Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Yatırım Teşvik Belgesi Kapsamındaki İnşaat İşlerinde KDV Uygulaması PDF Yazdır e-Posta
20 Eylül 2022

7394 sayılı Kanunla, yatırım teşvik belgesi kapsamındaki inşaat işlerine ilişkin KDV uygulamasında önemli bir değişiklik yapıldı.

Değişiklik öncesi uygulama

KDV Kanununun değişiklik öncesindeki geçici 37 nci maddesine göre, imalat sanayiine yönelik teşvik belgesi kapsamındaki yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV, talep edilmesi halinde belge sahibi mükellefe iade olunmaktaydı.

İade talebinin bulunabileceği süre konusunda ise ikili bir ayrım söz konusuydu. Buna göre, eğer yatırım teşvik belgesi asgari 50 milyon Türk lirası tutarında sabit yatırım içeriyorsa, indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV altı aylık dönemleri izleyen bir yıl içerisinde; 50 milyon Türk lirasından daha düşük bir sabit yatırım içeriyorsa izleyen yıl içerisinde mükellef tarafından iade talebine konu edilebiliyordu.

Uygulama öncelikle 2017, 2018 ve 2019 yıllarında yüklenilen ve indirilemeyen KDV tutarları için getirilmişken, ilgili Cumhurbaşkanı Kararlarıyla önce 2020 ve 2021 yılları için ve sonrasında 2022, 2023 ve 2024 yılları için uzatılmıştı.

Kanunla yapılan değişiklik

7394 sayılı Kanunla KDV Kanununun geçici 37 nci maddesi tamamen değiştirilerek, imalat sanayiine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamındaki inşaat işlerine ait KDV yüklenimlerinin belli şartlarla yatırımcıya iade edilmesi yönteminden vazgeçildi ve bunun yerine gerek imalat sanayiine gerekse turizme yönelik yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere belge kapsamındaki inşaat işlerine ilişkin mal teslimlerinde ve hizmet ifalarında 31/12/2025 tarihine kadar KDV istisnası uygulanması esası getirildi.

Buna göre, imalat sanayii ve turizm konularında teşvik belgesi bulunan yatırımcılar, ilgili değişikliğin yürürlük tarihi olan 1/5/2022 tarihinden itibaren bu belgeler kapsamındaki inşaat işlerine ilişkin mal ve hizmet ihtiyaçlarını KDV Kanununun geçici 37 nci maddesi uyarınca KDV’siz olarak tedarik edebilecekler.

Dolayısıyla, daha önce yatırımcı bir mükellef alımlarını KDV ödeyerek yapıp, indirim yoluyla telafi edemediği bu KDV tutarlarını iade alabiliyorken; yapılan değişiklik sonrasında artık alımlarında KDV ödemeyecek ve bu defa satıcı mükellef bu kapsamdaki satışlarına ilişkin yüklendiği KDV tutarlarını iade alabilecek. Yani değişiklikle, yatırımcılara alımlarını KDV'siz yapma yönünde önemli bir kolaylık sağlandı ve KDV iadesi işlemleri bir önceki aşamaya, alıcıdan satıcıya, kaydırılmış oldu.

İstisnanın kapsamı

Anılan istisna, münhasıran söz konusu yatırımlar kapsamındaki inşaat taahhüt işi, nakliye, hafriyat ve benzeri inşa işlerine uygulanabilecek.

Yatırımı yapanların söz konusu inşaat işlerinde kullanılan mal alımları da bu kapsamda değerlendirilecek.

Dolayısıyla söz konusu istisna inşaat işlerine ilişkin olmak koşuluyla hem hizmet hem de mal alımlarını kapsıyor.

Bununla birlikte, söz konusu yatırımlar kapsamındaki inşaat işlerine ilişkin alınan makine, araç-gereç ve tefrişatın (yatırım teşvik belgesinde yer alsa dahi) bu istisna kapsamında değerlendirilmesi mümkün değil.

İstisna nasıl uygulanacak?

İstisnadan yararlanabilmek için belge sahibi mükellefler tarafından KDV yönünden bağlı oldukları vergi dairesine başvurularak istisna belgesi alınması gerekiyor.

Bunun için mükellefler tarafından inşaat işlerine ilişkin istisna kapsamında alınacak mal ve hizmet listesi, hazırlanan projeye uygun olarak elektronik ortamda sisteme girilecek ve vergi dairesince gerekli kontroller yapıldıktan sonra şartları sağlayanlara elektronik olarak sisteme girilen mal ve hizmetle sınırlı olmak üzere istisna belgesi verilecek.

Mal teslimi ve hizmet ifası sırasında vergi dairesinden alınan istisna belgesinin alıcı tarafından onaylanmış bir örneği satıcılara verilecek. Yine mal teslimi ve hizmet ifası gerçekleştikçe alıcı ve satıcılar alım/satım bilgilerini sisteme girecekler.

1/5/2022 ile 27/5/2022 arasında yapılan mal teslimleri ve hizmet ifaları

7394 sayılı Kanunun KDV Kanununun geçici 37 nci maddesinde değişiklik yapan 11 inci maddesi 1/5/2022 tarihinde yürürlüğe girdi.

Yapılan değişikliğin uygulama usul ve esaslarını içeren 42 seri no’lu KDV Genel Tebliği ise 28/5/2022 tarihinde yayımlandı. Her ne kadar Tebliğdeki uygulamaya ilişkin açıklamalar 1/5/2022 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe girse de, -ki aksi durum kanuna aykırı olurdu- uygulamada 27 günlük bir gecikme/belirsizlik oluştu.

