Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Şirket aktifine kayıtlı araçların icra yoluyla satılması durumunda fatura düzenlenip düzenlenmeyeceği ile KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı PDF Yazdır e-Posta
09 Nisan 2021

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları KDV ve ÖTV Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

84974990-130[KDV-1/İ/01-2020/22]-131056

09.04.2021

Konu

:

Şirket aktifine kayıtlı araçların icra yoluyla satılması durumunda fatura düzenlenip düzenlenmeyeceği ile KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı

 

           

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, aktifinizde kayıtlı bulunan … ve … plakalı iki aracınızın vergi borçlarınız nedeniyle 9/10/2019 tarihinde 76.400,00 TL bedelle icra yoluyla satıldığı ve söz konusu tutardan 1.540,90 TL otopark ücreti ile 7.819,91.-TL motorlu taşıtlar vergisinin tahsil edilerek, kalan 67.040,09 TL'nin vergi borçlarınıza mahsup edildiği hususunun, satışa ilişkin belgelerin de eklenmesi suretiyle ilgili vergi dairesince bir yazı ile şirketinize bildirildiği belirtilerek,

- İcra yoluyla satışı gerçekleştirilen söz konusu araçların aktifinizden çıkartılması işlemlerinde fatura düzenlenip düzenlenmeyeceği,

- Düzenlenmesi halinde faturada muhatabın (alıcının) kim olacağı ile faturanın hangi tutar üzerinden düzenleneceği ve KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı,

- Söz konusu araç satışının Form Bs bildirim formu ile bildirilip bildirilmeyeceği, bildirilmesi halinde muhatabın (alıcının) kim olacağı

hususlarına ilişkin bilgi talep edilmektedir.

I- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

- 227 nci maddesinin birinci fıkrasında, "Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.",

- 229 uncu maddesinde, "Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.",

- 231 inci maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde, "  5. Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir...",

- 232 nci maddesinde, "Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler:

1. Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara;

2. Serbest meslek erbabına;

3. Kazançları basit usulde tesbit olunan tüccarlara;

4. Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere;

5. Vergiden muaf esnafa.

Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.",

- 242 nci maddesinin birinci fıkrasında, "Tüccarlar evvelki maddelerin dışında kalan ve bir hüküm ifade eden veya icabında bir hakkın ispatına delil olarak kullanılabilen mukavelename, taahhütname, kefaletname, mahkeme ilamları gibi hukuki vesikalarla ihbarname, karar örnekleri, vergi makbuzları gibi vergi evrakını dosyada muhafaza etmeye mecburdurlar.",

- 328 inci maddesinde, "Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satılması halinde alınan bedel ile bunların envanter defterinde kayıtlı değerleri arasındaki fark kar ve zarar hesabına geçirilir. İşletme hesabı esasında defter tutan mükelleflerle serbest meslek kazanç defteri tutan mükellefler bu farkı defterlerinde hasılat veya gider kaydederler.

Amortisman ayrılmış olanların değeri ayrılmış amortismanlar düşüldükten sonra kalan meblağdır.

 Devir ve trampa satış hükmündedir.

..."

hükümlerine yer verilmiştir.

Öte yandan, mezkur Kanunun 148, 149 ve mükerrer 257 nci maddelerinin Hazine ve Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını "Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)" ile mal ve hizmet satışlarını ise "Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)" ile bildirmeleri yükümlülüğüne yönelik uyulacak usul ve esaslar sırasıyla 350, 362, 381 ve 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile duyurulmuştur.

Söz konusu yükümlülüğün 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uyulacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ ile yeniden belirlenmiş olup, 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin;

- (1.2.1.) numaralı maddesinde, "Bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları, bunlara ilişkin belgenin türüne bakılmaksızın (Fatura, irsaliyeli fatura, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu, gider pusulası, akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihaz fişi ve yolcu bileti gibi) Form Ba ve Form Bs bildirimine dâhil edilecektir.",

- (1.2.2.) numaralı maddesinde ise, "Mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve/veya hizmet satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışları "Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)" ile bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışları "Mal ve Hizmet Satımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)"nun Tablo II alanında bildirilecektir."

düzenlemelerine yer verilmiştir.

Buna göre, somut durumda;

1- Şirketiniz aktifinde kayıtlı olan araçların, vergi borçlarınız nedeniyle haczedilerek icra yoluyla satışına ilişkin olarak şirketinizce fatura düzenlenmesine gerek bulunmamakta olup, söz konusu araçların, satışı yapan Vergi Dairesi Müdürlüğünden/İcra Müdürlüğünden alınacak belgeye istinaden, icra satış bedeli üzerinden kayıtlarınızdan çıkarılması mümkün bulunmaktadır.

2- Söz konusu araçların satışına ilişkin düzenlenen belgelerde yer alan alıcı bilgilerine yer verilmek suretiyle, 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda bu satışların Form Bs bildirimine dâhil edilmesi gerekmektedir.

II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

- (1/3-d) maddesinde, müzayede mahallerinde yapılan satışların KDV'ye tabi olduğu,

- (8/1-ç) maddesinde, müzayede mahallerinde yapılan satışlarda bu satışları yapanların KDV mükellefi olduğu,

- (23/d) maddesinde, müzayede mahallerinde yapılan satışlarda KDV matrahının malın kesin satış bedeli olduğu

hüküm altına alınmıştır.

Ayrıca, KDV Genel Uygulama Tebliğinin "Müzayede Mahallinde Yapılan Satışlar" başlıklı (I/B6.) bölümünde konuya ilişkin açıklamalara yer verilmiş olup, söz konusu bölümde, cebri icra, izale-i şüyu, ipoteğin paraya çevrilmesi, tasfiye gibi nedenlerle yapılan açık artırma, pazarlık ve diğer şekillerdeki satışlar da dahil olmak üzere, müzayede mahallerinde yapılan her türlü satışlarda vergi mükellefinin 3065 sayılı Kanunun (8/1-ç) maddesine göre satışları düzenleyen özel veya resmi kişi ve/veya kuruluşlar olduğu açıklanmıştır.

Buna göre, müzayede mahallerinde yapılan satışlarda bu satışları düzenleyen özel veya resmi kişi ve/veya kuruluşlar KDV'nin mükellefi olduğundan, söz konusu satışlar nedeniyle şirketinizce KDV hesaplanması mümkün bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.