Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Enflasyon Düzeltmesi Sendromu PDF Yazdır e-Posta
14 Ağustos 2024

Son yıllarda ülkede yaşanan yüksek enflasyon nedeniy­le, reel piyasaların beklediği vergi matrahlarını enflasyondan arın­dırıp, daha az vergi vermeyi he­defleyen, yeniden değerleme veya enflasyon muhasebesi yerine geti­rilen “enflasyon düzeltmesi” nere­deyse tüm tarafları ters köşe yap­tı. Karşı karşıya kalınan sendromu mali doktorlar bile çözemiyor.

Ekonomik semptomların başında enflasyon gelir

Bir bozuklukla ilişkilendirile­bilecek belirli bir dizi karakteris­tik belirti ve semptom, sendrom olarak bilinir. Ekonomide, en be­lirgin semptom “enflasyon” dur. Ülkemizde ekonomik sorunla­rın başında, önlenemeyen enflas­yon gelmektedir. Toplumun karşı karşıya olduğu enflasyon sorunu, alınacak mali ve siyasi politika­larla çözülmelidir. Ticari kuru­luşların yani vergi mükellefleri­nin üzerindeki enflasyon yükü ise bazı vergisel düzenlemelerle hafifletilmelidir.

Enflasyon düzeltmesi nedir?

Genel anlamda enflasyon dü­zeltmesi, paranın satın alma gü­cündeki değişmeler nedeniyle gerçek durumu ifade edemeyen mali tabloların, gerçek durumu ifade eder hale gelmele­rini sağlamak üzere dü­zeltme işlemine tabi tu­tulmasıdır. Vergi Usul Kanunu’nun müker­rer 298. maddesinde ise enflasyon düzeltmesi; “mali tablonun ait oldu­ğu tarihteki satın alma gücü cinsinden hesap­lanması” şeklinde ta­nımlanmıştır.

Kazançlarını bilanço esasına gö­re tespit eden gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, fiyat endek­sindeki artışın içinde bulunulan dönem dâhil son üç hesap döne­minde %100’den ve içinde bulunu­lan hesap döneminde %10’dan faz­la olması halinde malî tablolarını enflasyon düzeltmesine tâbi tutar­lar.

Enflasyon düzeltmesi uygula­ması, her iki şartın birlikte gerçek­leşmemesi halinde sona erer. İlgili şartların sağlanması halinde mali tablolarda yer alan parasal olma­yan aktif ve pasif kıymetler mad­dedeki hükümlere göre enflasyon düzeltmesine tabi tutulur.

Uygulama neden sendroma dönüştü

Getirilen düzenleme; “yeni­den değerleme” veya “enflasyon muhasebesi”nden farklı olarak “enflasyon düzeltmesi” adıyla uygulamaya konuldu. Aylardır, uzmanların bile işin içinden çı­kamadıkları bir uygulamayla karşı karşıya kalındı. İlk uygula­ması 31/12/2023 sonu itibariyle yapıldı, akabinde her geçici ver­gi döneminde ve yıllık yapılması öngörüldü.

Daha sonra, 2024 bi­rinci geçici vergi döneminde uy­gulanmaması, ancak izleyen ge­çici vergi dönemlerinde ve yıllık uygulamaya devem edilmesi ge­rektiği uzun bir bekleyişten son­ra Hazine ve Maliye Bakanlığın­ca açıklandı.

Bilindiği gibi, 31/12/2023 so­nu enflasyon düzeltmesi işlemi sonucu oluşan (olumlu/olumsuz) farklar vergilendirilmedi. Deva­mında, 2024 birinci geçici vergi döneminde uygulanmama kara­rı alındığı için herhangi bir ver­gi etkisi görülmedi.

Ancak, 2024 ikinci geçici vergi dönemi ve son­rasında verilecek beyanlarda, bir­çok işletme beklenmedik ilave vergilerle karşı karşıya kalacak. Birçok işletme ise esas faaliyetin­den karlı olduğu halde, enflasyon düzeltmesi sonrası oluşan enflas­yon düzeltmesi zararı nedeniyle vergi matrahı beyan etmeyecek ve hiç vergi ödemeyecek.