Bu gecikme nedeniyle, uygulamada bazı mükellefler tebliğ yürürlüğe girmeden alım yapmak zorunda kaldılar. Bu süreçte bazı satıcılar bu kapsama girebilecek satışlarına Tebliğ yürürlüğe girmeden istisna uygulamak istemediler. Tebliğde istisna uygulanabilmesi için satıcıya istisna belgesi sunulması gibi bazı koşulların istenebileceği bekleniyordu. Nitekim Taslak Tebliğde de bu yönde açıklamalar yapılınca ve Tebliğ yürürlüğe girmeden bu istisna belgesinin alınması mümkün olmayınca, bazı mükellefler ihtiyatlı davranmayı tercih ederek bu işlemleri KDV’li gerçekleştirdiler.

Dolayısıyla, 1/5/2022 tarihinden sonra gerçekleştirilen ve aslında istisna kapsamına giren bazı satışlar için tamamen idari uygulamadan kaynaklı olarak yersiz yere KDV hesaplanmış ve ödenmiş olundu.

1/5/2022 tarihinden sonra yapılan mal ve hizmet alımları için geçici 37 nci maddenin değişmeden önceki hükmü uygulanamayacağından, bu ödenen KDV’lerin indirim yoluyla giderilmesi mümkün olmakla birlikte, bu tutarların indirim yoluyla telafi edilememesi durumunda iade alınmasının artık mümkün olmadığı anlaşılıyor. Ancak bu bazı hallerde mükellefin kendisinden kaynaklanmayan bir gecikme olduğundan çok haksız bir durum. Maliye’nin geçiş dönemine ilişkin sıkıntıları, KDV Kanununun 29 uncu maddesindeki yetkisini kullanarak düzeltmesi gerektiğini düşünüyorum.

Böyle bir gelişme olmazsa ve bu kapsamdaki mükelleflerin, özellikle ödedikleri bu KDV tutarlarını indirim yoluyla telafi etmeleri mümkün görünmüyorsa, bu işlemleri “düzeltme” hükümleri çerçevesinde çözüme kavuşturmaları mümkün olabilir. 

Bu çerçevede, bu mükelleflerin yersiz yere KDV hesaplanan bu işlemlerini “yersiz yere ödenen vergilerin iadesi” uygulaması çerçevesinde düzeltebileceklerini ve söz konusu KDV tutarlarını ancak bu suretle iade alabileceklerini hatırlatmak isterim. Tabii bunun için vergi dairesinden alınacak istisna belgesine bu teslimlerin veya hizmet ifalarının da dahil edilmesi sağlanmalıdır.

Satıcıların istisnayı uygulama zorunluluğu

Söz konusu istisna özünde yatırımcı alıcılara sağlanmış önemli bir vergi avantajı. Dolayısıyla, gerekli şartları sağlayan alıcılara bu kapsamdaki satışların istisna uygulanarak yapılması gerekir.

Ancak uygulamada gözlemlediğim kadarıyla, bazı satıcılar KDV iadesiyle uğraşmamak için söz konusu satışları istisnalı uygulayarak yapmak istemiyorlar. Satışları KDV’li olarak yapmak konusunda alıcılara baskı uyguluyorlar.

Satıcı serbest piyasa işleyişi çerçevesinde dilediği alıcıya satış yapıp yapmama konusunda elbette serbest ancak eğer kapsama giren bir satış yapılacaksa ve alıcı da bu yönde üzerine düşen şartları yerine getirmişse, artık söz konusu satışın istisnalı yapılması gerekir. Yani satıcının gerekli şartları sağlayan alıcılara yapacağı satışları istisna uygulayarak yapması zorunludur.

Aynı anda geçici 30 ve geçici 37 nci madde kapsamına giren inşaat işleri

KDV Kanununun değişiklik öncesi geçici 37 nci maddesine benzer bir düzenleme de geçici 30 uncu maddesinde yer alıyor ve bu madde halen yürürlükte.

Söz konusu geçici 30 uncu maddeye göre, 31/12/2023 tarihine kadar uygulanmak üzere, yatırım teşvik belgeleri kapsamında asgari 500 milyon Türk Lirası tutarında sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle yüklenilen ve takvim yılı sonuna kadar indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV, izleyen yıl talep edilmesi halinde belge sahibi mükellefe iade edilebiliyor.

Dolayısıyla, imalat sanayiine ve turizme yönelik teşvik belgelerinde asgari 500 milyon Türk lirası tutarında sabit yatırım öngörülüyorsa, belge kapsamındaki inşaat işleri için gerek geçici 30 uncu ve gerekse geçici 37 nci maddeki şartlar aynı anda sağlanıyor.

Bu durumda, mükelleflerin istedikleri uygulamadan faydalanabilmeleri önünde bir engel bulunmuyor. Yani bu durumdaki bir mükellef alımlarını KDV’li yapıp sonrasında indirim yoluyla telafi edemediği KDV tutarlarını geçici 30 uncu madde gereğince iade alabileceği gibi, geçici 37 nci madde kapsamında doğrudan KDV’siz olarak da yapabilir. Erdal Gülenç

 

https://www.linkedin.com/pulse/yat%C4%B1r%C4%B1m-te%C5%9Fvik-belgesi-kapsam%C4%B1ndaki-in%C5%9Faat-i%C5%9Flerinde-kdv-erdal-g%C3%BCle%C3%A7/?trk=portfolio_article-card_title&originalSubdomain=tr