7 Bin TL’yi Aşan Ödemelerin Finans Kurumları Aracılığı İle Tevsik Zorunluluğu |
24 Şubat 2021 | |
Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile 7.000 TL’yi aşan ödemelerin finansal kurumlar aracılığı ile yapılması zorunlu kılınmıştı. Bu kapsamda, aynı gün içinde toplam miktarı 7.000 TL’yi aşan veya farklı tarihlerdeki kısım kısım gerçekleşen ödemelerle 7.000 TL’yi aşan ödemelerin finansal kurumlar aracılığı ile gerçekleştirilmesi zorunludur. 459 sıra No.lu VUK Genel Tebliğinde yer alan bir örnek aşağıdaki gibidir. “Serbest meslek erbabı (C), (D) A.Ş.’ye bir yıl süreyle vereceği hizmet karşılığında 24.000 TL alacaktır. Aralarındaki anlaşma gereği (D) A.Ş., hizmet bedelini 2.000 TL’lik taksitler halinde ödeyecektir. Bu durumda serbest meslek makbuzunun, taksitlerin ödendiği tarihlerde 2.000 TL üzerinden düzenlenmesi tevsik zorunluluğunu ortadan kaldırmayacak, sözleşmenin toplam tutarı belirlenen haddi aştığından kısım kısım yapılan her bir tahsilat ve ödeme de aracı finansal kurumlar kanalıyla tevsik edilecektir. Söz konusu tahsilat ve ödemelerde tevsik zorunluluğuna uyulmaması durumunda serbest meslek erbabı (C) ile (D) A.Ş.’ye ayrı ayrı ceza uygulanacaktır.” Buna göre meslek mensuplarımızın yapmış oldukları sözleşmelerle ilgili ödemelerde, 459 sıra No.lu VUK Genel Tebliği hükümlerini dikkate almalarını hatırlatırız. 04/07/2003 tarihli ve 25158 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 320 Seri No.lu VUK Genel Tebliği ile vergi mükelleflerinin bazı işlemlerine ilişkin tahsilat ve ödemelerini 01/08/2003 tarihinden itibaren banka veya özel finans kurumlarınca düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğu getirilmişti. Bu konuda son düzenleme 24.12.2015 tarih ve 29572 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 459 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile yapılmıştı. Tebliğe göre tevsik zorunluluğu kapsamında olanların, kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlarla yapacakları, 7.000 TL’yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemelerini aracı finansal kurumlar kanalıyla yapmaları ve bu tahsilat ve ödemeleri söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik etmeleri zorunludur. Bu kapsamda örneğin; − Her türlü mal teslimi veya hizmet ifasına ilişkin tahsilat ve ödemelerin, − Avans, depozito, pey akçesi gibi suretlerle yapılacak tahsilat ve ödemelerin, − İşletmelerin kendi ortakları ve/veya diğer gerçek ve tüzel kişilerle yaptığı her türlü tahsilat ve ödemelerin belirlenen haddi aşması durumunda, aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması ve bu işlemlerin söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik edilmesi zorunludur. Ayrıca 7.000 TL sınırı söz konusu olmaksızın tevsik zorunluluğu kapsamında olanlardan araç kiralama faaliyeti ile uğraşanların vermiş oldukları motorlu kara taşıtı ve motorlu kara aracı (13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile 18/7/1997 tarihli ve 23053 mükerrer sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Karayolları Trafik Yönetmeliğine göre tescile yetkili kuruluşlarca kayıt ve tescil edilmesi zorunlu olmayan taşıt ve araçlar hariç) kiralama hizmetlerine ilişkin tahsilat ve ödemelerin ise yukarıda belirtilen hadle sınırlı kalınmaksızın, aracı finansal kurumlar tarafından düzenlenen belgeler ile tevsik edilmesi zorunludur. Bunun yanında aynı günde aynı kişi veya kurumlarla yapılan işlemlerin toplam tutarının bu 7.000 TL’yi aşması durumunda, işlemlerin her biri işlem bazında belirlenen haddin altında kalsa bile, aştığı işlemden itibaren işleme konu tahsilat ve ödemelerin de aracı finansal kurumlar aracılığıyla yapılması zorunludur. Örneğin, tevsik zorunluluğu kapsamında olan (A) A.Ş., aynı gün içerisinde (B) Ltd. Şti.’nden sırasıyla 3.000 TL, 2.000 TL, 1.500 TL, 4.000 TL, 1.500 TL ve 100 TL tutarında ayrı ayrı mal alımları gerçekleştirmiştir. Tevsik zorunluluğu kapsamında olan (A) A.Ş.’nin (B) Ltd. Şti.’nden aynı günde yaptığı mal alımları toplamı 4.000 TL’lik alımla 7.000 TL’lik haddi aştığından, son üç işleme (4.000 TL, 1.500 TL ve 100 TL) ait tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğu kapsamında aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması gerekmektedir. Bu şekildeki tahsilat ve ödemelerde tevsik zorunluluğuna uyulmaması durumunda (A) A.Ş. ile (B) Ltd. Şti.’ne ayrı ayrı ceza uygulanması söz konusu olacaktır. Farklı tarihlerde gerçekleşen kısım kısım ödemeler bakımındansa tahsilat ve ödemeye konu işlem tutarının tevsik zorunluluğu kapsamında 7.000 TL’yi aşması halinde, bedelin farklı tarihlerde kısım kısım ödenmesinde işlemin toplam tutarı dikkate alınacak ve her bir tahsilat ve ödeme, tevsik zorunluluğu kapsamında aracı finansal kurumlar kanalıyla gerçekleştirilecektir. Örnek: Serbest meslek erbabı (C), (D) A.Ş.’ye bir yıl süreyle vereceği hizmet karşılığında 24.000 TL alacaktır. Aralarındaki anlaşma gereği (D) A.