Satın Alınan Akaryakıtın Nakliyecilik Hizmeti Alınan Nakliyecilere Tesliminde Belge Düzeni Ve Vergileme |
20 Mayıs 2021 | |||||
Nakliyecilik hizmeti alınan nakliyecilere yapılan akaryakıt teslimlerine ilişkin olarak, genel hükümler çerçevesinde emsal bedel üzerinden nakliyeciler adına fatura düzenlemesi ve teslime konu akaryakıtın emsal bedeli üzerinden KDV hesaplanması gerektiği, faturada yer alan tutarın kazancın tespitinde gelir olarak dikkate alması durumunda, nakliyeci firmalara yansıtılan söz konusu tutarların kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınabileceği hk. Özelge talep formunuzda; şirketinizin madencilik sektöründe faaliyette bulunduğu, madenden çıkartılan tras taşının nakliyeciler vasıtasıyla sevk edildiği, toptan akaryakıt alımı yapılarak nakliyecilere tesliminin gerçekleştirileceği, bunun karşılığında da nakliye hizmet bedelinden akaryakıt bedeli düşülerek şirketinize sadece araç ve şoförlük bedelinin fatura edileceği belirtilerek, nakliyecilere mazot teslimi karşılığında fatura düzenlenip düzenlenmeyeceği hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir. İlgili mevzuat gereğince nakliye hizmeti aldığınız mükelleflere akaryakıt teslimi yapıp yapamayacağınız Bakanlığımız görev alanında yer almamakla birlikte, konunun vergi mevzuatı açısından değerlendirilmesine aşağıda yer verilmiştir. I- GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN: 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasında kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı; (2) numaralı fıkrasında da safi kurum kazancının tespitinde 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu bağlamda, safi kurum kazancının tespit edilmesinde Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8. maddesi yanında Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir. Bu kapsamda, Gelir Vergisi Kanunu’nun, safi kazancın tespit edilmesinde indirilecek giderlerin sayıldığı, 40. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği hükmüne yer verilmiştir. Bir giderin kazancın elde edilmesi ve idamesi ile ilgili olduğunun kabulü için ise; işin mahiyeti ve genişliği ile uygun olması, giderle kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında illiyet bağının bulunması, giderlerin keyfi olmaması yani kazancın elde edilmesi için mecburi olarak yapılması, yapılan gider karşılığında gayrimaddi bir kıymet iktisap edilmemiş olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na göre tevsik edici belgelere dayandırılması gerekmektedir. Bu çerçevede; nakliyeci firmaların aktifinde kayıtlı olan ve faaliyetlerinizde kullanılmayan araçlara ilişkin akaryakıt harcamalarının kurumunuzun kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır. Öte yandan, nakliyeci firmaların faaliyetlerinde kullandıkları araçlara ait akaryakıt harcamalarının ilgili firmalara yansıtılması amacıyla şirketiniz tarafından fatura düzenlenmesi ve faturada yer alan tutarın kazancınızın tespitinde gelir olarak dikkate alması durumunda, nakliyeci firmalara yansıtılan söz konusu tutarların kurum kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınabilmesi mümkündür. II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN: 3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanunu’nun; - (1/1) maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu, - (2/1) maddesinde, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi işleminin teslim olduğu, - (8/1-a) maddesinde, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde bu işleri yapanların KDV mükellefi olduğu, - (27/1) maddesinde, bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde matrahın işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücreti olacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre; şirketiniz tarafından madenden çıkartılan tras taşının taşınması için alınan nakliye hizmetinde kullanılmak üzere şirketinizin satın aldığı akaryakıtın taşımayı yapan firmalara teslimi, 3065 sayılı Kanun’un 2. maddesi gereğince KDV’ye tabi olup, teslime konu akaryakıtın emsal bedeli üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir. III- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinin (B) fıkrasında, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu hükme bağlanmıştır. Ayrıca, mezkur Kanun’un 227. maddesinde, bu Kanun’da aksine hüküm olmadıkça, bu Kanun’a göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu hükme bağlanmış olup, söz konusu kayıtların ise esas itibariyle, aynı Kanun’un 229 ve müteakip maddelerinde veya Bakanlığımıza verilen yetkiye dayanılarak kullanılması uygun görülen belgeler ile tevsik edilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, mezkur Kanun’un; - 229. maddesinde, “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.”, - 231. maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde, “Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.”, - 232. maddesinde, “Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler; 1. Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara, 2. Serbest meslek erbabına, 3. Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara, 4. Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere, 5. Vergiden muaf esnafa, Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler. Yukarıdakiler dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tespit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin 50.000.000 lirayı (01.01.2021 den itibaren 1.500,00 TL) geçmesi veya bedeli 50.000.000 liradan (01.01.2021 den itibaren 1.500,00 TL) az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesi mecburidir.” hükümleri yer almaktadır. Bunun yanı sıra, aynı Kanun’un 267. maddesi, “Emsal bedeli, gerçek bedeli olmayan, veya bilinmeyen veyahut doğru olarak tespit edilemeyen bir malın, değerleme gününde satılması halinde emsaline nazaran haiz olacağı değerdir. Emsal bedeli sıra ile, aşağıdaki esaslara göre tayin olunur: Birinci sıra: (Ortalama fiyat esası) ... İkinci sıra: (Maliyet bedeli esası) ... Üçüncü sıra: (Takdir esası) ... Emsal bedelinin mükellef tarafından bizzat hesaplandığı hallerde, bu hesaplara ait kayıt ve cetveller ispat edici kağıtlar olarak muhafaza edilir. Yukarıdaki esaslarla mukayyet olmaksızın kaza mercilerinin re’sen biçtikleri değerler ile zirai kazanç ölçülerini tespit eden kararlarda yer alan unsurlar emsal bedeli yerine geçer. Ücretle yapılan imalatta ücretin gerçek miktarının bilinmemesi veya doğru olarak tâyin edilememesi hallerinde tespit edilecek emsal ücret de aynı esaslara göre tayin olunur.” hükümlerine amirdir. Buna göre, madenden çıkardığınız tras taşının sevkine ilişkin olarak nakliyecilik hizmeti aldığınızı belirttiğiniz nakliyecilere yaptığınız akaryakıt teslimlerine ilişkin olarak, genel hükümler çerçevesinde, emsal bedel üzerinden nakliyeciler adına fatura düzenlemeniz gerekmektedir. |