Vergilendirmede Gerçek Usulden Basit Usule Geçme (Gelir Vergisi Sirküleri/93) |
18 Aralık 2013 | |||||||||||
T.C.
Giriş 31/5/2012 tarihli ve 6322 sayılı Kanunla yapılan düzenlemeyle, gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerden, belirli şartları sağlayanlara basit usule geçme imkânı tanınmıştır. Konu ile ilgili usul ve esaslara, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 46 ncı maddesinin son fıkrasında yer alan; “Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.” hükmü uyarınca, 27/7/2012 tarihli ve 28366 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 283 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yer verilmiştir. Konuya ilişkin ilave açıklamalar bu Sirkülerin konusunu oluşturmaktadır. Vergi dairesine yazılı talepte bulunma süresi ve vergi dairesince yapılacak işlemler Gelir Vergisi Kanununun 47 nci maddesinde yazılı şartları topluca taşıyan ve arka arkaya son iki yıl alış, satış ve/veya hâsılat tutarlarının her biri aynı Kanunun 48 inci maddesinde yazılı hadlerden düşük olan gerçek usule tabi mükellefler, bu şartın gerçekleşmesini izleyen yılın Ocak ayının başından otuz birinci günü akşamına kadar yazılı olarak bağlı bulundukları vergi dairesine başvurmaları halinde basit usulde vergilendirmeye geçebileceklerdir. Söz konusu mükelleflerin, anılan Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen faaliyetlerde bulunmaması ve diğer şartları da topluca taşımaları gerekmektedir. Gerçek usulden basit usule geçmeye ilişkin olarak bağlı bulundukları vergi dairesine bir dilekçe ile başvuruda bulunanların mükellefiyet şekli, Ocak ayı başından itibaren basit usul olarak tesis edilecektir. Başvuruda bulunan mükelleflerin 2013 takvim yılına ilişkin alış, satış ve/veya hasılat tutarları dışındaki şartları taşıyıp taşımadığı kontrol edilecektir. 2013 takvim yılına ilişkin alış, satış ve/veya hasılat tutarlarının kontrolünün ise beyanname verilmesinden sonra yapılacağı tabiidir. Vergi daireleri mükellefiyet tespitine yönelik çalışmaları öncelikle tamamlayacaklardır. Mükellefiyet şekli değiştirilen mükelleflerin, söz konusu şartları taşımadığının vergi dairelerince tespit edilmesi halinde, basit usulde mükellefiyetin tesis edildiği Ocak ayı başı itibariyle gerçek usulde vergilendirilmelerine devam edilecek olup, gerçek usulde vergilendirmeye ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmeyenler hakkında cezalı işlem yapılacağı tabiidir. Örnek: Gerçek usulde vergilendirilen mükellef (A)’nın 2012 ve 2013 takvim yıllarına ait alış ve satış tutarlarının her ikisi de Gelir Vergisi Kanununun 48 inci maddesinde yer alan hadlerin altında gerçekleşmiştir. Mükellef (A), anılan Kanunun 51 inci maddesinde sayılan faaliyetlerde bulunmamakta olup, basit usule tabi olmaya ilişkin tüm şartları taşımaktadır. Mükellef (A), 27/1/2014 tarihli dilekçesi ile bağlı olduğu vergi dairesine başvurarak 1/1/2014 tarihinden itibaren basit usulde vergilendirilme talebinde bulunmuştur. Mükellef (A)’nın mükellefiyeti, talebi üzerine 1/1/2014 tarihinden itibaren basit usul olarak tesis edilecektir. Diğer taraftan, gerçek usulden basit usule geçmeye ilişkin şartları ve basit usulde vergilendirmenin diğer şartlarını topluca taşıdığı halde izleyen yılın Ocak ayının başından otuz birinci günü akşamına kadar basit usulde vergilendirmeye geçmek için yazılı olarak başvuruda bulunmayan gerçek usule tabi mükelleflerin, kendi istekleri ile gerçek usulde vergilendirmeyi seçtikleri kabul edilerek bu usulde vergilendirilmelerine devam edilecektir. Gerçek usulden basit usule geçecek mükelleflerin amortisman uygulaması 6/12/1998 tarihli ve 23545 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 215 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin 32 nci paragrafında, basit usulde vergilendirilen mükelleflerin kullandıkları sabit kıymetleri gider yazamayacakları ve amortismana tabi tutamayacakları belirtilmiştir. Konu ile ilgili açıklamaların yapıldığı 30/12/1999 tarihli ve 23922 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 230 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde ise basit usulde vergilendirilen mükelleflerin taşıt ve diğer sabit kıymetlerini satmaları dolayısıyla fatura düzenleme yükümlülüklerinin bulunmadığı, bu mükelleflerce yapılan taşıt satışının noter satış sözleşmesi ile diğer sabit kıymet satışlarının ise gider pusulası düzenlenerek tevsik edilmesinin mümkün bulunduğu açıklanmıştır. Buna göre, gerçek usulden basit usule geçecek mükellefler, basit usulde vergilendirmeye başladıkları tarih itibariyle ellerinde bulunan sabit kıymetleri için amortisman uygulaması ve belge düzeni yönünden 215 ve 230 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliğlerinde belirtilen esaslar dahilinde işlem yapacaklardır. Diğer hususlar -İşe başlanılan yıla ilişkin kıst dönem, iki yıllık süre hesabında dikkate alınacak olup, kıst dönemde ve takip eden dönemde elde edilen alış, satış ve/veya hâsılat tutarları Gelir Vergisi Kanununun 48 inci maddesinde yer alan ilgili yıl hadleri ile karşılaştırılacaktır. – Gerçek usulde vergilendirildiği veya vergilendirilmesi gerektiği faaliyetini 1/1/2012 tarihi ve sonra terk eden mükellefler terk tarihini takip eden yılın başından itibaren iki yıl geçmedikçe basit usulden yararlanamayacaklardır. -Gerçek usulden basit usule geçecek mükelleflerin gerçek usuldeki ticari kazançlarının, işletme hesabı esasına göre veya bilanço esasına göre tespit edilmesinin bir önemi bulunmamaktadır. Duyurulur. Mehmet KİLCİ
Gelir İdaresi Başkanı |