İşsizlik Desteği İçin Dikkat! |
![]() |
![]() |
![]() |
27 Nisan 2020 | |
İş sözleşmesinin sona erdirilmesi 16 Nisan’dan itibaren önemli ölçüde sınırlandı. İşverenler işçinin ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan bir davranışı olmadığı sürece iş sözleşmesini 3 ay süre ile sona erdiremeyecek. Peki 16 Nisan’dan önce iş sözleşmesi sona eren işçiler ne yapacak? İşsizlik sigortasından yararlanmak için kapsamdaki kişilerin işten ayrılmadan önceki son üç yıl içerisinde en az 600 gün prim ödemiş olması zorunludur. Son üç yıl içerisinde en az 600 gün prim ödememiş kişiler işsizlik ödeneği alamamaktadır. İşsizlik Sigortası Kanunu’nun 50. maddesindeki, “prim ödeyerek sürekli çalışmış” ibaresi 17/1/2019 tarihli ve 7161 sayılı Kanun’un 25 inci maddesiyle “hizmet akdine tabi” şeklinde değiştirilmiştir. Bu nedenle son 120 gün kesintisiz prim ödeme şartı kaldırılmıştır. Bununla birlikte son 120 gün hizmet akdine tabi çalışma yeterli görülmüştür. Dolayısıyla devamsızlık gibi bir nedenle işten ayrılmadan önceki son 120 günde priminde kesinti olan kişiler de artık işsizlik sigortasından maaş alabilmektedir. Yapılan değişiklik ile iş sözleşmesinin devam ediyor olması işsizlik sigortasından ödenek alabilmek için yeterli hale gelmiştir. Bununla birlikte işçi, son 120 gün içerisinde iş sözleşmesinin sona ermesi ve diğer iş sözleşmesinin başladığı tarihe kadar arada boşluk olması halinde işsizlik ödeneği alamayacaktır. İşsizlik ödeneği için kısa çalışmada olduğu gibi Kovid-19’a bağlı kolaylaştırılmış şartlar getirilmedi. Bu şartları sağlayamayanlar nakdi ücret desteği alabilecekler. Prim gün sayısı Son üç yıl içerisinde en az 600 gün prim ödeyen işçiler 6 ay işsizlik ödeneği alabilmektedir. Son üç yıl içerisindeki primi 900 gün olanlar 8 ay, son üç yılın tamamında prim ödeyenler ise 10 ay işsizlik ödeneğinden yararlanabilmektedir. Nakdi ücret desteği alınması halinde üç aylık süre doğrudan bu sürelerden düşürülmüyor. Hangi hallerde ödenek kazanılır? Bu durumların başında belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından bildirimli olarak feshedilmesi gelmektedir. Sözleşme belirli süreli veya belirsiz süreli olsun işveren tarafından haklı nedenle yapılan fesihlerden işçinin ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan davranışları dışında örneğin sağlık nedenlerine veya işçinin tutukluluğuna dayanan derhal fesih nedenleri de işsizlik ödeneğine dolayısıyla nakdi ücret desteğine hak kazandıracaktır. Örneğin, işçi işten çıkarken haklı neden sunsa da işveren işten çıkışı normal istifa olarak kodlamakta, işçi İŞKUR’dan ödenek alamamakta. Ya da işten çıkış nedenini kıdem tazminatı ödememek için işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı bir davranışı olarak göstermekte, gerçek neden ise farklı olmakta. Bu tür durumlarda işçinin feshe yönelik dava açması gerekiyor. Eğer dava sonucunda fesih nedeninin işverenin bildirdiğinden farklı olduğu sonucuna ulaşılırsa işsizlik ödeneğinin işçiye ödenmesi gerekiyor. Yargıtay’ın verdiği bir karara göre, işveren ilk etapta haklı fesihle iş akdini sonlandırdığını iddia etmiş, yargılama sonucunda, iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiği saptanmış ve bu kararın kesinleşmesinden itibaren işçinin süresi içerisinde kuruma başvurarak işsizlik ödeneğinden yararlanabileceği hükme bağlanmıştır. Cem Kılıç
https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/cem-kilic/issizlik-destegi-icin-buna-dikkat-6199543 |