Tekrar Bir Varlık Barışı Torba Yasaya Eklendi |
01 Temmuz 2022 | |
"MADDE 50- 5520 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. "GEÇİCİ MADDE 15- (l) Gerçek veya tüzel kişilerce, yurt dışında bulunan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları 31/3/2023 tarihine kadar banka veya aracı kurumlara bildirilir
Birinci ve dördüncü fıkra kapsamında bildirilen veya beyan edilen varlıklar 213 sayılı Kanun uyarınca defter tutan mükellefler tarafından bildirim veya beyan tarihi itibarıyla kanuni defterlere kaydedilir. Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, bu madde hükümleri uyarınca kanuni defterlerine kaydettikleri kıymetler için pasifte özel fon hesabı açarlar. Bu fon hesabı bildirim veya beyan tarihinden itibaren iki yıl geçmedikçe işletmeden çekilemez, sermayeye ilave dışında başka bir amaçla kullanılamaz, işletmenin tasfiye edilmesi halinde ise vergilendirilmez. Serbest meslek kazanç defteri ile işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler, söz konusu kıymetleri defterlerinde ayrıca gösterirler. Bu varlıklar dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaz ve bildirim veya beyan tarihinden itibaren iki yıl geçmesi koşuluyla vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilir. Gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayanlar, bu fıkrada yer alan beyan dışındaki diğer şartlar aranmaksızın madde hükümlerinden yararlanabilirler, bunlar tarafından taşınmaz dışındaki varlıkların en geç beyan tarihi itibarıyla banka veya aracı kurumlara yatırılmak suretiyle tevsik edilmesi zorunludur.
(l l) Bildirim ve beyan süresi sona erdikten sonra bildirim veya beyanlara ilişkin düzeltme yapılamaz.
GEREKÇE- Maddeyle görüşülmekte olan Kanun Teklifinin 50 nci maddesinde değişiklik yapılarak, gerçek ve tüzel kişilerce sahip olunan para, döviz, altın, hisse senedi, tahvil ve diğer menkul kıymetlerin Türkiye'ye getirilmesi suretiyle milli ekonomiye kazandırılması ve sahip olunan söz konusu kıymetlerin banka ve aracı kurumlara bildirilmek ve vergi ödenmek suretiyle kayda alınması öngörülmektedir. Ayrıca düzenleme ile gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin yurt içinde sahip oldukları varlıkları kayıt altına almaları teşvik edilmekte, gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayanların ise yurt içinde sahip oldukları varlıkları için madde hükümlerinden yaralanabilmelerine imkân tanınmaktadır. Yapılan düzenlemede ayrıca, yurt dışında bulunan bazı kurumlardan kullanılan ve kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin maddede sayılan koşullarda kredi kapatılmasında kullanılması durumu ile kanuni defterlerde kayıtlı sermaye avanslarının yurt dışında bulunan çeşitli varlıkların Türkiye'ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması durumlarında da maddeden yararlanabilecekleri hüküm altına alınmaktadır. İşletmeler adına beyan edilerek aktife kaydedilen taşınmazların tapuda işletme adına tescil edilmesinde harç ödenmemesi ve bu taşınmazların işletmeye devri nedeniyle gerçek kişiler açısından değer artış kazancı yönünden vergilendirme yapılmaması sağlanmaktadır. Diğer taraftan madde kapsamında uygulama esasları da düzenlenmekte olup, maddede sayılan varlıkların beyanı ve bildirimi, uygulanacak vergi oranları, bu beyanların defter kayıt işlemleri, işletmeden vergilendirilmeksizin çekilebilmeleri ve ödemeye ilişkin hususlar ile diğer yükümlülükler belirlenmektedir. Yurt dışındaki varlıklara ilişkin bildirim süresinin sona ereceği 31/3/2023 tarihi beklenmeksizin, 30/9/2022 tarihine kadar (bu tarih dahil) yapılan bildirimler için vergi oranının %1, 1/10/2022 ila 31/12/2022 tarihleri (bu tarih dahil) arasında yapılan bildirimler için vergi oranının %2 olarak uygulanması öngörülmektedir. Yine, bildirime konu varlıkların banka ve aracı kurumlarda açılacak hesaplarda en az bir yıl süreyle tutulması halinde, bildirim esnasında alınan verginin iadesine imkân tanınmaktadır. Madde kapsamında bildirim veya beyana konu edilen varlıklara isabet eden tutarlar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaması öngörülmektedir. Sair nedenlerle (amortisman oranı veya usullerinin yanlış uygulanması, vergiye tabi kazancın hesabında giderlerde hata bulunması, bildirim veya beyanlara konu edilen tutardan daha yüksek tutarda kayıt dışı hasılat elde edildiğine yönelik emarelere rastlanılması gibi) başlayan vergi incelemeleri ile takdir komisyonu kararları sonucu matrah farkı bulunması ve bu farkın madde kapsamında bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle ortaya çıktığının tespiti durumunda ise takdir olunan matrah farkı ile bildirim veya beyana konu edilen varlık tutarlarının karşılaştırılması yapılacaktır. Matrah farkının madde kapsamında bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle ortaya çıktığının tespitini müteakip bildirilen veya beyan edilen varlık tutarının, bulunan matrah farkına eşit ya da fazla olması durumunda, matrah farkına ilişkin tarhiyat yapılmayacaktır. Örne-in (AZ) AŞ, bu madde kapsamında bağlı bulunduğu vergi dairesine 500 bin Türk Lirası beyanda bulunmuştur. Sonraki dönemlerde kurumlar vergisi beyannamelerindeki indirimlerin doğru hesaplanıp hesaplanmadığına yönelik yapılan risk analizi çalışmalarında anılan mükellef hakkında riskli hususlar tespit edilmiş ve mükellef incelemeye sevk edilmiştir. İnceleme sonucunda mükellef hakkında riskli hususa yönelik bulunan matrah farkının yanı sıra 350 bin Türk Lirasının kayıtlara alınmayan satışlardan kaynaklandığı tespit edilmiş ve (AZ) AŞ. bu farkın vergi dairesine beyanda bulunduğu tutara ilişkin olduğunu ifade etmiştir. Buna göre beyan edilen varlık tutarının, bulunan matrah farkından fazla olması nedeniyle kayıtlara alınmayan satışlar nedeniyle anılan mükellef hakkında vergi inceleme raporu tanzim edilmeyecektir. Ancak söz konusu husus, mükellef hakkında kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde hatalı hesapladığı diğer indirimleri nedeniyle tarhiyat yapılmasına engel teşkil etmeyecektir. Maddede yapılan bir diğer düzenlemeyle, bildirim ve beyanda bulunanların madde hükmünden yararlanabilmeleri için maddenin ilgili fıkralarında öngörülen şartları sağlamaları gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca maddenin onikinci fıkrasıyla, madde kapsamına giren varlıkların Türkiye'ye getirilmesi ve bildirimi ile işletmeye dâhil edilmelerine ilişkin hususları, bildirim ve beyana esas değerlerin tespiti, bildirim ve beyanın şekli, içeriği ve ekleri ile yapılacağı yeri, maddenin uygulanmasında kullanılacak bilgi ve belgeler ile iade işlemlerini ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirleme konularında da Hazine ve Maliye Bakanlığına yetki verilmiştir. Diğer taraftan Teklifin mevcut 50 nci maddesinde yer alan bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce nakdi sermaye artırımı yapmış olanların yeni düzenlemelerden ne şekilde yararlanacağına ilişkin hüküm son fıkra olarak korunmaktadır.
Tamamı İçin Tıklayınız |