Yurt İçindeki ve Yurt Dışındaki Paraların Ekonomiye Kazandırılması |
11 Ekim 2008 | |
Yurt dışındaki parayı yüzde 2, yurt içindeki parayı da yüzde 10 vergiyle Türk ekonomisine kazandırmayı amaçlayan tasarı, TBMM Başkanlığına sunuldu.
Düzenlemeyle, yurt dışında elde edilen ticari kazançların, 31 Mayıs 2009 tarihine kadar Türkiye'ye transfer edilmesi halinde gelir ve kurumlar vergisinden muaf tutulacak. TBMM Başkanlığına sunulan Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun Tasarısıyla, “Gerçek ve tüzel kişilere ait olup yurt dışında bulunan para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ve taşınmazların milli ekonomiye kazandırılmasıyla, yurt içinde bulunan ancak işletmelerinin öz kaynakları içinde yer almayan bu türden varlıkların sermaye olarak konulmak suretiyle işletmelerin sermaye yapılarının güçlendirilmesi” amaçlanıyor. Tasarı, para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazların yurda getirilmesi veya beyan üzerine kayda alınmasına ilişkin usul ve esasları kapsıyor. Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, bu Kanun hükümleri uyarınca kanuni defterlerine kaydettikleri kıymetler için, pasifte, özel fon hesabı açacaklar. Bu fon hesabı, sermayenin cüz;ü (parçası) addolunacak, sermayeye ilave dışında başka bir amaçla kullanılamayacak, işletmenin tasfiye edilmesi halinde ise vergilendirilmeyecek. Serbest meslek kazanç defteri ile işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler, söz konusu kıymetleri defterlerinde ayrıca gösterecekler. Bu varlıklar dönem kazancının tespitinde dikkate alınmayacak. Bu fon hesabı, sermayenin cüz;ü addolunacak ve beyan tarihinden itibaren 6 ay içinde sermayeye ilave olunacak. Serbest meslek kazanç defteri ile işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler, söz konusu kıymetleri defterlerinde ayrıca gösterecekler. Bu varlıklar dönem kazancının tespitinde dikkate alınmayacak. Banka ve aracı kurumlar, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak yüzde 2 oranında hesapladıkları vergiyi, bildirimi izleyen ayın 15. günü akşamına kadar bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan edecek ve aynı sürede ödeyecekler. Yurt dışından veya yurt içinden beyan edilen varlıklar nedeniyle 1 Ocak 2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi kesintisi yapılmayacak. Ancak, diğer nedenlerle, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra başlayan 1 Ocak 2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin vergi incelemeleri sonucu, gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden tespit edilen matrah farkından, bu Kanun kapsamında beyan edilen tutarlar mahsup edilerek tarhiyat yapılacak. Beyan edilen varlıklarla ilgili olarak Vergi Usul Kanunun amortismanlara ilişkin hükümleri uygulanmayacak. Bu varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmeyecek. Yurt dışından bildirildiği veya beyan edildiği halde, bildirim veya beyanın yapıldığı tarihten itibaren 1 ay içinde Türkiye'ye getirilmeyen veya Türkiye'deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmeyen para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarına, vergi incelemesi ve vergi kesintisi uygulanacak. Bunun yanısıra söz konusu varlıklar için inceleme, soruşturma ve kovuşturma yapılabilecek, idari para cezası kesilebilecek. Yurt içinde beyanda bulunulduğu halde sermaye artırımında bulunulmaması halinde ise bu varlıklar için vergi incelemesi ve vergi kesintisi uygulanacak. Madde gerekçesinde, “Beyanlarla ilgili olarak her türlü vergi suç ve cezaları, Vergi Usul Kanununda yer alan vergi kaçakçılığı suçları ve söz konusu maddeyle bağlantılı olarak TCK'da yer alan suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçu hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmayacak. Örneğin, gümrüklerde bir malın değerinin veya miktarının düşük ya da yüksek beyan edilmek suretiyle işlenen suçtan kaynaklanan varlıkların yurda getirilmesi halinde, hem bu suçtan hem de TCK'da yer alan suçtan dolayı takibat yapılmayacaktır” denildi. Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkili olacak. Tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumların tasfiyesinden doğan kazançları, 31 Ekim 2009 tarihine kadar Türkiye'ye transfer edilmiş olması kaydıyla gelir ve kurumlar vergisinden müstesna olacaklar. “Gerçek ve tüzel kişilerce sahip olunan para, döviz, altın, hisse senedi, tahvil ve diğer menkul kıymetlerin Türkiye;ye getirilmesi, taşınmazların kayda alınması suretiyle milli ekonomiye kazandırılması; sahip olunan söz konusu kıymetlerin banka ve aracı kurumlara ya da vergi dairelerine bildirilmek ve cüzi bir oranda vergi ödenmek suretiyle kayda alınması ve yapılan bu beyanlardan hareketle inceleme ve soruşturma yapılmaması öngörülmektedir. Ayrıca, gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin yurt içinde sahip oldukları varlıkları işletmelerine sermaye olarak koymaları teşvik edilmektedir. Böylece, Türkiye'nin üretim, istihdam ve enflasyon sorununu kalıcı halde çözebilecek yatırım gerekliliğine kaynak yaratılması, 26 çeyrektir kesintisiz büyüme başarısını yakalayan Türkiye ekonomisinin canlılığının devam ettirilmesi ve yaşanmakta olan küresel mali krizin ülkemiz açısından en az hasarla atlatılabilmesi için ihtiyatlılık açısından önemli bir kaynak sağlanması ve işletmelerin sermaye yapılarının güçlendirilmesi http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/10203119.asp?mnID=10203119
Tasarıyı indirmek için Tıklayınız; Yurt Dışındaki Paraların Türkiye'ye Getirilmesi yasa tasarısı |