Elektrik Bedelinin Fatura Üzerine Basılması, Sms Şekilde Veya Mail Olarak Gönderilmesi Halinde Şüpheli Alacak Karşılığı Ayrılıp Ayrılamayacağı |
25 Temmuz 2022 | |||||||||||||||||||||||
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, şirketinizin elektrik satışı ile iştigal ettiği, satışlara ilişkin düzenlediğiniz faturaların elektronik ortamda sms, fatura çıktısı ya da abonenin tercihine göre mail olarak abonelere tebliğ edildiği, abonenin takip eden faturada bir borç bakiyesi varsa sonraki fatura üzerine de bu borcun ayrıca basıldığı, el terminali ile faturaların yerinde basılıp aboneye teslim edildiği ayrıca sms yolu ile bildirildiği ve el terminallerinde lokasyon koordinatlarının ayrıca görüldüğünden bahisle abonelerinizden vadesinde tahsil edemediğiniz alacaklarınızın için Vergi Usul Kanununun 323 nci maddesi uyarınca şüpheli alacak karşılığı ayrılıp ayrılamayacağı hususunda Defterdarlığımızdan görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır. 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 323 üncü maddesinde, "Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla; 1. Dava veya icra safhasında bulunan alacaklar; 2. Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan (7338 sayılı kanunun 35 inci maddesiyle değişen ibare; Yürürlük: 26.10.2021) ve 3.000 (2022 yılı için 4.000 TL) Türk lirasını aşmayan alacaklar; Şüpheli alacak sayılır. Yukarıda yazılı şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilir. Bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğu karşılık hesabında gösterilir. Teminatlı alacaklarda bu karşılık teminattan geri kalan miktara inhisar eder. Şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarları tahsil edildikleri dönemde kar-zarar hesabına intikal ettirilir. (7338 sayılı kanunun 35 inci maddesiyle eklenen fıkra; Yürürlük: 26.10.2021) İşletme hesabı esasında defter tutan mükellefler, yukarıdaki fıkralar kapsamında tespit edilen şüpheli alacaklarını defterlerinin gider kısmına ve bunlardan sonradan tahsil edilen miktarları ise tahsil edildikleri dönemde defterlerinin gelir kısmına, hangi alacaklara ait olduğunu gösterecek şekilde, kaydederler." hükümleri yer almaktadır. Bu hükümlere göre, ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla; dava ve icra safhasında bulunan alacaklarla, yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş olan ve 3.000 (2022 yılı için 4.000) Türk lirasını aşmayan alacaklar şüpheli alacak sayılmakta, bu şartlardan herhangi birinin mevcut olmaması durumunda ise şüpheli alacak kaydına imkân bulunmamaktadır. Ayrıca, bir alacağın dava veya icra safhasında olduğunun kabulü için mahkemeye dava veya icra merciine takip için dilekçe verilmiş olması, ancak gerek mahkemeye gerek icra merciine yapılan başvuruların ciddiyetle takip edilmesi gerekmektedir. Bunun yanı sıra, mezkûr maddenin birinci fıkrasının (2) numaralı bendi kapsamında karşılık ayrılabilmesi için, ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla alacağın; hem yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş olması hem de bu alacağın ve 3.000 (2022 yılı için 4.000 TL) Türk lirasını aşmamış olması gerekir. Öte yandan, mezkûr maddede "yazı ile isteme" herhangi bir şekil şartına veya borcun istenilmesine ilişkin yazıların taahhütlü olarak gönderilmesi şartına bağlanmamakla birlikte, mezkûr madde uygulamasında, 3.000 (2022 yılı için 4.000 TL) Türk lirasını aşmayan alacaklar bakımından "yazı ile borcun bir defadan fazla istenmiş" olması şartının sağlanmış sayılması için, yazının; - Farklı günlerde muhatabına bir defadan fazla ulaşmış olması, - Borçlunun kendisine veya hukuken teslim alabilecek şahıslara tebliğ edilmiş olması, - Mezkur Kanunun 323 üncü maddesinin uygulamasına mahsus olması, - Özel kargo şirketi vasıtasıyla gönderilmesinin posta mevzuatına aykırılık teşkil etmemesi hususları aranmakta ve bunların varlığına bağlı olarak, borçlu tarafından ödenmeyen 3.000 (2022 yılı için 4.000 TL) Türk lirasını aşmayan alacaklar için şüpheli alacak karşılığı ayrılması mümkün bulunmaktadır. Ayrıca bu durumda, yazının kime ve hangi tarihte tebliğ edildiğini tevsik eden evrakın zamanaşımı süresince muhafaza edilmesi icap etmektedir. Bunun yanı sıra, 334 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin "V. Katma Değer Vergisi İçin Şüpheli Alacak Karşılığı Ayrılması" başlıklı bölümünde, Vergi Usul Kanununun 323 üncü maddesinde yer alan şartların mevcut olması, alacağın ilgili dönemin kayıtlarına girmesi ve katma değer vergisi beyannamelerinde beyan edilmesi halinde katma değer vergisinden kaynaklanan alacak için şüpheli alacak karşılığı ayrılabilmesinin mümkün olacağı açıklanmıştır. Buna göre, şirketiniz tarafından, ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili alacaklarınız bakımından, dava veya icra takibine konu edilenler için dava/icra takibine başlanıldığı, dava veya icra takibine konu edilmeyen ancak 3.000 (2022 yılı için 4.000) Türk lirasını aşmayan alacaklar için ise borcun istenmesine ilişkin yazının muhatabına bir defadan fazla ulaşmış olması halinin tarafınızca yukarıda belirtilen kapsamda vuku bulduğu/tevsik edildiği hesap döneminde şüpheli alacak karşılığı ayrılması mümkün bulunmakta olup, yukarıda belirtilen şartların sağlanamadığı alacaklarınız için şüpheli alacak karşılığı ayrılması mümkün bulunmamaktadır. Dolayısıyla, elektrik bedellerinin abonelerden tahsil edilememesi halinde faturaların elektronik ortamda sms, fatura çıktısı ya da abonenin tercihine göre mail yoluyla tebliğ edilmesinin ve el terminali ile yerinde basılan faturaların ayrıca sms yolu ile bildiriminin "yazı ile bir defadan fazla isteme" olarak kabul edilmesi mevcut mevzuat uyarınca mümkün olmayıp, söz konusu tutarlar için ancak yukarıda açıklanan şartlar dahilinde Kanunun 323 üncü maddesi uyarınca şüpheli alacak karşılığı ayrılması mümkün bulunmaktadır. Bilgi edinilmesini rica ederim. (*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir. (**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır. |