Yeni Yatırım Teşvik Düzenlemeleri |
![]() |
![]() |
![]() |
28 Ağustos 2020 | |||||||||||||||||||||||||||||||||
21 Ağustos 2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararıyla, Yatırımlarda Devlet Yardımları mevzuatında önemli değişiklikler yapıldı. Bu Kararda özellikle indirimli gelir/kurumlar vergisi oranı (vergi indirimi) teşvikine ilişkin düzenleme dikkat çekiyor. Yatırım teşvik mevzuatı şimdi daha karmaşık Halen yürürlükte olan Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar 15 Haziran 2012 tarih ve 2012/3305 sayılı. Geçtiğimiz Cuma günü yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararıyla yapılan değişiklik ise 2012/3305 sayılı kararda yapılan 26. değişiklik. Teşvik mevzuatı en baştan karışık bir mevzuattı. Bu kadar değişiklikten sonra işin uzmanları için bile anlaşılması zor. Bir an önce hem teşvik sisteminin hem de mevzuatının sadeleştirilmesinde yarar var. Vergi indirimi yatırımı yeterince teşvik etmiyor (mu?) Vergi indirimi teşviki, teşvik unsurlarının bence en önemlisi. Ancak; • Karmaşık yapısı Teşviki yönetme ve uygulama zorlukları bir yana, özellikle teşvike ulaşma süresinin uzun yıllar alabiliyor olması, teşvikin önemini azaltabiliyor. Bu durum yatırım döneminde yeterli kârlılığa ulaşmayan ve teşviki kullanamayan şirketlerin, işletme döneminde sadece yeni yatırımdan elde ettikleri kazanca indirimli oranı uygulayabilmelerinden kaynaklanıyor. Yeni yatırımdan hiç kazanç elde edilemediği durumda da doğal olarak teşvik yok hükmünde. Teşvikin ilk halinde indirimli oran sadece yeni yatırımdan elde edilen kazanca uygulanabiliyordu. Bu düzenlemenin teşviki etkisiz hale getirdiği görüldükten sonra, yatırım dönemiyle sınırlı olarak diğer kazançlara da indirimli oranın uygulanmasına olanak sağlayan düzenleme uzun bir süreye yayılarak yapıldı. • 2012 yılında yapılan düzenlemeyle, Bakanlar Kuruluna hesaplanacak yatırıma katkı tutarına mahsuben, belirli sınırlar çerçevesinde, yatırım döneminde diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlara indirimli oranın uygulanabilmesine ilişkin olarak yetki verildi. • 2015 yılında 2015/7496 sayılı Kararla, 2015-2016 yıllarında yapılacak yatırım harcamalarıyla sınırlı olarak, yukarıda belirtilen oranlar bölgeler itibariyle %55 ile % 80 arasında olmak üzere yeniden belirlendi, ayrıca birinci bölgede de % 50 oranında diğer gelirlere indirimli oranın uygulanabilmesine olanak sağlandı. • 2016 yılında 2016/9139 sayılı Kararla, yatırım döneminde diğer faaliyetlerinden elde ettiği gelirlere uygulanabilecek indirimli vergi tutarı, tüm bölgeler için toplam yatırım tutarının %80'i olacak şekilde değiştirildi. • 2017 yılında 6770 sayılı Kanun’la yapılan düzenleme ve 2017/9917 sayılı Kararla, 2017 yılında yapılan imalat sanayiine yönelik yatırım harcamaları için, yatırıma katkı tutarının yatırım döneminde yatırımcının diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançlarına uygulanacak oran %100 olarak yeniden belirlendi. • 2017 yılında 7061 sayılı Kanun’la, yetki süresi, 2018 yatırım harcamalarını kapsayacak şekilde uzatıldı. Bakanlar Kurulu bu yetkiyi 2017/11175 sayılı Kararla kullanarak, imalat sanayiine yönelik olarak düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamında 2018 yılında yapılan yatırım harcamaları için; yatırıma katkı tutarının yatırım döneminde yatırımcının diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançlarına uygulanacak %100 oranın uygulanma süresini uzattı. Vergi indiriminden vazgeç, daha fazla sigorta primi desteğinden yararlan Sigorta primi işveren hissesi destek tutarı, sabit yatırım tutarının belli bir oranıyla sınırlı. Bölgeler itibariyle sınırı belirleyen oranlar bölgeler itibariyle aşağıdaki tablonun ikinci sütununda yer alıyor. Yukarıda belirtilen tercihin yapılarak vergi indiriminden vazgeçilmesi durumunda, prim desteğinin üst sınırı artıyor. Artan oranlar ise aşağıdaki tablonun son sütununda.
Değişiklik kimi nasıl etkiler? Öncelikle, vergi indirimi teşvikinden yararlanmayı tercih eden yatırımcılar için herhangi bir değişiklik söz konusu değil. Vergi indiriminden vazgeçen yatırımcı için, tasarruf edilecek vergi ve sigorta primi işveren hissesi desteğinin toplamı, yatırıma katkı tutarının yarısı kadar azalıyor. Buna karşılık teşvike ulaşım süresi, kârlılık ve sağlanan istihdam durumuna bağlı olarak kısalabiliyor. Mevcut duruma göre bu durum daha mı kötü? Değil. Yıllar sonra ulaşılacak veya hiç ulaşılmayacak vergi tasarrufunun bir kısmına kısa vadede ulaşmak elbette daha tercih edilebilir bir seçenek. Ne yapılmalı? Öncelikle bu sistemi yönetilebilir hale getirmekte yarar var. Bunun yanında, yukarıda özetlediğim gibi, deneme yanılma yöntemiyle ilerlemek yerine, yatırımcı dostu bir sistemi kurgulamak zor değil. Birçok kurum ve kuruluş bugüne kadar bu konuları tartıştı, güzel öneriler de ortaya çıktı. Başta yatırımcılar ve ilgili kamu otoriteleri olmak üzere bütün kesimlerin temsil edildiği Vergi Konseyinin önerileri mevcut düzenlemelerle karşılaştırılamayacak kadar iyi. Ben de kişisel olarak, gelir/kurumlar vergisi oran indirimi teşviki yerine, vergi ayırımı yapmaksızın, yatırıma katkı tutarı kadar yatırımcıya vergi tasarrufu sağlayan bir teşvik kurgulanmasının en iyi çözüm olduğu düşüncesindeyim. Böyle bir yapı son derece basit ve yönetilebilir olacak, yatırımcılar arasında ayırıma yol açmayacak, en önemlisi de yatırımcıya paraya en ihtiyacı olduğu yatırım döneminde vergi tasarrufu sağlayacaktır. Yatırıma katkı oranlarının yeniden gözden geçirilerek aşağıya çekilmesi ve Devletin bütçe kısıtları dikkate alınarak bazı vergilerin kapsam dışı bırakılması konusunda esneklikler yapılabilir. Yatırımcı ne yapmalı? Mevcut düzenlemeler çerçevesinde yatırımcının yapması gereken belli. Teşvik belgesi başvurusu öncesinde, yıllar itibariyle doğru kâr ve istihdam tahminleri yapmak ve öngörüler çerçevesinde hangi teşvikin tercih edileceğine karar vermek. Söylemesi kolay, yapması aynı ölçüde zor. Döviz kurlarını, faiz oranlarını, deprem ve salgın hastalık olasılıklarını, global krizleri tahmin ederim diyenler için bir zorluk yok. Recep Bıyık
https://www.dunya.com/kose-yazisi/yeni-yatirim-tesvik-duzenlemeleri-1/479526 |