Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Basit Usulde Vergilendirme PDF Yazdır e-Posta
01 Ocak 2022

I- GİRİŞ

7338 sayılı Kanunla(1) 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’na mükerrer 20. maddesinden sonra gelmek üzere bir ekleme yapılmıştır: “Basit usulde tespit olunan kazançlarda gelir vergisi istisnası: (Mükerrer Madde 20/A)– Bu Kanun’a göre kazançları basit usulde tespit olunan mükelleflerin 46. maddeye göre tespit edilen kazançları gelir vergisinden müstesnadır.” Bu düzenlemeyle birlikte 01.01.2021 tarihinden itibaren basit usule tabi olanların beyanname verme ve gelir vergisi ödeme ödevi kaldırılmıştır.

Gelir vergisinde ticari kazançlar, gerçek usul, basit usul, istisna ve muafiyetler olarak üç temel başlık altında incelenebilir.  4369 sayılı Kanunla 1999 yılından itibaren uygulanmakta olan basit usul, Gelir Vergisi Kanunu’nun 46, 47, 48 ve 51. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu çalışmada basit usulde mükellefiyet ve vergilendirilmesi ile ilgili 7338 sayılı Kanunla gerçekleştirilen son değişikliklerden bahsedilerek ortaya çıkan ilginç bir durum üzerinde durulmuştur.

II- BASİT USULDEN YARARLANMANIN ŞARTLARI

Basit usulden yararlanarak vergi ödememek için çeşitli şartlar vardır. Bunlar: genel ve özel şartlardır.

Basit usule tabi olmanın genel şartları: (GVK Madde 47) Basit usule tabi olmanın genel şartları şunlardır:

1- Kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak (işinde yardımcı işçi ve çırak kullanmak, seyahat, hastalık, ihtiyarlık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak bilfiil işinin başında bulunmamak bu şartı bozmaz. Ölüm halinde iş sahibinin dul eşi veya küçük çocuklar, namına işe devam olunduğu takdirde, bunların bilfiil işin başında bulunup bulunmamalarına bakılmaz).

2- İşyeri mülkiyetinin iş sahibine ait olması halinde emsal kira bedeli, kiralanmış olması halinde yıllık kira bedeli toplamı büyükşehir belediye sınırları içinde 12.000 TL, diğer yerlerde 7.600 TL’yi aşmamak.

3- Ticari, zirai veya mesleki faaliyetler dolayısıyla gerçek usulde gelir vergisine tabi olmamak. 2 ve 3 numaralı bent hükümleri öteden beri işe devam edenlerde takvim yılı başındaki, yeniden işe başlayanlarda ise işe başlama tarihindeki duruma göre uygulanır.

Basit usule tabi olmanın özel şartları (GVK Madde 48) Basit usule tabi olmanın özel şartları şunlardır:

1- Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satanların yıllık alımları tutarının 150.000 TL veya yıllık satışları tutarının 240.000 TL’yi aşmaması,

2- 1 numaralı bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşanların bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatının 76.000 TL’yi aşmaması,

3- 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde yıllık satış tutarı ile iş hasılatı toplamının 150.000 TL’yi aşmaması, Milli piyango bileti, akaryakıt, şeker ve bunlar gibi kar hadleri emsallerine nazaran bariz şekilde düşük olarak tespit edilmiş bulunan emtia için, bu maddenin 1 ve 3 numaralı bentlerinde yazılı hadler yerine ilgili bakanlıkların mütalaası alınmak suretiyle, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca belirlenecek alım satım hadleri uygulanır.

III- BASİT USULÜN MÜKELLEFE SAĞLADIĞI AVANTAJLAR

7338 sayılı Kanun’dan önce basit usulde vergilendirilen mükelleflerin gerçek usulde vergilendirilen mükelleflere kıyasla en önemli avantajları: defter tutmamaları, KDV mükellefiyetlerinin ve stopaj yapma yükümlülüklerinin olmaması, beyannamelerinin bağlı oldukları odalar vasıtasıyla hazırlanması ve beyan edilmesiydi. Basit usulde vergilendirilen mükelleflerin, gün sonunda tek bir fatura ile gerçekleştirdikleri işlemleri gösterebilmeleri de ayrıca bir avantajdır. Bu avantajları sebebiyle basit usulde vergilendirme mükellefler tarafından talep edilir. Ancak her talep eden mükellef, basit usulden faydalanamaz. Çünkü bu sistemden yararlanabilmek için yukarıda bahsi geçen genel ve özel şartların sağlanması gerekmektedir(2). 7338 sayılı Kanunla basit usulde vergilendirmenin yukarıda sayılan avantajlarına; hepsinin üstünde bir avantaj daha eklenmiştir. O da vergi istisnası avantajıdır. Başka bir ifadeyle genel ve özel şartları sağlayan ve aşağıda sayılacak kişilerden olmamak şartıyla basit usul şartlarını sağlayanlar, 01.01.2021 tarihinden itibaren vergi dışında tutulacaklardır. Mükellefin lehine olan bu düzenleme, geriye yürütülmüş ve yürürlük tarihi 01.01.2021 olarak belirlenmiştir.

