Türkiye’de Kurulu Fonlar İle Yatırım Ortaklıklarının Kazançlarına İlişkin Kurumlar Vergisi İstisnası |
19 Mayıs 2022 | |
Bilindiği gibi Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş olan anonim, limitet ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler ile benzer nitelikteki yabancı kurumlar sermaye şirketidir. Kurumlar vergisi uygulamasında, Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimlerine tabi fonlar ile bu fonlara benzer yabancı fonlar sermaye şirketi sayılır. Sermaye şirketleri Kurumlar Vergisi Kanunu’nun ikinci maddesinde kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmıştır. Bu kanunla istisna edilmediği takdirde elde ettikleri kazançlar Kanun çerçevesinde kurumlar vergisine tabidir. Yatırım fonları ve ortaklıklarının kazançlarında kurumlar vergisi istisnası Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde; Türkiye’de kurulu; - Menkul kıymetler yatırım fonları veya ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları, - Portföyü Türkiye’de kurulu borsalarda işlem gören altın ve kıymetli madenlere dayalı yatırım fonları veya ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları, - Girişim sermayesi yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançları, - Gayrimenkul yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançları,2023 yılı kurum kazançlarına uygulanmak üzere( 7394 sayılı Kanun’la eklenen parantez içi cümle) (Esas faaliyet konusu itibariyle gayrimenkul, gayrimenkul projeleri ve gayrimenkule dayalı haklardan oluşan portföyü işletmek amacıyla kurulanların dışında kalanların kazançları hariç.) - Emeklilik yatırım fonlarının kazançları, - Konut finansmanı fonları ile varlık finansmanı fonlarının kazançları kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. İstisna, anılan fon ve ortaklıkların söz konusu kazançları üzerinden kesinti yoluyla vergi alınmasına engel teşkil etmemektedir.
Türkiye’de kurulu menkul kıymetler yatırım fonları ile menkul kıymetler yatırım ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. Fon veya ortaklık portföyünde döviz veya dövize endeksli kıymetlerin bulunması, istisna uygulamasına engel olmayacaktır. Yatırım fonları, halktan topladıkları paralar karşılığı, ortaklık payı, tahvil gibi sermaye piyasası araçlarından ve kıymetli madenlerden oluşan portföyleri yönetirler. Her bir yatırımcı fonun sahip olduğu portföyün bir kısmını temsil eden katılma payını alarak fon portföyüne ortak olurlar. Yatırım ortaklıkları, sermaye piyasası araçları gayrimenkul, girişim sermayesi yatırımları ile Kurulca belirlenecek diğer varlık ve haklardan oluşan portföyleri işletmek amacıyla, payları ihraç etmek üzere, kurulan sabit veya değişken sermayeli anonim ortaklıklardır.
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin (2) numaralı alt bendi ile Türkiye’de kurulan ve portföyü de Türkiye’de kurulu borsalarda işlem gören altın ve kıymetli madenlere dayalı yatırım fonları veya ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. Dolayısıyla, bu alt bent kapsamına giren kazançların belirlenmesinde, kazancı elde eden fon ve ortaklıkların portföy yapısına bakılacaktır. Fon portföyünün en az %51’ini devamlı olarak; - Türkiye’de kurulu borsalarda işlem gören altın ile altına dayalı sermaye piyasası araçlarına yatırmış fon ve ortaklıklar "Altın fonu veya ortaklığı", - Türkiye’de kurulu borsalarda işlem gören altın ve diğer kıymetli madenler ile bu madenlere dayalı sermaye piyasası araçlarına yatırmış fon ve ortaklıklar ise "Kıymetli madenler fonu veya ortaklığı", olarak kabul edilecektir. Görüleceği üzere, söz konusu fonların veya ortaklıkların yukarıda verilen alt bent kapsamında değerlendirilebilmesi için portföyü oluşturan altın, kıymetli madenler ile bu madenlere dayalı sermaye piyasası araçlarının Türkiye’de kurulu borsalarda işlem görmesi şarttır.
Girişim sermayesi yatırım fonu, nitelikli yatırımcılardan katılma payları karşılığında toplanan paralarla, pay sahipleri hesabına inançlı mülkiyet esaslarına göre Sermaye Piyasası Kurulu tarafından belirlenmiş varlık ve işlemlerden oluşan portföyü işletmek amacıyla portföy yönetim şirketleri ve girişim sermayesi portföy yönetim şirketleri tarafından süreli olarak kurulan ve tüzel kişiliği bulunmayan mal varlıklarıdır. Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklıkları (GSYO) kayıtlı sermayeli olarak kurulan ve çıkarılmış sermayelerini esas olarak girişim sermayesi yatırımlarına yönelten ortaklıklardır. GSYO aynı zamanda bir kurumsal yatırımcı ve bir sermaye piyasası kurumudur. GSYO’largirişim sermayesi yatırımlarına portföy değerlerinin % 50 si oranında yatırım yapmak durumundadır. Türkiye’de kurulu girişim sermayesi yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançları, kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. 21.10.2021 tarihli DÜNYA gazetesinde yayınlana yazımızda girişim sermayesi fonları ve ortaklarının kazançlarının vergilenmesi konusunda ayrıntılı bilgiler yer almaktadır.
