Sözleşmenin Feshinden Doğan Tazminata İlişkin Fatura Düzenlenip Düzenlenmeyeceği Ve Bu Tazminatın KDV'ye Tabi Olup Olmayacağı |
04 Temmuz 2019 | |
T.C. Sayı : 39044742-130[Özelge]-E.545907 Tarih: 04.07.2019 Konu :Sözleşmenin feshinden doğan tazminata ilişkin fatura düzenlenip düzenlenmeyeceği ve bu tazminatın KDV'ye tabi olup olmayacağı İlgide kayıtlı özelge talep formunda;, gayrimenkul danışmanlığı yapan Şirketinizin 16/02/2012 tarihinde ... San. Tic. A.Ş. ye ait taşınmazı kiralanması için kiralama aracılık sözleşmesi imzaladığı, mal sahibinin aracılık sözleşmesine rağmen Şirketiniz bilgisi dışında üçünçü bir firmaya gayrimenkulünü kiraladığı, bunun üzerine Şirketiniz tarafından aracılık sözleşmesi delil gösterilerek icra takibine başlandığı, mal sahibinin ise sözleşmenin geçersiz olduğu, süresinin dolduğu, maktu bir sözleşme olduğu gibi gerekçelerle duruma itiraz ederek konuyu yargıya taşıdığı, Şirketinize tazminat adı altında ödeme yapılması yönünde yargı kararı verilmesi üzerine sözleşmede belirtilen bedelin (yıllık kiranın %12'si) mal sahibi tarafından Şirketinize ödendiği belirtilerek mahkeme kararına istinaden Şirketiniz tarafından tazminat adı altında tahsil edilen bedel karşılığında fatura düzenlenip düzenlenmeyeceği ve katma değer vergisi (KDV) hesaplanıp hesaplanmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir. VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesinde, "Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler: 1. Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara; 2. Serbest meslek erbabına; 3. Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara; 4. Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere; 5. Vergiden muaf esnafa. sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler." hükmü yer almaktadır. Buna göre, mahkeme kararına istinaden mal sahibi tarafından tazminat adı altında Şirketinize ödenen bedel için fatura düzenlenmesi gerekmektedir. KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN 3065 sayılı KDV Kanununun; 1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu, 4/1 inci maddesinde, hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin, bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi, şekillerde gerçekleşebileceği, 20 nci maddesinde; teslim ve hizmet işlerinde matrahın bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu; bedel deyiminin, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan ya da bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği, hüküm altına alınmıştır. 60 No lu KDV Sirkülerinin "1.2.1.Tazminatlar" başlıklı bölümünde, "Herhangi bir teslim veya hizmetin karşılığı olarak ortaya çıkmayan tazminat ve benzeri ödemeler prensip olarak KDV'nin konusuna girmemektedir. Bu kapsamda, işin sözleşme şartlarına uygun yapılmaması, işin verilen süre içerisinde tamamlanmaması, sözleşmenin feshedilmesi gibi nedenlerle tazminat, cayma bedeli vb. Adlarla yapılan cezai şart mahiyetindeki ödemeler herhangi bir teslim veya hizmetin karşılığı olmadığından KDV'nin konusuna girmemektedir." açıklamalarına yer verilmiştir. Buna göre, mahkeme kararına istinaden mal sahibi tarafından tazminat adı altında Şirketinize ödenen bedel, herhangi bir teslim veya hizmetin karşılığını teşkil etmediğinden bu tutarlar üzerinden KDV hesaplanmasına gerek bulunmamaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim. |