Finansal kiralama şirketi tarafından kira süresi başlamadan önce finansman desteği karşılığında sağlanan prefinansman faizinin itfası |
31 Aralık 2019 | |||||||||||||||||||||
T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı (Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü)
İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve ekinde yer alan dilekçenizin tetkikinde; …, firmanızın … almış olduğu .. Yatırım Teşvik Belgesine istinaden yeni döküm hattı yatırımı yapmış bulunduğu, söz konusu hattın … Finansal Kiralama A.Ş. ile yapılan sözleşme ile finansal kiralama yöntemiyle temin edildiği, söz konusu sözleşme uyarınca finansal kiralama şirketinin hattın üreticisi olan firmaya muhtelif tarihlerde avans ödemesinde bulunduğu, hattın tesliminin 4/10/2017 tarihinde gerçekleştiği, finansal kiralama şirketinin üretici firmaya ödenen avansların ödeme tarihi ile hattın teslim tarihi arasında geçen süre için üreticiye ödenen tutar üzerinden firmanıza 104.230,00 EURO (KDV dahil) tutarında prefinansman faizi adı altında faiz tahakkuk ettirdiği belirtilerek, finansal kiralama şirketi tarafından kira süresinin başlamasından önce sağlanan finansman desteği karşılığında, sözleşme tarihi ile hattın teslim tarihi arasında geçen süreye isabet eden döneme ilişkin faizi ifade eden prefinansman faizinin, kurum kazancının tespitinde tahakkuk ettiği döneme ait gider olarak mı dikkate alınacağı, yoksa söz konusu hattın maliyet bedeline mi ekleneceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmiştir. Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 290'ıncı maddesinin 3'üncü fıkrasında, finansal kiralama, kira süresi sonunda mülkiyet hakkının kiracıya devredilip devredilmediğine bakılmaksızın bir iktisadî kıymetin mülkiyetine sahip olmaktan kaynaklanan tüm riskler ile yararların kiracıya bırakılması sonucunu doğuran kiralamalar olarak tanımlanmış; kiralama işleminde, iktisadî kıymetin mülkiyetinin kira süresi sonunda kiracıya devredilmesi, kiracıya kira süresi sonunda iktisadî kıymeti rayiç bedelinden düşük bir bedelle satın alma hakkı tanınması, kiralama süresinin iktisadî kıymetin ekonomik ömrünün % 80'inden daha büyük bir bölümünü kapsaması veya sözleşmeye göre yapılacak kira ödemelerinin bugünkü değerlerinin toplamının iktisadî kıymetin rayiç bedelinin % 90'ından daha büyük bir değeri oluşturması hallerinden herhangi birinin varlığı durumunda kiralama işleminin finansal kiralama olarak kabul edileceği hükme bağlanmıştır. Aynı fıkranın devamında kira ödemelerinin, sözleşmeye göre, kira süresi boyunca yapılması gereken kira ödemeleri olduğu, kira ödemelerinin bugünkü değerinin, sözleşme tarihinde, kiralamada kullanılan faiz oranının dikkate alınması suretiyle hesaplanan bugünkü değerlerinin toplamı olduğu açıklanmıştır. Kiralamada kullanılan faiz oranının ise, kira ödemeleri ile garanti edilmemiş kalan değer toplamının bugünkü değerini, kiralamaya konu iktisadî kıymetin rayiç bedeline eşitleyen iskonto oranı olduğu hüküm altına alınmıştır. Mezkur maddenin 4 numaralı fıkrası hükmü ile finansal kiralama uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirleme yetkisi Bakanlığımıza verilmiş ve bu yetkiye istinaden gerekli açıklamalar 319 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile yapılmıştır. Diğer taraftan, 163 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde "Bakanlığımıza yapılan çeşitli müracaatlardan, yatırımların finansmanında kullanılan kredilere ilişkin faiz giderleri ile yurt dışından döviz kredisiyle sabit kıymet ithal edilmesi nedeniyle ortaya çıkan kur farklarının, sabit kıymetin maliyet bedeline mi intikal ettirileceği yoksa doğrudan ilgili yılın giderleri arasında mı gösterileceği hususlarında tereddütler bulunduğu anlaşılmış ve bu konularda aşağıdaki açıklamaların yapılması uygun görülmüştür. 1. Yatırımların finansmanında kullanılan kredilerle ilgili faizlerden kuruluş dönemine ait olanların sabit kıymetle birlikte amortisman yoluyla itfa edilmek üzere yatırım maliyetine eklenmesi gerekmekte; işletme dönemine ait olanların ise, ilgili bulundukları yıllarda doğrudan gider yazılması ya da maliyete intikal ettirilmek suretiyle amortismana tabi tutulması, 2. Döviz kredisi kullanılarak yurt dışından sabit kıymet ithal edilmesi sırasında veya sonradan bu kıymetlere ilişkin borç taksitlerinin değerlemesi dolayısıyla ortaya çıkan kur farklarından, sabit kıymetin iktisap edildiği dönem sonuna kadar olanların, kıymetin maliyetine eklenmesi zorunlu bulunmakta; aynı kıymetlerle ilgili söz konusu dönemden sonra ortaya çıkan kur farklarının ise, ait oldukları yıllarda doğrudan gider yazılması ya da maliyete intikal ettirilerek amortisman konusu yapılması, mümkün bulunmaktadır." açıklamasına yer verilmiştir. Bu itibarla; Kanunun yukarıda yer verilen mükerrer 290 ıncı maddesi ile 163 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yapılan açıklamalar çerçevesinde, şirketiniz ile … Finansal Kiralama A.Ş. arasında yapılan sözleşmeye istinaden şirketinize fatura edilen prefinansman faizinin söz konusu iktisadi kıymetin maliyet bedeline eklenmesi gerekmektedir. Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir. (**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir. (***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır. |