Kayıtdışı ile mücadelede bankalara yeni işlevler |
13 Ekim 2008 | |
Maliye kayıtdışı ekonomi ile mücadele yolunda yıllarca ekonomideki mal hareketlerini izlemeye çalıştı. Belge düzenini buna göre kurmaya çalıştı, sevk irsaliyesini icad etti, yollarda kamyonları durdurdu, belgeye saat yazılmamış, bilgi eksikliği var gibi sebeplerle piyasalara cezalar yağdırdı, mükellefler davalarla uğraştı.
Şimdilerde ise kayıtdışı ekonomi ile mücadele yolunda bankalara (katılım bankaları ve PTT dahil anlamda kullanıyorum) işlevler yüklenmeye başlandı. Bu noktada amaç ise, piyasalardaki para hareketini izlemek ve ekonomik faaliyetleri bu yolla kayıt içine çekmek. Bu yazımızda, kayıtdışı ekonomi ile mücadelede bankalara yüklenen işlevler ile zorunlu aracılıkların önemlilerini bir sıralayalım istedik. Ticari işlemler Maliye Bakanlığı geçmişte Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 257'nci maddesinin verdiği yetkiye dayanarak yayınladığı 320, 323, 324 ve 332 sayılı genel tebliğler ile, birinci ve ikinci sınıf tüccarlara, kazancı basit usulde tespit edilenlere, defter tutmak zorunda olan çiftçilere, serbest meslek erbabı ile vergiden muaf esnafa, kendi aralarında yapacakları ticari işlemler ile nihai tüketicilerden (Türkiye'de mukim olmayan yabancılar hariç) mal veya hizmet bedeli olarak yapacakları 8.000.-Türk Lirasını aşan tahsilat ve ödemelerini bankalar veya katılım bankaları yahut PTT aracı kılınarak yapmaları ve bu kurumlarca düzenlenen hesap belgesi (dekont) veya hesap bildirim cetvelleri ile kanıtlamaları zorunluluğunu getirmişti. Düzenlemelerle ayrıca, bu tutarı aşan avansların, pey akçesi, depozito gibi ödemelerin de bu kurumlarınca düzenlenen belgelerle kanıtlanması kılınmıştı. İşletmelerin kendi ortakları ile ve diğer gerçek ve tüzel kişilerle olan ve herhangi bir ticari içeriği olmayan nakit hareketleri de, işlem tutarının 8.000 YTL'yi lirayı aşması koşulu ile kapsama alınmıştı. Bu düzenlemeleri önümüzdeki günlerde yeni zorunluluklar izleyecektir. Kira ödemeleri Örneğin Maliye Bakanlığı yine anılan maddenin verdiği yetkiye dayanarak, 268 no'lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile işyeri ve konut kiralama işlemlerine ilişkin yapılacak tahsilat ve ödemelerin de 1 Kasım 2008'den itibaren, icra daireleri aracılığıyla yapılacak ödemeler hariç olmak üzere, banka veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle belgelendirilmesi zorunluluğunu getirmiştir. Bu zorunluluk konut kiralamalarında aylık kira bedelinin 500 YTL ve üzerinde olması halinde söz konusu olacaktır. Konutun aylık kira bedelinin bu tutarın altında olması halinde, yine eskiden olduğu gibi elden veya başka şekillerle de ödenebilecektir. İşyeri kiralarında ise kiralamaların tamamı, her hangi bir sınır olmaksızın banka veya PTT aracılığı ile ödenme ve tahsil edilme zorunluluğu kapsamına alınmıştır. Bu yeni düzenleme uyarınca kira bedellerinin ödendiği veya tahsil edildiği vergi idaresine karşı havale belgesi, dekont, hesap cetveli gibi belgeler ile kanıtlanabilecektir. Ayrıca otomatik ödeme talimatı çerçevesinde yapılan ödemeler, kredi kartları aracılığı ile yapılan ödemeler, çekle ödemeler de banka sistemi içerisinde yapılan ödeme olarak kabul edilecektir. Ücret ödemeleri Sosyal Güvenlik Reformu kapsamında Maliye, Çalışma ve Sosyal Güvenlik ve Devlet Bakanlığı'na verilen müşterek yetkiyle, ücretlerin de bankalar aracılığıyla ödenmesi zorunluluğunu getirme yetkisi verilmiştir. 1 Ocak 2009'dan itibaren, Borçlar Kanunu, İş Kanunu, Basın İş Kanunu ve Deniz İş Kanunu kapsamında 10'dan fazla işçi çalıştıran işverenlere ücretleri bankadan ödeme zorunluluğu geliyor. Sigortalılığın izlenmesi Bu arada kayıtdışı istihdamı önlemek ve sosyal güvenlik ağı dışında kalanları kavramak için bankalara bazı ek yükümlülükler daha getirilmiştir. Bankalar 1 Ekim gününden bu yana, gerek bizzat bankaya gelinerek gerek internet ve telefon bankacılığı aracılığı ile ilk defa mevduat hesabı açtırılması, kredi taleplerinin sonuçlandırılması, kredi kartı ve çek karnesi verilmesinde başvuru sahibinden meslek bilgileri ile çalışılan yerin unvan ve adresini almak ve izleyen ayın 5. günü akşamına kadar elektronik ortamda Sosyal Güvenlik Kurumu'na bildirmekle yükümlü tutulmuşlardır. Bankalar ayrıca bu kapsamdaki müşterilerini izleyecekler ve onların mesleki durumlarında bir değişiklik meydana geldiği takdirde bunu da kuruma bildireceklerdir. Kurum bu bilgilerden kişilerin sigortalılık kayıtlarının bulunup bulunmadığını kontrol edeceklerdir. Karaparanın izlenmesi Kayıtdışı ekonominin bir alt bölümünü oluşturan kara para ile, bir başka deyişle gri ekonominin kara kısmı ile mücadelede de bankaların üstlendiği rol çok önemlidir. 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun ile bu kanuna göre çıkartılmış yönetmelikde bankalara, yaptıkları veya aracılık ettikleri işlemlerde, işleme konu malvarlığının; yasadışı yollardan elde edildiğine veya yasadışı amaçlarla kullanıldığına, bu kapsamda terörist eylemler için ya da terör örgütleri, teröristler veya terörü finanse edenler tarafından kullanıldığına veya bunlarla ilgili ya da bağlantılı olduğuna dair herhangi bir bilgi, şüphe veya şüpheyi gerektirecek bir hususun bulunması halinde, durumu MASAK'a bildirme yükümlülüğü getirilmiştir. http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?YZR_KOD=156&HBR_KOD=108074
|