Avukat Tarafından Yapılan Ancak İcra Dairesi Adına Faturalandırılan Posta Giderlerinin İndirim Konusu Yapılamayacağı |
12 Eylül 2019 | |||||
Banka ile avukat arasında düzenlenen sözleşme gereğince, bankaya borçlu kişilere yönelik olarak avukat tarafından yürütülecek yasal takip ve bu takiplerle bağlantılı davalar kapsamında, avukatça PTT aracılığı ile yapılan posta giderlerine ilişkin olarak icra dairesi adına fatura edilen posta giderlerinin serbest meslek kazancınızın tespitinde indirim konusu yapılamayacağı hk. Özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden, Vakıflar Bankası T.A.O. ile aranızda düzenlenen sözleşme gereğince, bankaya borçlu kişilere yönelik olarak tarafınızca yürütülecek yasal takip ve bu takiplerle bağlantılı davalar kapsamında, tarafınızca PTT aracılığı ile yapılan posta giderlerine ait faturanın, PTT tarafından muhatabın icra dairesi kabul edilmesi nedeniyle icra dairesi adına düzenlendiği belirtilerek, tarafınızca ödenen ancak icra dairesi adına fatura edilen posta giderlerini serbest meslek kazancınızın tespitinde indirim konusu yapıp yapamayacağınız hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır. I- GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN: 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 65. maddesinde, “Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır. Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır. ...” hükmüne, Anılan Kanun’un 67. maddesinde, “Serbest meslek kazancı bir hesap dönemi içinde serbest meslek faaliyeti karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden bu faaliyet dolayısıyla yapılan giderler indirildikten sonra kalan farktır. Müşteri veya müvekkilinden, serbest meslek faaliyeti ile ilgili olmak üzere para ve ayın şeklinde alınan gider karşılıkları kazanca ilave edilir. Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin elden çıkarılması halinde Vergi Usul Kanunu’nun 328. maddesine göre hesaplanan müspet fark kazanca eklenir. Vergi, resim, harç, keşif, şahitlik, bilirkişilik ve ekspertiz gibi hususlara harcanmak üzere müşteri veya müvekkilden alınan ve tamamen bu hususlara sarf edilen para ve ayınlar kazanç sayılmaz. ...” hükmüne, yer verilmiştir. Aynı Kanun’un 68. maddesinde serbest meslek kazancının tespitinde hasılattan indirilebilecek giderler bentler halinde sayılmış olup söz konusu giderlerin, serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak indirilebilmesi için kazancın elde edilmesi ve idamesi ile açık ve doğrudan bir bağının bulunması, yapılan işin mahiyetine uygun olması ve iş hacmi ile mütenasip olması gerekmektedir. Buna göre, Vakıflar Bankası T.A.O. ile aranızda düzenlenen sözleşme gereğince, bankaya borçlu kişilere yönelik olarak tarafınızca yürütülecek yasal takip ve bu takiplerle bağlantılı davalar kapsamında, tarafınızca PTT aracılığı ile yapılan posta giderlerini, serbest meslek kazancınızın tespitinde indirim konusu yapabilmeniz için söz konusu posta giderlerinin PTT tarafından adınıza fatura edilmesi gerekmekte olup, PTT tarafından icra dairesi adına fatura edilen söz konusu posta giderlerinin serbest meslek kazancınızın tespitinde indirim konusu edilmesi mümkün bulunmamaktadır. II- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 227. maddesinin birinci fıkrasında, “Bu Kanun’da aksine hüküm olmadıkça bu Kanun’a göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmü yer almakta olup, söz konusu kayıtların, esas itibarıyla, mezkûr Kanun’un 229 ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerden herhangi birisi ile tevsik edilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, mezkûr Kanun’un; - 229. maddesinde, “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.”, - 232. maddesinde, “Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler: 1. Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara; 2. Serbest meslek erbabına; 3. Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara; 4. Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere; 5. Vergiden muaf esnafa. Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlara da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler. …” hükümlerine yer verilmiştir. Bunun yanı sıra, mezkur Kanun’un 229. maddesindeki müşteri tanımından, malı satın alan veya kendisine iş yapılan gerçek kişi veya tüzel kişi anlaşılması gerekmekte olup düzenlenecek olan faturaların bu kişiler adına düzenlenmesi icap etmektedir. Buna göre, borçlulara yönelik olarak icra daireleri tarafından düzenlenen ödeme emri evrağının PTT tarafından tebliğ edilmesi hizmetinde evrakı gönderen, bir başka deyişle hizmeti alan icra daireleri olduğundan, bu hizmete ait faturanın ilgili icra dairesi adına düzenlenmesinde mezkur Kanun’a aykırılık bulunmamaktadır. |