Şirketin 1 gün çalıştırdığı işçinin 29 gününü devletin karşılaması modeli geliyor (06.01.09)
06 Ocak 2009
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, NTV’de katıldığı bir programda, kriz döneminde artan işsizliği önlemeye dönük yeni düzenleme üzerinde çalıştıklarını açıkladı.
Çelik, bu düzenlemenin "istihdamı korumaya dönük" olacağını bildirdi. Buna göre, tam zamanlı çalışamayan işletmelerde kalan süredeki işçilik giderini devlet karşılayacak. Çelik, "İşçi, işyerinde 1 gün dahi çalışsa, kalan 29 gününü tamamlamaya yönelik bir çalışma yapıyoruz" dedi.
İş akdi feshedilmesin
Asıl amaçlarının işçilerin iş akdinin feshedilmemesi olduğunu ifade eden Faruk Çelik, şunları söyledi: "İşçinin işini kaybetmemesiyle ilgili düzenlemeleri çok kısa süre içinde gerçekleştireceğiz. Aslolan çalışanın iş akdinin feshedilmemesi. Bunu sağlamak için bazı düzenlemeleri Bakanlar Kurulu’na sunduk. Yarın (bugün) nihai olarak yapacağımız toplantıda bu konuda net birşeyler ifade etme imkanı bulmuş olacağım."
İşveren yükü hafifleyecek
İşletmelerin kriz döneminden dolayı kredi sağlamada güçlükler yaşadığını hatırlatan Çelik, şöyle konuştu: "Tam zamanlı çalışamayan işletmelerin malan süredeki işçilik giderlerini karşılamaya yönelik bir çalışma yapacağız. İşçi, bir gün dahi çalışsa, 29 günlük işçilik giderini doldurmaya yönelik bir çalışma olacak. Bu, işçinin işverene yükünü hafifletmeye yönelik bir çabadır. Kriz döneminde istihdamı korumaya yönelik bir düzenlemeyi düşünüyoruz."
İşverenin önceliği işçi çıkarmak olmasın
Faruk Çelik, işverenlere de şu çağrıyı yaptı: "Kriz ortamını artık herkes kabul ediyor. Talep daralması sonucu üretimde düşme ve bunun sonucunda işçiyi işten çıkarma tabloları yaşanıyor. Ciddi sayıda işçi işten çıkarıldı. Küresel kriz bizi de etkiliyor. Bakanlık olarak, özel sektör olarak, reel sektör olarak, finans sektörü ve sendikalar olarak dayanışma içinde 2009 yılının ilk 6 ayını birlikte geçirmemiz gerekiyor. Kesinlikle hiçbir işveren öncelikle işçiyi çıkarmayı düşünmesin. Hukuki bazı haklar kullanılmadan, işçinin işine son verilmesini istemiyoruz."