Küresel krizin Türkiye'ye etkileri tartışılırken, Avrupa'nın en büyük bankası Deutsche Bank'ın kötümser tahminine Merkez Bankası'ndan tepki geldi.

Alman bankasının 'Türkiye'nin krizden çıkması için 90 milyar dolara ihtiyacı olabileceği' iddiasını değerlendiren Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, "Bir miktar dış finansman ihtiyacı var; ancak söylenen rakam çok abartılı. Uçmuş, itibar etmeyin." dedi.

Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, Enflasyon Raporu'nun tanıtımına ilişkin düzenlediği toplantıda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Küresel piyasalardaki kriz sebebiyle dalgalı bir seyir izleyen dolar konusuna dikkat çeken Yılmaz vatandaşa, "Döviz geliri olmayanlar başta olmak üzere vatandaşlarımız dövizle borçlanmasınlar. İşlemlerini, tasarruflarını, yatırımlarını TL ile yapsınlar." uyarısında bulundu. Liradaki değer kaybı karşısında vatandaşların tasarruflarını değerlendirmede dolara yönelmesini değerlendiren Yılmaz, önemli olanın Türkiye'de oluşacak enflasyon olduğunu söyledi. Yılmaz, "Cebimizdeki paranın değerini Türkiye'deki enflasyon belirliyor. Vatandaşlarımızın önümüzdeki dönemde tasarruflarını değerlendirirken Türkiye'de oluşacak enflasyona bakması gerekiyor." dedi. Yılmaz, Merkez Bankası olarak herhangi bir kur seviyelerinin bulunmadığına işaret etti. Döviz likiditesine ilişkin sorular üzerine Yılmaz, döviz likiditesiyle ilgili sorunun Türkiye'ye özgü bir sorun olmadığını ve aslında Türkiye'nin konumunun bugün itibarıyla diğer ülkelere göre çok daha iyi olduğunu ifade etti. Başkan Durmuş Yılmaz, reel sektörün son günlerde sıkça dile getirdiği, "Bankalar daha önce verdikleri kredileri geri çağırıyor." şikâyeti üzerine bunun son derece nazik bir konu olduğunu bildirdi. Değerlendirme yaparken herkesin aynı gemide olduğunun düşünülmesi gerektiğini belirten Yılmaz, "Dolayısıyla bugün itibarıyla münferit olarak krediler çağrılmış olabilir. Fakat bizim elimize bunun yaygın olarak yapıldığı konusunda çeşitli kesimlerden yükselen şikâyetler ulaşmış değil." diye konuştu. Yılmaz, özel sektörün 80 milyar dolar düzeyinde açık pozisyonu bulunduğunu, bunun 40 milyar dolarının bankaların off-shore aracılığıyla verdikleri kredilerden oluştuğunu kaydetti.

Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, 2009 yılı için konulan yüzde 4'lük büyüme hedefinin kolay sağlanabilecek bir rakam olmadığı görüşünde. Türkiye'nin yabancı sermaye girişinin olduğu ve cari açık verdiği dönemlerde ekonomisinin büyüdüğünü belirten Yılmaz, "Dolayısıyla yüzde 4 büyüme, bugünkü şartlarda sağlanması çok kolay olmamakla birlikte bütçede konulan büyüklükler çerçevesinde bizim para politikasının bu hedefle uyumlu olması halinde, nasıl bir sonuç vereceği şeklinde paylaştığımız rakamlardır bunlar." şeklinde konuştu.

IMF'le ilişki, sigorta satın almaktır

Daha önce "IMF'nin parasına ihtiyacımız yok." çıkışı ses getiren Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, dün gazetecilerin "IMF ile ilişkiler ve anlaşmada geç kalındı mı?" şeklindeki sorusuna muhatap oldu. Yılmaz, konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: "Akıl için yol bir. IMF bize 'şunları şunları yaparsanız sonuç alırsınız' dedi. Biz kendi kendimize yapsa idik yine aynı sonucu alırdık. Ancak birtakım iç dinamikler bizi itmeli. İç dinamiklerimiz birtakım reformları yapmaya yetmiyor. Dışarıdan bir gücün itmesi sayesinde yapıyoruz. Yapmamız lazım. IMF ilişkilerine bu açıdan bakmak gerekir. Bir sigorta satın almaktır."

2008 enflasyon tahmini yüzde 11,1

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, enflasyon tahminini 2008 için 0,5 puan, gelecek yıl için ise 1,1 puan aşağı çektiklerini açıkladı. Gıda fiyatlarına ilişkin varsayımlar aşağı yönlü güncellendi. Bu değişiklik 2008 ve 2009 yılı enflasyon tahminlerinin sırasıyla 0,8 ve 0,4 puan aşağı yönlü güncellenmesine sebep oldu. 2011 yılının üçüncü çeyreği itibarıyla ise enflasyonun yüzde 5,4 düzeyine düşmesi bekleniyor. Yılmaz, talepteki yavaşlamanın etkisiyle hizmet enflasyonunun da belirgin bir şekilde yavaşlayacağını ve döviz kurundaki hareketlilik sebebiyle son çeyrekte enflasyon göstergesinin yükseleceğinin tahmin edildiğini ifade etti. Döviz kurunun enflasyona etkisinin bu yıl sonunda 1,2 puan, 2009'da ise 1,5 puan olması tahmin ediliyor.

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=755554&title=kriz-tellalina-tepki-deutsche-bank-ucmus-itibar-etmeyin