Yeniden değerleme oranı açıklandı. Her yerde vergilerin, cezaların gelecek yıl için bu oranda artacağı yazılıyor.
Sahiden öyle mi?
Enflasyon oranı yıl sonunda yüzde 65 civarında gerçekleştiğinde, 2023 yılı enflasyonu yüzde 25 öngörülmüşken böyle bir artış yapılır mı? Seçim yılı olduğunu söylemiyorum bile!
YD oranıyla maktu harçlar, damga vergisi, çeşitli cezalar, motorlu taşıtlar vergisi artırılıyor.
Ayrıca başta vergi tarifeleri olmak üzere pek çok parasal tutar bu orana göre güncelleniyor.
Bir ikisi dışında bu oranları YD oranından farklı bir oranla artırmaya Cumhurbaşkanı yetkili.
YD oranı Ekim ayından önceki yıl Ekim ayına ÜFE artış oranına göre belirleniyor. Yıl sonu beklenmeden, iki ayı bu yıldan eksik, iki ayı geçen yıldan kalma oniki aylık dönem için çıkarılıyor.
TÜİK’in iki ayrı ÜFE artış oranı var. Birisi son 12 aylık artış oranını, diğeri son 12 aylık endeks ortalamasının önceki 12 aylık endeks ortalamasına göre artışını ifade ediyor. Bu ikincisine ‘yıllık ortalama ÜFE artış oranı’ deniyor. Ekim sonu ÜFE yılık artış oranı yüzde 157,69 iken, aynı dönem yıllık ortalama ÜFE artış oranı yüzde 122,93.
YD oranı diye bildiğimiz Ekim’den Ekim’e 12 aylık ortalama ÜFE artış oranı! Neden TÜFE değil de ÜFE, hangisi YD oranı olarak daha uygun?
Kuşkusuz bu soruya cevap vermek kolay değil. Zira, mevzuatta YD oranıyla güncellenen o kadar çok sayıda, farklı türde kalem var ki, bazıları için ÜFE’nin bazıları için TÜFE’nin daha uygun bir ölçü olması mümkün.
Biliyorsunuz, TÜFE tüketici fiyatlarını yansıtıyor. O yüzden başta asgari ücretin, emekli ve memur maaşlarının belirlenmesinden tutun kira artışlarına kadar pek çok faktör fiyatının belirlenmesinde kullanılıyor.
Bu yönüyle TÜFE’nin vergi, ceza, parasal tutarların, hadlerin güncellenmesinde daha iyi bir ölçü olduğunu düşünüyorum.
Tabi, YD oranın kullanıldığı başka bir alan var ki, hikaye orada farklı.
İşletmeler sabit kıymetlerini isterlerse yeniden değerlemeye tabi tutabiliyorlar. Bunların değerlenmesinde ÜFE’nin daha iyi bir endeks olduğuna şüphe yok.
Vergi ekonomistlerinin varsa bu konudaki araştırmaları bize ışık tutabilir.
İdareye, yasa koyuculara iş çıkaracağız ama bir ara mevzuattaki enflasyon güncellemesine ilişkin yöntemlerin de güncellenmesi iyi olur. Hangi endeks kullanılırsa kullanılsın artık şu iki aylık gecikmeye de bir son verilsin. Yılın 12 ayını kapsayan bir oran belirlensin.
Baştaki soruya geri dönersek, vergi, ceza artış oranının yüzde 122,93 olarak uygulanması olasılığı çok çok düşük. Cumhurbaşkanı yetkisini kullanacaktır.
Dilerim bu yetki kullanılırken, tek bir artış oranı belirlenmesi yerine, güncellenecek parasal tutarların niteliğine, enflasyondan aşınma düzeyine, etkilenen kesimlerin ödeme güçlerine göre farklılaşan, tüm parasal tutarlarda genel bir iyileştirme yapılır.
Gelir vergisi tarife dilimlerindeki aşınmanın giderilmesi unutulmamalı! |