Hizmet borçlanmasının gelir vergisi matrahından indirim konusu yapılıp yapılmayacağı |
05 Mayıs 2022 | |||||||||||||||||||||||||
T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI Eskişehir Vergi Dairesi Başkanlığı Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Hava Kuvvetleri Komutanlığında çalıştığınızı, 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinin 10 uncu fıkrası gereğince sivil öğrencilik sürelerinize ait borçlanma talebinde bulunduğunuzu ve talebinizin SGK tarafından olumlu değerlendirilmesi neticesinde 23.11.2017 tarihinde borçlanma tutarınızın tamamını peşin olarak ödediğinizi belirterek, ödeme yaptığınız tutarın gelir vergisi matrahınızdan indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde ücretin tarifi yapılmış olup, 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendi ile kanunla kurulan emekli sandıkları ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesinde belirtilen sandıklara ödenen aidat ve primlerin ücretin safi değerinin tespitinde indirim konusu yapılacağı hükme bağlanmıştır. Konuyla ilgili olarak yayımlanan 111 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin "Emekli Sandığı Ve Sosyal Sigorta Kurumlarına Ödenen Borçlanma Aidat ve Primleri" başlıklı bölümünde; "Belli şartları taşıyan kimselerin sosyal güvenliklerini sağlamak amacıyla, kanunla kurulan ve tüzel kişiliği haiz Emekli Sandıkları ve Sosyal Sigorta Kurumlarına, ödenen paralara aidat ve prim denilmekte ve bunlar 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 63 üncü maddesindeki şartlarla, ücretin gerçek safi tutarının hesabında, gider olarak indirilmektedir. Emekli Sandığı ve Sosyal Sigorta Kurumlarından, kanunla kurulmuş olanların üyelerine çeşitli kanunlarla, daha önceki dönemlerde ödenmemiş bulunan aidat veya primleri borçlanma suretiyle ödeme ve dolayısıyla emekliliğe esas alınacak hizmet sürelerini uzatabilme hakkı tanınmaktadır. Bunun için, kanunlarla belli edilen koşullar altında borçlanılan aidat ve primlerin, üyelerce ödenmesi zorunludur. Bu ödemeler de Gelir Vergisi Kanununun 63/2 maddesinde sayılan aidat ve primler niteliğindedir ve bunların da ücretin gerçek safi tutarının hesaplanması sırasında gider olarak indirilmesi, Gelir Vergisi Kanununun lafzına ve ruhuna uygun görülmektedir. Açıklanan nedenlerle; A - Emeklilik aidatı ve sosyal sigorta primlerinin gider olarak indirilmesi kanunen kabul edilmiş bulunan kurumlara, kanunlarında öngörülen şekilde ücretten kesilmek suretiyle ödenen borçlanma aidat ve primlerinin miktarına ve nispetine bakılmaksızın, kesildiği aya ait gelir vergisi matrahının tespitinde gider olarak nazara alınması; B - Aidat toptan ödenmişse, ödenen tutara ulaşılıncaya kadar bu miktarın ücretlerin, vergiye tâbi tutarından indirilmesi; C - Ücretlerinin gerçek ve safi tutarlarının hesabında gider olarak indirilmek suretiyle vergi dışı bırakılmış olan aidat ve primlerini, türlü nedenlerle geri alan ve kendilerine toptan ödeme yapılanların, yeniden iştirakçi durumuna girmeleri nedeniyle ilgili kuruma peşin ya da borçlanma suretiyle iade ettikleri aidat ve primlerin tekrar gider olarak indirilmemesi, gerekmektedir." açıklamalarına yer verilmiştir. Bu hüküm ve açıklamalara göre, 2017 yılında sivil öğrencilik süreleriniz ile ilgili olarak borçlanmak suretiyle Sosyal Güvenlik Kurumuna peşin olarak toptan ödediğiniz aidat ve primlerin, ödeme belgesinin işverene ibraz edilmek suretiyle, ödemenin yapıldığı 2017 yılının ilgili ayından başlamak üzere, söz konusu tutarın tamamı indirim konusu yapılana kadar, safi ücretinizin tespitinde gider olarak indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır. Dolayısıyla, 2017 yılında toptan ödenen söz konusu primlerin; çalışıyor olmanız nedeniyle ödendiği yılın ilgili ayından itibaren safi ücretinizin tespitinde gider olarak indirim konusu yapılması mümkündür. Diğer taraftan, söz konusu dönemlerde indirim konusu yapılmayan primlerle ilgili düzeltme zamanaşımı süresi içerisinde, fazla ve yersiz tahsil edilen vergiler kapsamında çalıştığınız kurum tarafından gerekli düzeltme ve iade işlemlerinin yapılabileceği tabiidir. Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir. (**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır. |