Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
İş Kazasının Tespiti (Yargıtay Kararı) PDF Yazdır e-Posta
29 Ağustos 2023

T.C

YARGITAY

10. HUKUK DAİRESİ

Esas No: 2023/987

Karar No: 2023/1987

Tarihi: 06.03.2023

» İş Kazasının Tespiti

ÖZET: Bordro tanıklarının beyanları ve dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde, sabah davacının kullandığı araç ile davalı şirketin Adapazarı ilçesinde bulunan merkez deposuna toplantı amacıyla gidip toplantı sonrası aynı gün akşam saatlerinde yine aynı araçla dönerlerken kazanın meydana gelmiş olması karşısında, 5510 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesi kapsamında iş kazası olarak sayılmasına yönelik olarak davanın kabulüne dair verilen hükmün yerinde olduğu anlaşılmakla davalılar vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

DAVA: Taraflar arasındaki iş kazasının tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi Candan Sezen Pekmez tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, davalı iş yerinde mağaza sorumlusu olarak çalışırken 18.08.2017 tarihinde yapılan toplantıya şirket bölge müdürü M. Y. tarafından aranarak toplantıya şahsi aracı ile bölgedeki mağaza sorumlularını Hanlı Hakmar şubesine getirmelerini, yakıt ve masrafların şirket tarafından karşılanacağını söylemesi üzerine davacı bu teklifi kabul ederek toplantıya gittiğini, dönüş yolunda ise davaya konu iş kazasının gerçekleştiğini ileri sürerek söz konusu kazanın iş kazası olduğunun tespitini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hakmar Mağazacılık vekili cevap dilekçesinde; davacının 01.02.2017-08.02.2019 tarihleri arasında çalıştığını, davacı vekilinin dava dilekçesi ile ileri sürdükleri iddiaları kabul etmediklerini, davacının toplantıya davet edildiği ancak kaza geçirdiği aracın işveren tarafından temin edilmediği, söz konusu kazada davacının kırmızı ışıkta geçerek kural ihlali yaptığını beyanla davanın reddini istemiştir.

Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde; açılan davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, kuruma sunulan evraklarda birçok eksikliklerin olduğunu, olayın iş kazası olarak değerlendirilmesi için taşıtın işverence karşılanması, işin yapıldığı yere gidilip gelinmesi ve kazanın bu gidiş geliş sırasında gerçekleşmesi gerektiğini söz konusu kazanın iş kazası olmadığını, davacının kazaya kendi kusuru sonrası sebep olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıya ait SGK hizmet dökümüne göre davacının kazanın meydana geldiği tarihte davalı Hakmar şirketi işçisi olduğu, kaza tarihinde ise mağaza sorumlusu olarak çalıştığı tespit edildiği, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/21983 soruşturma numaralı dosyası ile dinlenen dava dışı kimselerin beyanları, taraf beyanları, SGK kayıtları, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre göre davacı ile birlikte aynı araçta bulunan kimselerin kazanın meydana geldiği tarihte Sakarya bölgesindeki tüm mağaza sorumlularını kapsayan toplantının olduğu, davacının da içinde olduğu çalışanların bu toplantıya kazaya karışan araç ile gelinmesinin davalı tarafça istendiği, aracın yol masraflarının ödeneceğinin davalı tarafça davacı da dahil araçta bulunan kişilere bildirildiği, toplantının sona ermesi üzerine şubelerine dönmek üzere mesai saatleri içerisinde yola çıktıkları ve kazanın meydana geldiği, davalı şirketin talimatlarının yerine getirilmesi neticesinde meydana gelen kaza ile zarar arasında nedensellik bağının olduğu, 5510 sayılı Kanun’un 11 inci maddesine göre “araçların” da işyeri sayıldığı, davacının kullandığı araç her ne kadar özel araç olsa da davalı şirketçe çalışanların toplantıya gelebilmesi için bir aracın tahsis edilmediği, kaldı ki davacının yaptığı masrafların karşılanacağının belirtildiği, bu haliyle davacının aracının davalı işverence sağlandığı anlaşılmakla dava konusu olayın 5510 sayılı Kanun’un 13/e bendi gereğince iş kazası niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde, sigortalının kendi arabasıyla işe gelip gidiyorsa bu gidiş geliş esnasında yaşanan kazanın iş kazası olmadığını, yerel mahkemenin davalı şirketin talimatlarının yerine getirilmesi sebebiyle kaza ile zarar arasında nedensellik bağı kurulması gerekçesiyle dava konusu olayın iş kazası olarak nitelendirilmesi yönünde verilen kararın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.