IV- BASİT USULDEN YARARLANAMAYACAK OLANLAR

1- Kollektif şirket ortakları ile komandit şirketlerin komandite ortakları;

2- İkrazat işleriyle uğraşanlar;

3- Sarraflar ile kıymetli maden ve mücevherat alım satımı ile uğraşanlar;

4- Bu Kanun’un 94. maddesinin birinci fıkrasında sayılan kişi ve kurumlara karşı inşaat ve onarma işini taahhüt edenler ile bu mükelleflere karşı derece derece taahhütte bulunanlar.

5- Sigorta prodüktörleri;

6- Her türlü ilan ve reklam işleriyle uğraşanlar veya bu işlere tavassut edenler;

7- Gayrimenkul ve gemi alım satımı ile uğraşanlar;

8- Tavassut işi yapanlar (dayıbaşılar hariç);

9- Maden işletmeleri, taş ve kireç ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri, tuğla ve kiremit harmanları işletenler;

10- Şehirlerarası yük ve yolcu taşımacılığı yapanlar ile treyler, çekici ve benzerlerinin sahip veya işleticileri; (Yapısı itibariyle sürücüsünden başka ondört ve daha aşağı oturma yeri olan ve insan taşımaya mahsus motorlu kara taşıtları ile yolcu taşıyanlar hariç);

Cumhurbaşkanınca kararlaştırılan iş grupları, sektörler, il ve ilçeler, büyükşehir belediyeleri dahil olmak üzere il ve ilçelerin belediye sınırları (mücavir alanlar dahil) belediyelerin nüfusları, yöreler itibariyle veya sabit bir işyerinde faaliyette bulunup bulunulmadığına göre gerçek usulde vergilendirilmesi gerekli görülenler.

V- SON DEĞİŞİKLİĞE GÖRE BASİT USULE TABİ OLANLARIN ÖDEVLERİ

Vergi mükelleflerinin iki tür ödevi vardır. Bunlar maddi ödev ve şekli ödevlerdir. Maddi ödev, ilgili vergi kanununda belirtilen sürede vergi idaresince tahsil yetkisi verilen kurumlara vergi borcunun tam olarak ödenmesidir. Şekli ödevler ise maddi ödev dışındaki ödevlerdir. Bunlar, basit usul açısından Vergi Usul Kanununun defter tutma hükümleri hariç, bildirme, vesikalar, muhafaza, ibraz, diğer ödevler ve ceza hükümleri ile bu Kanun ve diğer kanunlarda yer alan ikinci sınıf tüccarlar hakkındaki hükümlere tabi olmaktır. Kazançları bu usulde tespit edilen mükellefler, faaliyetlerine ilişkin mal alış ve giderleri ile hasılatlarını gösteren belgeleri ayrı ayrı dosyalarda saklamak zorundadırlar. Bu belgelerin kayıtları, mükelleflerin bağlı bulundukları meslek odalarının oluşturdukları bürolarda tutulur. Bu bürolarda 3568 sayılı Kanun’a göre yetki almış yeterli sayıda meslek mensubunun çalıştırılması zorunludur. Bu büroların kayıt, tasdik ve vergi dairesine karşı yükümlülükleri ile diğer usuller Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenir. Basit usule tabi ticaret erbabından, sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği veya kullandığı tespit edilenler, bu hususun kendilerine tebliğ edildiği tarihi takip eden aybaşından itibaren ikinci sınıf tüccarlara ilişkin hükümlere tabi olurlar.

Basit usule tabi olmanın şartlarından herhangi birini takvim yılı içinde kaybedenler, ertesi takvim yılı başından itibaren gerçek usulde vergilendirilirler. Basit usulün şartlarını haiz olanlardan, bu usulden yararlanmak istemediklerini yazı ile bildirenler dilekçelerinde belirttikleri tarihten veya izleyen takvim yılı başından, yeni işe başlayanlar ise işe başlama tarihinden itibaren gerçek usulde vergilendirilirler. Gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerden, 47. maddede yazılı şartları taşıyanlardan arka arkaya iki hesap döneminin iş hacmi 48. maddede yazılı hadlerden düşük olanlar, yazılı talepleri üzerine bu şartın gerçekleşmesini takip eden takvim yılından başlayarak basit usule geçebilirler. İşin eş ve çocuklara devri halinde iş hacminin hesabında devirden önceki süreler de dikkate alınır. Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenledikleri tespit edilenlerin kazançları hiçbir suretle basit usulde tespit edilmez.

Gerçek usulde vergilendirilmekte iken işini terk eden mükellefler ile basit usulün şartlarını kaybedenlerden gerçek usulde vergilendirilmeye başlamadan önce işini terk eden mükellefler, terk tarihini takip eden yılın başından itibaren iki yıl geçmedikçe basit usule dönemezler. Bu hüküm, işin eş veya çocuklara devri halinde de uygulanır.

Bir şunu diyen bir yazı 'Diğer Ücretler (7349 kanununun 3. md'le kaldırılan madde; Yür: 1/1/2022 tarihinden itibaren yapılan icret ödemelerine uygulanmak üzere 27.12.2021)(*) Madde 64' görseli olabilir

Yusuf KILDİŞ*

Yaklaşım / Aralık 2021 / Sayı: 348

*           Prof. Dr., DEÜ İİBF Maliye Bölümü Öğretim Üyesi

(1)         26 Ekim 2021 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

 

(2)         Yusuf KILDİŞ,  “Basit Usulde Vergilendirme ve Ortaya Çıkan Bazı Sorunlar”, E-Yaklaşım, Sayı: 206, Şubat 2010