerin aynı olduğu görüldüğünden, andan Mahkemenin görev ret kararının Yargıtay karan de kesinleşmesini izleyen günden itibaren yukarıda sözü edilen Yasa hükmü uyarınca 30 gün içinde açılan davanın esasının incelenmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekirken kararda yazdı gerekçeyle davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, Konya 2. Vergi Mahkemesi’nin 23/03/2016 tarih ve E:2015/546, K:2016/390 sayılı kararının bozulmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 12/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |