Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
İşyeri Devrinin İşçilik Alacaklarına Etkisi (Yargıtay Kararı) PDF Yazdır e-Posta
17 Mayıs 2023

T.C

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

Esas No: 2022/9584

Karar No: 2022/14328

Tarihi: 03.11.2022

» İşyeri Devrinin İşçilik Alacaklarına Etkisi

» Son İşveren Olmayan Alt İşverenin İhbar Tazminatı ve Kullanılmayan Yıllık İzin Ücretinden Sorumlu Olmayacağı

ÖZET: Bu açıklamalar ışığında, iş hukukunda işyeri devrinin işçilik alacaklarına etkileri üzerinde ayrıca durulmalıdır. İşyeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. 1475 sayılı Kanun’un 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesinde sözü edilen devreden işveren için öngörülen iki yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmaz. O halde kıdem tazminatı işyeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanmalı, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir.

Feshe bağlı diğer haklar olan ihbar tazminatı ve kullanılmayan izin ücretlerinden son işveren sorumlu olup devreden işverenin bu işçilik alacaklarından herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.

Somut olayda davacı 12.09.2008-27.01.2013 tarihinde değişen alt işverenler nezdinde çalışmıştır. Davacının 01.01.2013-27.01.2013 tarihleri arasındaki çalışmaları dava dışı Yakoza Temizlik Şirketinde geçmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının davalı Ankel Şirketi yanındaki çalışmalarının 01.01.2012-31.12.2012 tarihleri arasında geçtiğinin tespit edildiği belirtilmiştir.

Öncelikle davalı Ankel Şirketi son işveren olmadığından ihbar tazminatı ve kullanılmayan yıllık izin ücretlerinden sorumlu değildir. Yine davalı Ankel Şirketi kıdem tazminatından ise kendi dönemi ve devir tarihindeki ücret ile sorumludur.

DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan Toprak Mahsülleri Ofisi Ürün Tek. ve Lab. Şube Müdürlüğü vekili ve davalı Ankel İnş. Tem. Med. Bil. Rek. Paz. ve Sos. Hiz. Ltd. Şti vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı, 02.06.2008 tarihinden iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız feshedildiği 28.01.2013 tarihinde kadar davalı Toprak Mahsulleri Ofisi Güvercinlik Ek Binasında temizlik şefi olarak çalıştığını, en son aylık ücretinin net 1.230,00 TL olduğunu,7.05.2012 tarihinde işverenin kusurundan kaynaklı olarak iş kazası geçirdiğini, bu nedenle davalı Şirkete karşı maddi ve manevi tazminat talepli dava açtığını, kaza sonrasında davalı işveren tarafından psikolojik baskı yapıldığını, üniversite mezunu olmasına rağmen temizlik elemanı olarak görevlendirilmek istendiğini, kabul etmemesi üzerine iş sözleşmesinin haksız ve önelsiz olarak feshedildiğini, ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştığını, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını belirterek; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti alacağının davalılardan tahsilini talep etmiştir.

Davalılar Cevabının Özeti:

Davalı Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde: taleplerin zamanaşımına uğradığını, davalı Kurumun ihale makamı olduğunu, şirketlerle davalı Kurum arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunmadığını, davacının gerçek işe başlama tarihinin 12.09.2008 olduğunu, son çalıştığı Şirketin Yakoza Temizlik Bilg. Gıda Inş. Tar. Baz. San ve Tic. Ltd. Şti. olduğunu ve iş sözleşmesinin bu Şirket tarafından feshedildiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Ankel İnşaat Temizlik Medikal Bilgisayar Reklam Pazarlama ve Sosyal Hizmetler Sanayi Ticaret Limited Şirketi ve Yazar Sosyal Hizmetler Yemek Gıda Bilgi İşlem İnşaat Temizlik Eğitim Taahüt Turizm Sanayi Limited Şirketi ortak vekili cevap dilekçesinde; davalı Kurumun kendi bünyesindeki işlerini ihale yoluyla başka şirketlere devrettiğini, davalı Kurumla aralarında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunmadığını, davacı da dahil tüm işçilerin baştan itibaren davalı Kurumun işçisi olduğunu beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İhbar olunan Şirketler davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar Dairemizin 2020/3532 Esas 2020/18367 Karar sayılı ilâmı ile bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyularak devam edilen yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz:

Karar, davalılardan Toprak Mahsülleri Ofisi vekili ve davalı Ankel İnş. Tem. Med. Bil. Rek. Paz. ve Sos. Hiz. Ltd. Şti vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Gerekçe:

1.Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalılar Toprak Mahsülleri Ofisi vekili ve davalı Ankel İnş. Tem. Med. Bil. Rek. Paz. ve Sos. Hiz. Ltd. Şti. vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanunu’nun 6 ncı maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlar açısından, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu oldukları aynı maddenin üçüncü fıkrasında belirtilmiş, devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır.

Değinilen Kanun’un 120 nci maddesi hükmüne göre, 1475 sayılı Kanun’un 14 üncü maddesi hâlen yürürlükte olduğundan, işyeri devirlerinde kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap yöntemi bakımından belirtilen madde hükmü uygulanmalıdır. Anılan maddeye göre, işyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli hâlinde, işçinin kıdemi işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanmalıdır. Bununla birlikte, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları, işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır.

İşyerinin önceleri gerçek kişi ya da kişilerce işletilmesinin ardından şirketleşmeye gidilmesi durumunda, bu işlem de bir tür işyeri devri sayılmalıdır. Önceki gerçek kişi olan işverenlerin devralan tüzel kişinin ortakları olması bu devir ilişkisini ortadan kaldırmamaktadır. Aynı şekilde daha önce tüzel kişi şirket olan işverenin işyerini bir gerçek şahsa devretmesi de mümkündür. Devralanın şirketin hissedarlarından biri olması da sonucu değiştirmeyecektir. Adi ortaklardan bir ya da bazılarının hisselerini devri de sorumlulukların belirlenmesi noktasında işyeri devri olarak işlem görmelidir.

Bu açıklamalar ışığında, iş hukukunda işyeri devrinin işçilik alacaklarına etkileri üzerinde ayrıca durulmalıdır. İşyeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. 1475 sayılı Kanun’un 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesinde sözü edilen devreden işveren için öngörülen iki yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmaz. O halde kıdem tazminatı işyeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanmalı, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir.

Feshe bağlı diğer haklar olan ihbar tazminatı ve kullanılmayan izin ücretlerinden son işveren sorumlu olup devreden işverenin bu işçilik alacaklarından herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.

Somut olayda davacı 12.09.2008-27.01.2013 tarihinde değişen alt işverenler nezdinde çalışmıştır. Davacının 01.01.2013-27.01.2013 tarihleri arasındaki çalışmaları dava dışı Yakoza Temizlik Şirketinde geçmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının davalı Ankel Şirketi yanındaki çalışmalarının 01.01.2012-31.12.2012 tarihleri arasında geçtiğinin tespit edildiği belirtilmiştir.

Öncelikle davalı Ankel Şirketi son işveren olmadığından ihbar tazminatı ve kullanılmayan yıllık izin ücretlerinden sorumlu değildir. Yine davalı Ankel Şirketi kıdem tazminatından ise kendi dönemi ve devir tarihindeki ücret ile sorumludur.

Mahkemece, davalı Ankel Şirketinin yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda kıdem tazminatından kendi dönemi olan 01.01.2012-31.12.2012 tarihleri arasındaki süre ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı olarak sorumlu tutulması gerekirken Mahkemece kendinden önceki tüm dönem yönünden sorumlu tutulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

3. Mahkemece hüküm kısmının (2) ve (3 ) numaralı bendinde hüküm altına alınan alacakların davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine ilişkin karar verilmiş ise de hangi davalı bakımından hüküm kurulduğunun belirtilmemesi infazda tereddüt yaratacak mahiyette olup kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir.

 

SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgililere iadesine, 03.11.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.