Yurt Dışı İştirak Kazancının Vergilendirilmesi |
10 Mart 2024 | |
T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü Sayı :E-62030549-125-1245202 Konu : Yurt dışı iştirak kazancının vergilendirilmesi İlgi : tarih ve sayılı özelge talep formu. İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizin her türlü tekstil ve konfeksiyon ürünlerinin imal edilmesi, pazarlanması, toptan ve perakende ticareti, ithalatı ve ihracatı alanlarında faaliyet gösterdiğini, 2014 yılında kanuni ve iş merkezi Hollanda'da bulunan firmasını kurarak bu şirketin %100 oranında sermayesine iştirak ettiğinizi, iştirak edilen Hollanda mukimi şirketin geçmiş yıl karlarını (2015, 2016, 2017, 2018, 2019) 2021 yılında dağıtım kararı aldığını ve aynı yıl içerisinde şirketinizin banka hesaplarına temettü ödemesinin yatırıldığını, ancak 2015 ve 2016 yıllarına ait temettü gelirlerinin Hollanda iç mevzuatına göre Kurumlar Vergisinden istisna tutulduğunu ve bu yıllara ait karın dağıtım aşamasında kar dağıtımına bağlı herhangi bir vergilendirme (kar dağıtım stopajı) yapılmadığını belirterek Hollanda iç mevzuatına göre gelir hesaplarına kaydedilen ancak kurumlar vergisi ve kar dağıtım stopajına tabi olmayan 2015 ve 2016 yıllarına ait temettü tutarlarının Kurumlar Vergisi Kanununun 5/1-b maddesi gereğince 2021 yılı Geçici Vergi ve Kurumlar Vergisi Beyannamesinde gösterilmesinin mümkün olup olmadığı hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edildiği anlaşılmaktadır. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde kurumlar vergisine tabi kurumlar sayılmış olup, söz konusu maddenin ikinci fıkrasında kurum kazancının gelir vergisinin konusuna giren gelir unsurlarından oluştuğu, aynı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında da, bu kurumlardan kanuni veya iş merkezi Türkiye'de bulunanların tam mükellef olarak gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançlarının tamamı üzerinden vergilendirilecekleri hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanunun 5 inci maddesinin 1 inci fıkrasının (b) bendinde, " (1) Aşağıda belirtilen kazançlar, kurumlar vergisinden müstesnadır: b) Kanunî ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan anonim ve limited şirket niteliğindeki şirketlerin sermayesine iştirak eden kurumların, bu iştiraklerinden elde ettikleri aşağıdaki şartları taşıyan iştirak kazançları; 1) İştirak payını elinde tutan şirketin, yurt dışı iştirakin ödenmiş sermayesinin en az % 10'una sahip olması, 2) Kazancın elde edildiği tarih itibarıyla iştirak payının kesintisiz olarak en az bir yıl süreyle elde tutulması (Rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle veya yurt dışı iştirakin iç kaynaklarından yapılan sermaye artırımları nedeniyle elde edilen iştirak payları için sahip olunan eski iştirak paylarının elde edilme tarihi esas alınır.), 3) Yurt dışı iştirak kazancının kâr payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler dahil iştirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az % 15 oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması; iştirak edilen şirketin esas faaliyet konusunun, finansal kiralama dahil finansman temini veya sigorta hizmetlerinin sunulması ya da menkul kıymet yatırımı olması durumunda, iştirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az Türkiye'de uygulanan kurumlar vergisi oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması, 4) İştirak kazancının, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye'ye transfer edilmesi. Yurt dışındaki inşaat, onarım, montaj işleri ve teknik hizmetlerin yapılabilmesi için ilgili ülke mevzuatına göre ayrı bir şirket kurulmasının zorunlu olduğu durumlarda, özel amaç için kurulduğunun ana