Sermaye Piyasası Kanunu çerçevesinde, Sermaye Piyasası Kurulu tarafından düzenlenen gayrimenkul yatırım ortaklıkları gayrimenkullere, gayrimenkul projelerine, gayrimenkule dayalı haklara ve sermaye piyasası araçlarına yatırım yapabilen, belirli projeleri gerçekleştirmek ya da belirli bir gayrimenkule yatırım yapmak amacıyla kurulabilen ve Kurulca izin verilen diğer faaliyetlerde bulunabilen sermaye piyasası kurumlarıdır. Gayrimenkul Yatırım Fonu, nitelikli yatırımcılardan katılma payları karşılığında toplanan paralarla, pay sahipleri hesabına inançlı mülkiyet esasına göre Sermaye Piyasası Kurulu tarafından belirlenmiş varlık ve işlemlerden oluşan portföyü işletmek amacıyla portföy yönetim şirketleri ve gayrimenkul portföy yönetim şirketleri tarafından süreli veya süresiz olarak kurulan ve tüzel kişiliği bulunmayan malvarlığıdır. Türkiye’de kurulu gayrimenkul yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançları kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.7394 Sayılı Kanun’un 22’nci maddesiyle 2022 kazançlarına uygulanmak üzere şu hüküm eklenmiştir. Esas faaliyet konusu itibarıyla gayrimenkul, gayrimenkul projeleri ve gayrimenkule dayalı haklardan oluşan portföyü işletmek amacıyla kurulanlar dışında kalanların kazançları hariç. Bu hükümle gayrimenkul yatırım ortaklıklarının kazançlarına ilişkin istisnaya sınırlama getirilmiştir.
Bireysel emeklilik sistemi; mevcut sosyal güvenlik sistemimizi tamamlayıcı nitelikte olmak üzere, bireylere emeklilik döneminde ilave bir gelir sağlayarak refah düzeylerinin yükseltilmesine yardımcı olmak amacıyla kurulmuş tamamen gönüllülük esasına dayanan bir sistemdir. Bireysel emeklilik sisteminin temeli sigorta mekanizmasından ziyade, uzun vadeli portföy yönetimi esasına dayanmaktadır. Bireysel emeklilik sisteminin işleyişinde en önemli kuruluşlar bireysel emeklilik şirketleridir. Şirketler bireylerden topladığı paraları emeklilik fonları yoluyla nemalandırır. 4632 Sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemleri Kanunu’nun 15’inci maddesinde bireysel emeklilik fonu, şirket tarafından emeklilik sözleşmesi çerçevesinde alınan ve katılımcılar adına bireysel emeklilik hesaplarında izlenen katkıların, riskin dağıtılması ve inançlı mülkiyet esaslarına göre işletilmesi amacıyla oluşturulan mal varlığıdır. Fonun tüzel kişiliği yoktur. Türkiye’de kurulu emeklilik yatırım fonlarının kazançları yeni sistemin teşviki amacıyla kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. Ayrıca bireysel emeklilik sisteminin desteklenmesi amacıyla katılımcıların bireysel emeklilik sistemine yaptıkları katkı payı ödemelerinin % 25 ine karşılık gelen tutar devlet tarafından katılımcının devlet katkısı hesabına yatırılmaktadır.
Konut finansman fonu, ihraç edilen ipoteğe dayalı menkul kıymetler ((İDMK)karşılığında toplanan paralarla, İDMK sahipleri hesabına inançlı mülkiyet esaslarına göre oluşturulan mal varlığıdır. Fonun Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde kurulması zorunludur. Fonun tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Fon mal varlığı kurucunun, hizmet sağlayıcının ve diğer kredi verenlerin mal varlığından ayrıdır. Aynı kurucu tarafından kurulan fonlar kuruluş sırasına göre ardışık sayı ile numaralandırılır. Varlık finansman fonu, varlığa dayalı menkul kıymetler karşılığında toplanan paralarla, varlığa dayalı menkul kıymet sahipleri hesabına inançlı mülkiyet esaslarına göre, fon iç tüzüğü ile kurulan ve tüzel kişiliği olmayan mal varlığıdır. Türkiye’de kurulu konut finansmanı fonu ile varlık finansmanı fonlarının kazançları kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. Yukarıda ele aldığımız yatırım fonları ve ortaklıklarının diğer vergi kanunları karşısındaki durumu ile 7351 Sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanunu’nun iştirak kazançları istisnası ile ilgili5/a maddesine eklenen 4.no.lu alt bent “Tam mükellefiyete tabi diğer yatırım fonu katılma paylarından elde ettikleri kar payları” konusu ayrı bir yazıya konu olabilecektir. Ülkemizde yatırım yapma bilincinin yerleştirilmesi, daha uzun vadeli düşünen yatırımcılar yaratılması, yurt dışı birikimlerin ülkemize daha makul maliyetlerle çekilmesi ve bu sayede reel sektör işletmelerinin daha düşük maliyetle finansmanı etkin işleyen finans sektörü ve sermaye piyasasını gerektirir. Sağlanan vergi teşvikleri bu amaca yöneliktir. Akif AKARCA / Dr.Mehmet ŞAFAK
|