Ş., hizmet bedelini 2.000 TL’lik taksitler halinde ödeyecektir. Bu durumda serbest meslek makbuzunun, taksitlerin ödendiği tarihlerde 2.000 TL üzerinden düzenlenmesi tevsik zorunluluğunu ortadan kaldırmayacak, sözleşmenin toplam tutarı belirlenen haddi aştığından kısım kısım yapılan her bir tahsilat ve ödeme de aracı finansal kurumlar kanalıyla tevsik edilecektir. Söz konusu tahsilat ve ödemelerde tevsik zorunluluğuna uyulmaması durumunda serbest meslek erbabı (C) ile (D) A.Ş.’ye ayrı ayrı ceza uygulanacaktır. Yukarıda belirtilen ayrıntıyı Meslek mensuplarımızın dikkatine sunuyoruz. 7.000 TL’nin aşılması durumunda dahi aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması zorunluluğu olmayan tahsilat ve ödemeler aşağıdaki gibidir. Kapsamda Olmayan Tahsilat ve Ödemeler a) 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununda yer alan merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri ile bunlara ait döner sermaye işletmelerinin işlemlerine konu tahsilat ve ödemelerin, b) 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununda tanımlanan sermaye piyasası aracı kurumlarında yapılan işlemlere konu tahsilat ve ödemelerin, c) 11/8/1989 tarihli ve 20249 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 89/14391 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Kararda tanımlanan yetkili döviz müesseselerinin yapacakları döviz alım satım işlemlerine ilişkin tahsilat ve ödemelerin, ç) Tapu sicil müdürlüklerinde gerçekleştirilen işlemler karşılığında yapılan tahsilat ve ödemelerin, d) Noterlerde gerçekleştirilen işlemler karşılığında yapılan tahsilat ve ödemelerin, e) 5018 sayılı Kanunda yer alan merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler ile bunların teşkil ettikleri birlikler, kanunla kurulan diğer kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan ve işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşlar veya bunlara ait veya tabi diğer müesseseler tarafından yapılan ihale işlemlerine ilişkin yatırılması gereken teminat tutarlarına ilişkin tahsilat ve ödemelerin, f) 6362 sayılı Kanun uyarınca kurulan Borsa İstanbul A.Ş. bünyesinde yer alan Kıymetli Madenler Piyasasında işlem yapma yetkisi verilenlerin, faaliyet konuları kapsamında yapacakları işlemlere ilişkin tahsilat ve ödemelerin, g) Gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçiler tarafından; 11/3/2010 tarihli ve 5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre kurulmuş olan toptancı hallerinde faaliyet gösteren tüccar, üretici, üretici örgütleri ve komisyonculara yapılan sebze ve meyve, et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri, su ve su ürünleri, bal ve yumurta gibi diğer gıda maddeleri, kesme çiçek ve süs bitkileri satışları ile söz konusu yerler dışında yapılmakla birlikte anılan Kanunun 4’üncü maddesi kapsamında bildirime tabi tutulmuş satışlara ilişkin tahsilat ve ödemelerin, ğ) Gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçilere ait ürünlerin, 18/5/2004 tarihli ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu kapsamında kurulan ticaret borsalarına mezkur Kanunun 46’ncı maddesinde belirtilen süreler dahilinde tescil ettirilerek gerçekleşen satışlarına ilişkin tahsilat ve ödemelerin, bulunmamaktadır. Kaynak: TÜRMOB
Danıştay 9. Dairesi Tarih : 16.02.2011 Esas No : 2010/17777 Karar No : 2011/393 VUK Mük. Md. 257, Mük. Md. 355/4 TAHSİLAT VE ÖDEMELERİN TEVSİKİ Ortaklar ile ortağı bulundukları şirket arasındaki tahsilat ve ödeme işlemlerinin banka ve benzeri finans kurumlar aracılığıyla yapılmasının gerekmediği. İstemin Özeti: Davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden, 213 sayılı Kanun’un mükerrer 355/4. maddesi uyarınca, 2007 yılına ilişkin olarak kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı; birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenler, defter tutmak zorunda olan çiftçiler, serbest meslek erbabı ile vergiden muaf esnafın kendi aralarında yapacakları ticari işlemleri ile nihai tüketicilerden mal veya hizmet bedeli olarak yapacakları 8.000 TL’sini aşan tahsilat ödemelerinin banka veya özel finans kurumları aracı kılınarak yapılması ve bu kurumlarca düzenlenen dekont veya hesap bildirim cetvelleri ile tevsiki zorunlu olduğu göz önüne alındığında, davacının bu yönde bir işlemi tespit edilmeden, ortaklar ile şirket arasında yapılan tahsilat ve ödeme işlemlerinin banka ve benzeri finans kurumları ile yapılmadığı gerekçesi ile kesilen özel usulsüzlük cezasında yasal isabet görülmediği gerekçesiyle kabul eden Vergi Mahkemesinin kararının; kesilen cezanın yasal olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Karar: Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar, sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına oybirliği ile karar verildi.
Sayın Süleyman YÜCEL uyarısıyla Danıştay Kararı eklenmiştir |