Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
'Güvenceyi yükseltmek yanlış herkes işini sağlama alsın' (24.10.08) PDF Yazdır e-Posta
24 Ekim 2008

Başbakan Erdoğan, mevduat güvencesinin 50 bin YTL'nin üzerine çıkarılması halinde "Türkiye sıkıntıya mı gidiyor" anlayışının doğacağını belirterek, buna fırsat vermeyeceklerini söyledi..

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bankalardaki mevduatın yüzde 45'inin garanti sınırı kapsamında olduğunu belirterek, diğer yüzde 55'in garantinin artırılmasını istediğini savundu. Görüştükleri bankacıların güvence sınırının artırılmasını yanlış bulduğunu ve bu görüşü kendisinin de paylaştığını ifade eden Erdoğan, "Türkiye acaba böyle bir şeye mi gidiyor? Sıkıntıya mı gidiyor da böyle bir garanti veriliyor anlayışı doğacaktır. Buna biz fırsat veremeyiz. Bu noktada herkes işini sağlama alsın" dedi. Girişimci Bilgi Sistemi konulu basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Erdoğan, mevduata sınırsız garanti getirilmesine yeşil ışık yakmadı. Mevduatta eski rakamla 50 milyar liraya kadar mevduata garanti bulunduğunu anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:

BAKKAL GİBİ BANKA AÇILDI
"Niçin biz bu kararı aldık? Bizden önceki dönemde yüzde 100 mevduat garantisiyle ülkemizde hazinenin, milletin nasıl söğüşlendiğini gördüğümüz için bu kararı aldık. Ve bu adaletsiz bir anlayıştı dedik. 21 banka o zaman fona devredilirken bu acımasızca anlayışın arkasında bu vardı. Çünkü bakkal dükkânı açar gibi herkes banka açıyordu. Ve bu bankada bütün toplanan mevduatlarda o verilen dövize endeksli yüksek faizleri unutmayalım. Gecelik faizlerdeki o acımasızca yaklaşımları unutmayalım. Bunları şöyle hatırladığımızda atılan adımın ne kadar insafsız olduğunu, mevduat garantisi de olduğu için bunun sonunda ben vurgunu vururum arkasından da bunu Hazine öder anlayışıyla yaklaştılar. Ve o zamanki rakamlarla 46 milyar dolar gibi bir borcu maalesef bu ülke kasasından ödedi. Biz şimdi milletimize aynı şeyi ödetemeyiz." Şu anda 50 milyar liranın (50 bin YTL) altında bankalardaki mevduatın yüzde 45 civarında olduğunu açıklayan Erdoğan, devamla şunları kaydetti: "Bunun üzerindeki de yüzde 55'i teşkil ediyor. Özellikle bu garantiyi isteyenler bu yüzde 55. Öbürünün zaten garantisi var. Bunu isterken de biz aynı sıkıntıyı yaşamak istemiyoruz, bunun da analizlerini yaptık. Görüştüğümüz, müzakere içerisinde olduğumuz finans sektöründeki bankacılar da bu çok yanlış olur anlayışı içindeler ki aynen paylaşıyorum. Nedir o? Türkiye acaba böyle bir şeye mi gidiyor? Sıkıntıya mı gidiyor da böyle bir garanti veriliyor anlayışı doğacaktır. Buna biz fırsat veremeyiz. Bu noktada herkes işini sağlama alsın. Yanlışlar varsa bu yanlışlar noktasında yanlışlarını bir an önce düzeltsin." Erdoğan, kamu borç stoku oranında iyi olduğumuzu belirterek, "Çok şükür borcumuzu çevirebiliyoruz" dedi.

 

Garantiyi isteyenler diğer yüzde 55!

Dalgalı kur sistemi sürecek. Dere yatağında akar. Sabit kur koyarsanız ülkeyi çökertirsiniz

Finanscılar, 50 bin YTL'nin üzerindeki mevduata güvence vermenin yanlış olduğunu düşünüyor. Aynen paylaşıyorum. Mevcut sınır mevduatın % 45'ini kapsıyor. Garantiyi isteyenler diğer % 55.

Yüzde 100 mevduat garantisiyle 21 banka battı, 46 milyar dolar ödendi. Aynı şeyi milletimize ödetmeyiz.

Borcumuzu çevirebiliyoruz


Şu andaki faizin sanal olduğuna inanıyorum. Faizin düşürülmesinden yanayım. Çünkü borçlanmada yüksek faizle yükümüz artar.

 

Bankacılar yanlış yapıyor biz de 'Ne yaparız' bakarız

Maliye Bakanı Unakıtan'dan sonra Başbakan da bankacıları uyardı. Erdoğan, finans sektörünün reel sektöre karşı yaklaşımlarını çok hoş bulmadığını belirterek, "Şu anda finans sektörü aynen 2002 öncesi kriz döneminde olduğu gibi bir yanlışın içerisine giriyor" dedi. Reel sektörün temsilcilerinin çağrılıp yüksek faizlerle masaya oturulması veya "hemen öde" denilmesinin yanlış olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "Böyle bir tehditle gitmek iş ahlakı açısında da doğru değil. Bu ülkede özellikle bu krizi kendisi için fırsata dönüştürme anlayışı doğru değil. Bunlara yönelik olarak da neler yapabilirsek masaya otururuz, biz de bunun çalışmasını yaparız. Çünkü o reel sektörle ayakta duruyorsun. Onların aldığı kredi karşısında ödediği faizlerle ayakta duruyorsun. Ama kriz dönemini kendin için fırsata dönüştürüyorsun, bu olmaz"

 

'İsteyen istediği yerde fabrika kuramayacak'

Türkiye'nin sanayi, ticaret ve hizmetler sektörünün röntgenini çeken GBS hakkında da dün bilgi verildi. Başbakan Erdoğan, bundan sonra isteyenin istediği yerde fabrika kuramayacağını, teşvik araçları ile yönlendirileceğini söyledi. GBS'nin 2007 sonu verileri şöyle:

* Sisteme kayıtlı 2 milyon 10 bin işletme var.
* Şirketlerin 1.5 trilyon YTL aktifi, 655.5 milyar YTL özsermayesi var.
* İşletmeler 1.7 trilyon ciroyla 98.6 milyar YTL kâr etti. Ortalama kârlılık yüzde 6.
* 100 milyon YTL ve üzeri aktif büyüklüğü olan şirket sayısı 1546.
* Ülke genelinde 8 milyonu aşkın sigortalı çalışan görülüyor. (Kamuda çalışanlar ve kapıcılar hariç)
* Özel sektörün 83 milyar YTL kısa vadede döviz borcu, 69 milyar YTL alacağı var.

 

'Biraz da ihracatçı sevinsin'

Başbakan Erdoğan, "Biz dalgalı kur anlayışını benimsemişiz. Kurdaki gelişme ihracatçı lehine. Dün ithalatçı seviniyordu, biraz da ihracatçı sevinsin" diye konuştu.

 

http://www.sabah.com.tr/haber,8A067EF625A44B2E8A89276EFC40B8E2.html