sözleşmelerinde belirtilmesi ve fiilen bu amaç dışında faaliyetinin bulunmaması şartıyla, söz konusu şirketlere iştirak edilmesinden elde edilen kazançlar için bu bentte belirtilen şartlar aranmaz. Bu bent uyarınca vergi yükü, kanunî veya iş merkezinin bulunduğu ülkede ilgili dönemde tahakkuk eden ve kâr payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler dahil olmak üzere toplam gelir ve kurumlar vergisi benzeri verginin, bu dönemde elde edilen toplam dağıtılabilir kurum kazancı ile tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi toplamına oranlanması suretiyle tespit edilir'" hükmü yer almıştır. Bununla birlikte, hükümleri 01.01.1989 tarihinden itibaren uygulanmakta olan Türkiye Cumhuriyeti ile Hollanda Krallığı Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşmasının "Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi" başlıklı 23 üncü maddesinin 1 inci fıkrası: "1. Türkiye mukimleri için çifte vergilendirme aşağıdaki şekilde giderilecektir: a) Bir Türkiye mukimi, (b) bendinde kavrananlar hariç olmak üzere, bu Anlaşma hükümlerine göre Hollanda'da vergilendirilebilen bir gelir unsuru elde ettiğinde Türkiye, bu geliri vergiden muaf tutacaktır. Ancak Türkiye, bu kişinin geriye kalan gelirine ilişkin vergiyi hesaplarken, muaf tutulan gelir sanki vergiden muaf değilmiş gibi bir vergi oranı uygulayabilir. Temettüler için bu bendin bundan önceki hükmü Hollanda mukimi bir şirketin en az yüzde 10 sermayesini doğrudan doğruya elinde bulunduran bir Türkiye mukimine uygulanacaktır. b) Hollanda'da bu Anlaşma hükümleri uyarınca ödenen vergi, yabancı vergilerin mahsubuna ilişkin Türk vergi mevzuatı hükümlerine göre aşağıda sayılan gelirler üzerinden Türkiye'de alınan vergilere mahsup edilecektir. (i) a) bendinde yazılı olmayan temettüler; (iı) Faizler; (iii) Gayrimaddi hak bedelleri; (iv) 13 üncü maddenin 5 inci fıkrası gereğince, Hollanda'da vergilendirilen sermaye değer artış kazançları. Bununla beraber bu mahsup, Hollanda'da vergilendirilebilen gelir için Türkiye'de mahsupdan önce hesaplanan vergi miktarını aşmayacaktır."hükümlerini öngörmektedir. Ayrıca, Anlaşmanın ayrılmaz bir parçası olan Protokolün XIV'üncü maddesi, "XIV 23 üncü Maddeye İlave 23 üncü Maddenin 1 inci fıkrasının a) bendi hükümlerinin temettüler yönünden uygulanmasına, yalnızca Hollanda Kurumlar Vergisi Kanunu ile buna ilişkin muhtemel değişiklik hükümleri, Hollanda 'da mukim şirketlere, Türkiye'de mukim şirketlerden elde ettikleri temettüler için Hollanda Kurumlar Vergisi ödememe hakkını tanıdığı sürece devam edileceği anlaşılmaktadır." hükmünü öngörmektedir. Buna göre, Hollanda'da mukim şirketlere Türkiye'de mukim şirketlerden elde ettikleri temettüler için Hollanda Kurumlar Vergisi ödememe hakkı tanındığı sürece, Hollanda mukimi bir şirketin en az %10 sermayesini doğrudan doğruya elinde bulunduran bir Türkiye mukimine ödenen temettülerin Türkiye'de vergiden istisna edilmesi gerekmektedir. Bu koşulların sağlanmaması durumunda ise çifte vergilendirme mahsup yöntemiyle önlenecektir. Anlaşmanın 23 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının a) bendinin uygulanabilmesi için Hollanda Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca Hollanda'da mukim şirketlere, Türkiye'de mukim şirketlerden elde ettikleri temettüler için Hollanda Kurumlar Vergisi ödememe hakkının tanındığı hususu ile Hollanda'da mukim şirketin en az yüzde 10 sermayesini doğrudan doğruya elinde bulundurduğunuz hususunun Hollanda yetkili makamlarından alınacak bir belge ile tevsik edilmesi gerekmektedir. Bilgi edinilmesini rica ederim. İmza (*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir. (**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır. |