Şirketin Vergi Borcunun Tahsili Amacıyla Şirket Ortağının Banka Hesabına Uygulanan E-Haciz Ve Ödeme Emrinin Usulsüz Tebliği |
18 Ocak 2021 | ||||||
Şirketin vergi borcu nedeniyle şirket ortağının banka mevduat ve yatırım hesabına uygulanan e-Haciz işleminde, haczin dayanağı ödeme emrinin Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun tebliğ edilmemesi nedeniyle hukuka uyarlık bulunmadığı hk. İstemin Konusu: İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 6. Vergi Dava Dairesi’nin kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. Dava Konusu İstem: Davacının ortağı olduğu şirketin ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla banka ve yatırım hesaplarına uygulanan 10.01.2018 tarih ve … sayılı e-Haciz işleminin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacı adına düzenlenen ödeme emirlerine ilişkin 22.05.2014 tarihli tebligatın mahalle muhtarına bırakılmak ve buna ilişkin tutanak kapıya yapıştırılmak suretiyle 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca tebliğ edildiği görülmüş olup, bu şekilde yapılan tebligatın 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na aykırı olduğu anlaşıldığından takibin kesinleştiğinden bahisle banka ve yatırım hesapları üzerine konan haciz işleminde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti: Bölge İdare Mahkemesi’nce; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Temyiz Edenin İddiaları: Davalı idare tarafından, ihbarnamelerin usulüne uygun olduğu ve mali tebliğlerde kapıya yapıştırma usulünün tatbikinde mevzuata aykırı bir durum olmadığı belirtilerek Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir. Karar: Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin reddine, temyize konu İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 6. Vergi Dava Dairesinin kararının onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, oybirliğiyle karar verildi. |