Sırada Seyyanen Zam Mı Var? |
27 Ocak 2024 | |
Bir iki aydır her doğan güne emekli aylıklarını konuşarak başlıyoruz desek, hata olmaz. Aylıklar arasındaki dengeyi bir kere bozunca düzeltmek de kolay olmuyor. Kaldı ki yakın zamanda seçilen zam tercihleri emekli aylığı sistemini alt üst etmiş bulunuyor. SSK (4/a) ve Bağ-Kur (4/b) emeklileri Ocak ayında ilk olarak yüzde 37,57 zam oranı ile karşılaştı. Daha çok zaman geçmemişti ki, bu oran yüzde 42,57’ye çıktı. Ardından da en son olarak yüzde 49,25 olarak açıklandı. Böylece memur emeklileri ile SSK ve Bağ-Kur emeklileri eşitlenmiş oldu. Bu defa 2024 Temmuz ayında memurlar çıkacak enflasyona göre daha düşük zam alacaklar. Gerçi seçimler geçince, zamlar bu kadar kolay olur mu; o da ayrı bir konu olarak yaşayıp göreceklerimiz arasında dursun. Kök aylığı, 6.701 TL ile 7.500 TL. arasında kalan aylıklar, en düşük aylık olarak açıklanan 10.000 TL.’nin üzerine çıktı. Kök aylığı 6.701 TL.’nin altında kalanlar ise, hazine yardımı ile 10.000 TL aylık alacaklar. Bu durumda en düşük aylık alanlar kümesinde bulunanlar sayısının düştüğünü rahatlıkla ifade edebiliriz. Nitekim en düşük aylık uygulamasının kendi içinde barındırdığı adaletsizliği bu köşeyi takip eden okurlarımız gayet iyi bilirler. İki buçuk yıl içinde en düşük emekli aylığı tutarı 1.500 TL.’den, 10.000 TL.’ye ulaştı. 6,6 kat arttı. Bu arada rakam büyürken; çalışma gün sayıları, yaşları ve ödedikleri primleri birbirlerinden ayrı emeklileri içine aldı. 2021 Temmuz ayında 1.500 TL. en düşük aylığa ulaşan emekli, 2023 Temmuz ayına gelindiğinde; 2021 Temmuz ayında kendinden iki kat fazla aylık alan emekli ile aynı aylığı almaya başladı. Burada durup düşünmemiz gereken husus; 2021 Temmuz ayında her iki emekli arasında neden iki kat fark olduğudur? Yanıtı da kolaydır. Çünkü yüksek aylık alan emekli daha çok çalışmış, daha çok prim ödemiştir. Dolayısıyla bunları aynı aylıkta eşitlediğinizde: *Yukarıda örnek olarak verilen ancak milyonlarca emeklinin şu an karşı karşıya kaldığı bir adaletsizliği en başa yazmak zorunda kalırız. *Ardından en düşük aylığı bu yıla kadar diğer aylıklara nispeten daha yüksek bir oranda arttırdığımız için yüksek aylık alanlara yapılan haksızlığı belirtmemiz gerekiyor. *Ek olarak sosyal güvenlik sistemine prim ödeyen sigortalıların “nasıl olsa düşük prim yatırsam da biraz yüksek de yatırsam aynı aylığı alacağım” düşüncesine kapılarak, minimum çalışma gün sayısı ve prim tutarı ile emekli olmaları ile ortaya çıkacak prim isteksizliğinin sosyal güvenlik sisteminde yaratacağı büyük sorunu ileriye dönük not almalıyız. Emekliler arasında herhangi bir ayrıma gitmeden, aylıkların hepsini aynı miktarda yükseltmeyi seyyanen zam olarak tanımlıyoruz. Seyyanen zam ateşi 2023 yılı Temmuz ayında yandı. Memurlara verilen 8.077 TL. seyyanen zam, her ne kadar memur tarafında memnuniyet ile karşılansa da memur emeklileri o günden bugüne yakınmalarını sürdürüyorlar. Nitekim memur aylıkları ile memur emeklileri arasındaki aylık farkı %70’lerden %50’lere düştü. Diğer bir deyişle memur emekli olduğunda aylığı yarı yarıya düşmesi ile karşılaşıyor. Hâliyle birçok memur, emeklilik planlarını erteledi. 2023 Temmuz ayına kadar gelen düzene güvenerek emekli olan birçok memur emeklisi de sükûtu hayale uğradılar. Önemli oranda satın alma gücü kaybı yaşadılar. Bugüne geldiğimizde memur emeklileri hâlen taleplerini ve şikayetlerini gündemde tutuyorlar. Şimdi onlara SSK ve Bağ-Kur emeklileri de eklendi. Gelinen noktada, tüm emekliler için seyyanen zam beklentisini çok canlı. Bunların yanı sıra 3.600 ek gösterge iyileştirmesi dışında kalan memurlar ve 3.600 ek gösterge düzenlemesinden oransal olarak az düzeyde faydalanan yüksek ek göstergeli memurlar için de iyileştirme beklenebilir. Taleplerin kaderlerini de 31 Mart Yerel Seçimleri öncesi gelecek anket sonuçları belirleyecek gibi. Özellikle Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyelerini gözüne kestiren iktidar, bu talebe duyarsız kalmayacak gibi. Zira son genel seçimlerde en düşük aylığın 7.500 TL. olarak belirlenmesi ve emeklilikte yaşa takılanlar düzenlemesinin büyük etkisi yadsınamaz. Cumhurbaşkanlığı başta olmak Hazine ve Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Başkanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu seçimlere kadar fazla mesai yapacaklar. Nitekim 2023 genel seçimlerinde de gözüktüğü gibi sosyal güvenlik politikaları seçim sonuçlarını değiştiriyor. Özellikle İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye başkanlıklarının kazanılması en önemli hedef olarak duruyor. Bunun anahtarı da yine emeklilerde görülüyor. Bir Soru Bir Yanıt Türkiye’de 1998 yılında ilk defa sigortam olmuştu. Sonrasında da sigortalı bildirimim bulunmaktadır. Son 5 yıldır Macaristan’da çalışıyorum. Türkiye’ye dönüş yaptım. 5 yıllık çalışmama karşılık her ay primlerini ödeyerek geriye dönük sigorta yapabilir miyim? 5 yıl boyunca Macaristan’da yaptığınız çalışmaların tekrar kazanılması için, geriye dönük olarak her ay prim ödeme olanağı bulunmamaktadır. Diğer taraftan yurt dışı borçlanma yoluyla söz konusu hizmetleri kazanabilirsiniz. Ancak yurt dışı borçlanılacak günlerin 4/b (Bağ-Kur) kapsamında değerlendirileceği göz önüne alınmalıdır. Bu durumda, son yedi yılda en fazla sigortalılık statüsü 4/b (Bağ-Kur) olacağı için, 4/b (Bağ-Kur) emeklilik koşulları geçerli olacaktır. Tekrar 4/a (SSK) emeklilik koşullarının geçerli olabilmesi için 1.260 gün 4/a (SSK) bildirimi gereklidir. Halil Kağan ÖYKEN Sorularınız için e-posta adresi: Bu e-Posta adresi istenmeyen postalardan korunmaktadır, görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/sirada-seyyanen-zam-mi-var-758883h.htm |