Davalı Hakmar Mağazacılık Ltd. Şti vekili istinaf dilekçesinde, yerel Mahkemece verilen kararın dosya kapsamına, usul ve yasalara uygun düşmediğini, işveren tarafından temin edilmeyen davacının abisine ait araç ile işveren tarafından düzenlenen toplantıya katıldıktan sonra dönüş yolunda trafik kazasının meydana geldiğini, aracın işveren tarafından karşılanmadığını, kazanın davacının keyfi davranmasından kaynaklı meydana geldiğini, olayın iş kazası sayılabilmesi için sigortalının iş verence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş geliş sırasında meydana gelen ve sigortalıyı bedenen ya da ruhen engelli hale getiren bir olay olması gerektiğini, davacının olayın iş kazası olduğunun tespiti için Adapazarı Sosyal Güvenlik Merkezine müracaat ettiğini, kurumun yaptığı inceleme sonucu meydana gelen olayın iş kazası olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığını belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında SGK kayıtları, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre göre davacı ile birlikte aynı araçta bulunan kimselerin kazanın meydana geldiği tarihte Sakarya bölgesindeki tüm mağaza sorumlularını kapsayan toplantıya katıldıkları, davacının da içinde olduğu çalışanların bu toplantıya kazaya karışan araç ile gelinmesinin davalı tarafça istendiği, aracın yol masraflarının ödeneceğinin davalı tarafça davacı da dahil araçta bulunan kişilere bildirildiği, toplantının sona ermesi üzerine şubelerine dönmek üzere mesai saatleri içerisinde yola çıktıkları ve kazanın meydana geldiği, davalı şirketin talimatlarının yerine getirilmesi neticesinde meydana gelen kaza ile zarar arasında nedensellik bağının olduğu, 5510 sayılı Kanun‘un 11 inci maddesine göre “araçların” da işyeri sayıldığı, davacının kullandığı araç her ne kadar özel araç olsa da davalı şirketçe çalışanların toplantıya gelebilmesi için bir aracın tahsis edilmediği, kaldı ki davacının yaptığı masrafların karşılanacağının belirtildiği, bu haliyle davacının aracının davalı işverence sağlandığı anlaşılmış olup, dava konusu olayın 5510 sayılı Kanun’un 13/e bendi gereğince iş kazası olduğunun kabulünde hata bulunmadığı gerekçeleri ile davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı şirket vekili, istinaf dilekçesi ile benzer sebeplerle eksik incelemeye dayalı kararın bozulmasını istemiştir.

Davalı Kurum vekili, istinaf dilekçesi ile benzer sebeplerle eksik incelemeye dayalı kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık 18.08.2017 tarihinde meydana gelen kazanın iş kazası sayılmasının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu‘nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile370 ve 371 inci maddeleri ile 5510 sayılı Kanun’un ilgili maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, bordro tanıklarının beyanları ve dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde, sabah davacının kullandığı araç ile davalı şirketin Adapazarı ilçesinde bulunan merkez deposuna toplantı amacıyla gidip toplantı sonrası aynı gün akşam saatlerinde yine aynı araçla dönerlerken kazanın meydana gelmiş olması karşısında, 5510 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesi kapsamında iş kazası olarak sayılmasına yönelik olarak davanın kabulüne dair verilen hükmün yerinde olduğu anlaşılmakla davalılar vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı şirkete yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

 

06.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.