Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Dövizdeki çıkışa Merkez Bankası'ndan fren (10.10.08) PDF Yazdır e-Posta
10 Ekim 2008

Amerika ve Avrupa'da kriz derinleşince dövizde hareketlilik sertleşti. Amerika'da bulunan Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz tedbir kararı aldı.

 

Amerika'da başlayıp Avrupa'ya sıçrayan finansal krize karşı Türkiye de tedbir almaya başladı. ABD, İngiltere, İsviçre, İsveç, Kanada ve Çin merkez bankaları faiz indirimine giderken Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası da dövize müdahale etti.

 

Bu kapsamda altı yıl önce çekildiği döviz depo piyasasındaki aracılık faaliyetlerine yeniden başladı. Karara göre yurtiçinde herhangi bir bankanın döviz ihtiyacı olması durumunda diğer bir banka dövizini yurtdışına çıkarmak yerine ihtiyacı olana verecek. Merkez Bankası, işlemlere aracılık ederken, bu sayede döviz sıkışıklığının önüne geçilmiş olacak. Böylece döviz ihtiyacı olan banka, yurtdışından yüksek faizler ödeyerek borçlanmak zorunda kalmayacak.

Merkez Bankası Döviz ve Efektif Piyasaları'nda yapılacak bu işlemlerin günlük limiti 1,5 milyar dolarla sınırlı olacak. İhtiyaç olması halinde miktar artırılacak. Bankalararası piyasadaki işlemlere ise müdahale edilmeyecek. Uygulamayı değerlendiren yetkililer, para piyasalarında bazı bankaların likidite fazlası olduğunu bazı bankaların ise ihtiyacı olduğunu belirterek, şunları aktardı: "Normalde ihtiyacı olan diğerine verir ve çarklar yürür. Ancak kriz ortamında likidite fazlası olan bankalar ihtiyacı olanlara vermekte çekingen davranırlar. Böyle olunca da örneğin bankalarımız yüzde 1,5 faiz yerine yüzde 5-6 faiz ödeyerek yurtdışından döviz bulmak zorunda kalır." Bu piyasadan işlem yapmanın zorunluluk olmadığına dikkat çeken yetkililer, finans kuruluşlarına motivasyon sağlandığını kaydetti.

Oyak Yatırım bankacılık analisti Alpay Dinçkoç, "Son dönemde küçük ölçekli bankalar döviz cinsi fonlara ulaşmada zorluk çekiyordu. Merkez'in bu adımı, bankalararası piyasada azalan likiditeyi rahatlatacaktır. Merkez Bankası döviz piyasasında aracılık yapma konusunda isteksizdi ancak bu son adım durumun ciddiyetinin altını çiziyor." dedi. Raymond James Başekonomisti Özgür Altuğ da Merkez Bankası'nın döviz depo piyasasını açmasının döviz piyasasını düzenlemek ve likidite akışkanlığını sağlamak için önemli bir adım olduğunu vurguladı. Merkez Bankası, Döviz ve Efektif Piyasaları döviz depo piyasasındaki aracılık faaliyetlerine dün yeniden başlarken konuya ilişkin yapılan açıklamada son dönemde uluslararası kredi piyasalarında yaşanan sorunların, küresel finans sektörünün güvenilirliğine ilişkin kaygılarla birleşerek gelişmiş ülke para piyasalarında sıkışmaya neden olduğu belirtildi. Merkez Bankaları'nın düzenledikleri likidite operasyonları ile kendi para piyasalarındaki sıkışmayı gidermeye çalıştığına dikkat çekilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Böyle bir belirsizlik ortamı zaman zaman ülkemizde de döviz likiditesi akışkanlığının azalmasına neden olabilmektedir. Bu nedenle, bankalararası döviz piyasasında likidite akışkanlığının artırılmasına katkıda bulunmak amacıyla, uluslararası piyasalardaki belirsizlikler ortadan kalkıncaya kadar, Merkez Bankasının Döviz ve Efektif Piyasaları döviz depo piyasasındaki aracılık faaliyetlerine bugünden itibaren yeniden başlanmasına karar verilmiştir." Merkez Bankası'nın Temmuz 2002'de başlayan Döviz ve Efektif Piyasaları döviz depo piyasasındaki aracılık faaliyetlerinden çekilme süreci 2 Aralık 2002 itibarıyla tamamlanmıştı.

Dolar 1,38 YTL, faiz yüzde 20'nin altına indi

Global merkez bankalarının önceki gün gerçekleştirdiği koordineli faiz indirimleri, piyasalardaki yüksek tansiyonu düşürdü. Dış borsalardaki toparlanmanın ardından yüzde 2'ye kadar yükselen İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, yüzde 0,34 değer kazanarak 30 bin 879 puandan kapandı. Ata Yatırım Ortaklığı Genel Müdürü Osman Büyükgöksu, "Yurtdışındaki toparlanmayla özellikle bizde yaklaşık 2 sent olan destek noktasından döndü. Endeksin 30.000'in altına sarkmasıyla bu destek seviye çalışacak gibi görünüyor. 2006'da geldiğimiz seviyeler burası. Durum daha farklı tabi, bu daha ağır bir gündem. Bu hava ne kadar devam eder bilmiyoruz." dedi. Yatırımcıların ABD Hazine tahvillerinden çıkıp daha riskli yatırımlara yönelmesiyle dolar kuru 1,3755 YTL'ye kadar gerilerken, faiz yüzde 20'nin altına indi. Bankacılar faiz indirimlerinin ardından yatırımcıların risk alma eğilimlerinin artmasıyla global piyasalara paralel yüksek faiz veren para birimlerinin neredeyse tamamının dolar karşısında değer kazandığını söyledi. Bu arada İMKB hisse senetleri piyasasında yabancı yatırımcılar adına eylül ayında yapılan net satış miktarı ağustos ayına göre yüzde 80 azalarak 259 milyon dolar oldu. Yabancılar eylülde 7,2 milyar dolarlık alış ve 7,5 milyar dolarlık satış işlemi gerçekleştirdi. Yabancılar adına ağustosta 1,27 milyar dolarlık net satış gerçekleşmişti.

