Araç Alım Satım Faaliyetinin Devamlı Olduğunun Tespitine Bağlı, Geriye Dönük Vergi Mükellefiyeti Tesis Edilmesi |
08 Kasım 2020 | ||||||
Devamlı olarak yapılan araç alım satımının ticari olmayıp başka bir nedene dayandığını ispatlayamayan davacı adına mükellefiyet tesis edilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı hk. İstemin Özeti: Vergi Mahkemesinin, ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. Dava konusu istem: Davacı adına, 09.06.2008 tarihinden itibaren araç alım satımı faaliyetinde bulunduğundan bahisle, belirtilen tarih itibarıyla geçmişe yönelik olarak gerçek usulde gelir vergisi, geçici vergi ve katma değer vergisi mükellefiyeti tesis edilmesine ilişkin 29.12.2011 tarih ve 60708 sayılı işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır. Mahkemenin ilk kararının özeti: Vergi Mahkemesinin kararında aşağıdaki hukuksal nedenler ve gerekçeye yer verilmiştir. İstanbul Nakil Vasıtaları Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından 07.10.2010 tarih ve 40491 sayılı yazıyla, ekli listede yer alan kişilerin iktisap ettikleri araçların ticari amaçla iktisap edilip kullanıldıklarının tespiti halinde, bu kişiler adına mükellefiyet tesis edilmesi gerektiği bildirilmiştir. Bunun üzerine davacı nezdinde 04.12.2010 tarihinde yapılan yoklamada, davacı tarafından (34 UJ …) plakalı aracın 20.07.2010 tarihinde tatile gitmek için satın alındığı, herhangi bir ticari faaliyette bulunulmadığı, tatil dönüşü 17.08.2010 tarihinde aracın satıldığı, davacının ticari faaliyetinin bulunmadığı ve sigortalı olarak çalıştığı tespit edilmiştir. Daha sonra E-VDO sisteminde “Vergi Kimlik Numarası ile Araç Bilgilerini Sorgulama” yoluyla davacının 09.06.2008 tarihinden itibaren çok sayıda araç alıp sattığının tespit edilmesi üzerine davacı adına mükellefiyet tesis ettirilmiştir. Olayda, davacı nezdinde tutulan yoklamada, satın alınan aracın ticari maksatla alınmadığı ve davacının ticari mahiyette faaliyetinin olmadığı belirtilmiş ise de, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesi kapsamında maddi delil olarak kabul edilmesi gereken E-VDO sisteminde “Vergi Kimlik Numarası ile Araç Bilgilerini Sorgulama” yoluyla yapılan araştırma sonucunda, davacının 09.06.2008 tarihinden itibaren 58 adet araç satın aldığı ve bu araçların 2008 yılında 3, 2009 yılında 21, 2010 yılında 21 ve 2011 yılında 11 adet olmak üzere toplam 56 tanesinin satıldığı tespit edilmiştir. Olayda, araç alım satımı faaliyetinin yapıldığı ve bu faaliyetin devamlılık taşıdığı tartışmasızdır. Mahkeme, 09.06.2008 tarihinden itibaren devamlı olarak yapılan araç alım satımının ticari olmayıp başka bir nedene dayandığını ispatlayamayan davacı adına mükellefiyet tesis edilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Daire kararının özeti: Danıştay Dairesi’nin kararında aşağıdaki hukuksal nedenler ve gerekçeye yer verilmiştir: Vergi Usul Kanunu’nun 127. maddesi ile getirilen yoklama müessesesinin amacının, mükelleften ve mükellefiyetle ilgili maddi olayları, kayıtları ve mevzuları araştırmak ve tespit etmek olduğu, yoklama ile ancak vergi inceleme raporuna done olabilecek çeşitli tespitlerin yapılabileceği, bir başka deyimle vergi inceleme raporu düzenlenmeden tutulan tutanak ile vergi incelemesi yerine geçebilecek işlemlerin yapılmasının mümkün olmadığı sonucuna ulaşılmaktadır. 04.12.2010 tarihli yoklamayla, davacının (34 UJ …) plakalı aracı 20.07.2010 tarihinde tatile gitmek amacıyla satın aldığı, aracın hususi olduğu, 17.08.2010 tarihinde sattığı, ticari faaliyetinin olmadığı, sigortalı çalıştığının kendi beyanı ile tespit edilmesi üzerine, 27.01.2012 tarihli motorlu araç kaydı sorgulaması sonucuna göre 09.06.2006 tarihinden itibaren gerçek usulde gelir vergisi, geçici vergi ve katma değer vergisi mükellefiyeti tesis edilmiştir. Bu durumda, mükellefleri ve mükellefiyetle ilgili maddi olayları tespit etmek amacıyla düzenlenen yoklama tutanağının, sadece düzenlendiği tarihteki veya düzenlendiği döneme ilişkin olay, kayıt ve mevzuları tespit edebileceği, 04.12.2010 tarihi itibarıyla mevcut durumu belirten tutanak, düzenlenme tarihinden önceki dönem için maddi delil niteliğinde olamayacağından, 27.01.2012 tarihli motorlu araç kaydı sorgulama sonucu esas alınarak geçmiş dönemler için mükellefiyet tesis edilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur. Daire, davalı idarenin karar düzeltme istemini reddetmiştir. Israr kararının özeti: Mahkeme, aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir. Karar: Dayandığı, hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; davacının temyiz isteminin reddine, Vergi Mahkemesinin ısrar kararının onanmasına, 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. |