Uygulamanın böyle devam et­mesi halinde taraflar ciddi so­runlarla karşı karşıya kalacaklar­dır. Şöyle ki;

a) Yeni bir uygulama olma­sı nedeniyle, işletmelerin alt ya­pı hazırlığı olmadığı ve konuy­la ilgili bilgi kirliliği olduğu için 31/12/2023 tarihli düzeltme iş­lemlerinde çok hatalı işlemler ol­duğu ve buna bağlı mali tablola­rın hatalı beyan edildiği tahmin edilmekte.

b) 31/12/2023 den gelen hata­lı işlemler sonraki dönemlere ta­şındığı için sonraki dönem mali tabloların ne kadar sağlıklı olabi­leceği tartışmalıdır.

c) Uygulamanın sonucu olarak, özkaynak yapısı güçlü olan fir­malar enflasyon düzeltme zararı nedeniyle esas faaliyetlerinden kaynaklı kazançlarından da vergi ödemeyecek, özkaynak yapısı za­yıf, aktif unsurlarını borçlanarak gerek finans kesiminden gerek se ortaktan finanse eden firmalar ise enflasyon düzeltme karı ya­zarak fazladan fiktif vergi ödeye­cek. Bu durumun vergide adaleti nasıl sağlayacağı tartışmalıdır.

d) Hazine ve Maliye Bakanlı­ğı’nın vergi gelirleri tahminle­rinde ciddi yanılmalar ortaya çı­kabilecek olup, karlı firmalardan alacağı vergiden özkaynaklarının kuvvetli olması nedeniyle kayıp yaşarken, zarar eden firmalardan ise zararın enflasyon düzeltmesi­nin gelir etkisi yaratması nede­niyle fazladan vergi alacaktır.

e) Enflasyon düzeltmesinin, kar dağıtımlarına ciddi etkisi olabileceği gibi, şirket genel ku­rullarında kar dağıtımı maddesi­nin görüşülmesinde ciddi sorun­lar yaşanacaktır.

f) Hiçbir ticari faaliyeti olma­yan (gayri faal) şirketler bile ver­gi yüküyle karşılaşacak.

Değerlendirme

a) Özellikle mali müşavir ve yeminli mali müşavir meslek ca­miasının; “sağlıklı muhasebe ka­yıtları sonucu doğru beyanların verilmesi için, hiç değilse geçi­ci vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi uygulamasından vaz­geçilsin” şeklindeki haklı talep­leri bakanlıkça dikkate alınma­yarak yeni ve karmaşık bir sürece geçilmiş oldu.

b) Düzeltme sonrası, bu dö­nem ve sonraki dönemlerde be­yan edilecek mali tablolar sonu­cu hem idare hem de mükellefler beklenmedik vergisel sonuçlarla karşılaşacaklar. Doğru olanı, ge­çici vergi dönemlerinde düzelt­me işlemi yapılmamasıdır. Yıl sonunda mükelleflerin bilanço­larını düzelterek gerekli hazır­lıkları yaptıktan sonra mali tab­lolarını düzeltmesi ve ilk vergili enflasyon düzeltmesi işleminin 31/12/2024 itibariyle yapılması sağlanmalı.

Şayet uygulama başlatılacak­sa; 2023 sonu ve 2024 yılı içeri­sinde, olası hatalı işlem veya be­yanlardan dolayı mükelleflere yıl sonuna kadar cezasız olarak be­yanlarını düzeltme imkânı sağ­lanmalı.

Kamuoyunda devam eden bilgi kirliliğini, hata yapmaya müsait gri alanları, ve uygulamada hatalı işlemleri önlemek amacıyla aci­len idarece ilave bir tebliğ veya sirküler çalışması yapılmalı. Talha APAK

 

https://www.dunya.com/kose-yazisi/enflasyon-duzeltmesi-sendromu/741271