Krizden muaf olan yok

IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn: Hiçbir ülke finansal krizden muaf değil. Finansal krizin kökleri tahmin edilenden daha derin. Ülkelerin başka ülkelere zarar verebilecek hareketlerde bulunmaktan kaçınmaları gerekiyor. Dünya ekonomisi global resesyonun eşiğinde, ancak gelecek yılın sonlarına doğru yavaş bir ekonomik toparlanma olabilir. Sorunlu ülkelerden gelecek talebi karşılamaya da hazırız.

28 ülke zora düşebilir

Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick: Gelişmekte olan ülkeler, zorlu zamanlara hazırlanmalı. Bu ülkeler, krizin yayılması sebebiyle şirket iflasları, bankacılık ve dış ödemeler dengesi krizleriyle karşılaşabilir. Mali zorluklarla karşılaşabilecek 28 ülke belirledik. Bu ülkelerin acil plan hazırlaması ve bankacılık sistemleri zorlanabilecek olanları desteklemek için birlikte çalışacağız. Yüksek gıda ve enerji fiyatlarıyla birlikte büyüyen mali sıkışıklık, yoksulları korumada hükümetleri daha zor duruma düşürecek.

[KRİZ NOTLARI]

HSBC: Kurtarma paketi kötü örnek oldu

HSBC Bank'ın CEO'su Michael Geoghegan, İngiltere'de hükümetin bankalara sermaye katkısı yapmasını da içeren kurtarma planının kötü örnek olduğunu ancak hükümetin elinde başka çare bulunmadığını söyledi. Yaşanan çalkantının 1929'da Büyük Kriz'le benzeşmediğini dile getiren Geoghegan, 'tünelin ucundaki ışığın' 2010-2011 yılında görülmesini beklediğini aktardı.

İzlanda'da en büyük bankaya da el konuldu

İzlanda'da daha önce ikinci ve üçüncü büyük bankalar Landsbanki ve Glitnir'e el koyan hükümet, en büyük banka Kaupthing'i de devraldı. Finansal Denetleme Kurumu, ülkedeki tüm mevduatların garanti altında olduğunu bildirdi. Bu arada paralarını İzlanda bankalarında değerlendiren İngiltere'deki bazı belediyelerin büyük kayıplarla karşı karşıya kaldıkları bildirildi.

Paulson: Pakete rağmen bazı bankalar batacak

ABD Hazine Bakanı Henry Paulson, küresel finansal piyasalardaki ciddi gerilimin sürdüğünü söyledi. Paulson, sıkıntının ekonomiyi olumsuz etkilediğini, yönetimin tarihteki en büyük mali sistemi kurtarma planının uygulanması için hızlı hareket ettiğini belirtti. Paulson, "Mali kurumların batık varlıklarını satın alma programı olsa bile bazı bankalar batabilir. Önemli sorunlar önümüzde duruyor.'' dedi.

ING, İzlanda bankalarından mevduat aldı

ING Grubu'nun İngiltere'deki internet bankacılığı hizmeti sunan kolu ING Direct, İzlanda'daki Kaupthing Bankası'ndan 2,5 milyar sterlin, Heritable Bankası'ndan ise 538 milyon sterlin değerinde mevduat satın aldı. Böylece, Birleşik Krallık Hazinesi ile yapılan anlaşma gereği 182 bin 200 müşterinin tasarrufu alınmış oldu.

Üç ülkeden Dexia'nın kredilerine garanti

Belçika, Fransa ve Lüksemburg, sıkıntıdaki Dexia bankasının kredilerine bir yıl süresince garanti veriyor. Belçika'nın garantinin yüzde 60,5'ini, Fransa'nın yüzde 36,5'ini ve Lüksemburg'un yüzde 3'ünü karşılayacağı bildiriliyor. Garantinin 31 Ekim 2009'a kadar geçerli olacağı ve bir yıl daha uzatılabileceği de belirtildi. Lüksemburg Bütçe Bakanı Luc Frieden, bu anlaşmanın Belçika, Fransa ve Lüksemburg'un, Dexia'ya verdiği çok güçlü desteği gösterdiğini söyledi.

Rusya bu kez hızlı yükseldi diye borsayı kapattı

Küresel mali kriz ve petrol fiyatlarında yaşanan düşüş nedeniyle mayıs ayından bu yana yüzde 67 kaybın yaşandığı Rusya borsası sabah saatlerinde işlemlere yeniden başladı. Önceki gün hızlı düşüşün ardından 10 Ekim'e kadar işlemlere ara verdiği açıklanan borsa, dün sabah saatlerinde sürpriz bir şekilde açıldı. Ancak dolar bazlı RTS endeksinin yüzde 7,5'luk artışla 814 puanın üstüne çıkmasının ardından yerel saatle 11.05'te işlemlere bir saat ara verildi.

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=747501&title=dovizdeki-cikisa-merkez-bankasindan-fren