Emisyon Primleri İstisnası Ve Sorunları |
28 Eylül 2023 | |
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun (KVK) 5/1-ç bendi ile anonim şirketlerin kuruluşlarında veya sermayelerini artırdıklarında çıkardıkları payların bedelinin itibarî değeri aşan kısmı kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. Bu istisna daha önce eski KVK’da da yer almaktaydı. Anonim şirketler kuruluşunda veya sermaye artırımlarında hisselerini, ana sözleşmelerinde belirtilen itibari değerle (nominal bedelle) ihraç edilebileceği gibi, itibari değerlerinin üzerinde bir bedelle de ihraç edilebilirler. Hisselerin itibari değerinin üzerinde bir bedelle ihraç edilmesi halinde, ihraç değeri ile itibari değer arasında oluşan olumlu fark, Vergi Hukukunda emisyon primi (Ticaret Hukukunda agio, Tek Düzen Hesap Planı’nda ihraç primi) olarak adlandırılmaktadır. Emisyon primi, hisselerin ilk ihracında, bir başka anlatımla hukuk âleminde doğumunda oluşabilen bir primdir (kazançtır). Yoksa, hissedarların elinde bulunan hisse senetlerini veya kurumların iştiraklerine ait hisse senetlerini, maliyet bedelinin üzerinde bir bedelle satmaları halinde oluşan kazanç, emisyon primi olarak değerlendirilemez. Ticaret Kanunumuza göre, emisyon primi yedek akçe niteliğindedir. Nitekim 519. maddede, "her yıl safi karın yüzde beşi, ödenmiş sermayenin yüzde yirmisine ulaşıncaya kadar genel kanuni yedek akçeye ayrılır" denildikten sonra, belirtilen sınıra ulaşılsa dahi bu yedek akçelere, "yeni payların çıkarılması dolayısıyla sağlanan primin çıkarılma giderleri, itfa karşılıkları ve hayır amaçlı ödemeler için kullanılmamış kısmı"nın ekleneceği hükme bağlanmıştır. KVK. 8/1-a maddesinin menkul kıymet ihraç giderlerinin kurum kazancının tespitinde gider unsuru olarak nazara alınacağını açıkça hükme bağlaması dolayısıyla, ihraç giderlerinin TTK. md. 519 hükmüne rağmen, kurumlar vergisinin matrahının tespitinde gider olarak nazara alınması ve emisyon primi istisnasından yararlanacak tutarın tespitinde ise nazara alınmaması gerekmektedir. Ticari bilanço açısından böyle olmakla birlikte, burada KVK md. 5/3’de yer alan “vergiden istisna kazançları elde etmek için yapılan giderlerin istisna dışı kazançlardan indirilemeyeceği”ne ilişkin düzenleme uyarınca yeni payların ihraç giderlerinin, emisyon primine isabet eden kısmının, kurum kazancının tespitinde kanunen kabul edilmeyen gider olarak nazara alınması gerektiği söylenebilirse de burada, emisyon primi olmasaydı da, sermaye artırımı ve hisse senedi ihraç masraflarının yine aynen yapılacağı, emisyon primine özgü bir giderin söz konusu olmadığı, bu nedenle bu giderlerin tamamının gider yazılabileceğini rahatlıkla savunmak mümkündür. Bu konuda tereddüt yaratan konulardan biriside, emisyon priminin ve/veya kanuni yedek akçelerin kâr olarak dağıtılıp dağıtılamayacağı konusudur. Mevcut düzenlemeye göre istisna olan emisyon priminin, dağıtılması veya sermayeye eklenmesinin istisna uygulaması üzerinde bir etkisi yoktur. Dolayısıyla emisyon primi istisnasından yararlandırılan (kayıtlarda genel kanuni yedek akçe statüsünde ihraç primi olarak gözüken) tutar, vergi mevzuatı açısından istenilirse sermayeye eklenebilir, istenirse dağıtılabilir. Dağıtım konusundaki sınırlamalar vergi hukukunun dışında, Ticaret Kanunu’ndadır. Ticaret Kanunu’na göre emisyon primi de bir tür kanuni yedek akçe olduğuna göre, emisyon priminin dağıtılıp dağıtılamayacağı sorusunu, kanuni yedek akçelerin rejimine göre cevaplamak gerekmektedir. Ticaret Kanununa göre, genel kanuni yedek akçelerin ödenmiş sermayenin yarısına kadar olan kısmı, sadece geçmiş yıl zararlarının kapatılmasında, işlerin iyi gitmediği zamanlarda işletmeyi devam ettirmeye veya işsizliğin önlenmesine yahut sonuçlarının hafifletilmesine elverişli önlemler alınmasında kullanılabilir. Şirket genel kurulu, kanuni yedek akçelerin ödenmiş sermayenin yarısını aşan kısmı üzerinde dilediği yönde tasarruf edebilir. Bir başka deyişle genel kurul bu aşan kısmın dağıtılmasına veya sermayeye eklenmesine karar verebilir. Bu nedenle emisyon priminin dağıtılıp dağıtılamayacağı sorusunun, kanuni yedek akçe tutarının ödenmiş sermaye ile karşılaştırılması sonucu oluşacak duruma göre yanıtlamak gerekmektedir. Ancak emisyon primi, kanuni yedek akçelerin ödenmiş veya çıkarılmış sermayenin yarısını aşması dolayısıyla dağıtılacak veya önce sermayeye eklenip daha sonra sermaye azaltılması yoluyla dağıtılacak olursa, bana göre, ortaklar tarafından işletmeye konulan değer iade edildiğinden, stopaja gerek yoktur. Ancak idari anlayış burada stopajın yapılması gerektiği yönündedir.
https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/emisyon-primleri-istisnasi-ve-sorunlari/709643 |