Binek Araçlara Ait Yakıt Giderinin İndirim Konusu Yapılıp Yapılamayacağı |
06 Ağustos 2024 | |||||||||||||||||||||||||||
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden; imalat faaliyetiyle iştigal eden şirketinizin aktifine kayıtlı motorlu taşıtlarının bir kısmının binek otomobil bir kısmının ise kamyonet sınıfına giren taşıtlardan olduğu, taşıtlara yönelik yakıt alım sürecinin etkin yürütülememesi nedeniyle anlaşma yaptığınız akaryakıt istasyonu tarafından iş yerinize üç bin litrelik yakıt tankı kurulduğu, akaryakıt alımının akaryakıt istasyonundan fatura karşılığı toplu olarak yapıldığı, şirketinize kurulan akaryakıt izleme sistemi aracılığıyla hangi taşıta ne kadar yakıt dolumu yapıldığının takip edildiği ve bu süre zarfında sürekli yakıt alışı ile yakıt doldurma sürecinin gerçekleştirildiği belirtilerek, toplu yakıt alımının gerçekleştirilmesi sebebiyle yakıt faturalarının gider kısıtlamasına tabi olup olmadığı ile gider kısıtlamasının uygulanması durumunda hangi aşamada gider kısıtlamasına ilişkin hükümlerin uygulanacağı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.
I-KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN: 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Safi kurum kazancı" başlıklı 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde, her türlü ticari ve sınaî faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu hükme bağlanmış olup, aynı Kanunun "Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti" başlıklı 38 inci maddesinde ise; ''Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsdeki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce: 1.İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir; 2.İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur. Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanunu'nun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41'inci maddeleri hükümlerine uyulur.'' hükmüne yer verilmiştir. Diğer taraftan, aynı Kanunun "İndirilecek Giderler" başlıklı 40 ıncı maddesinde, Safi kazancın tespit edilmesi için, aşağıdaki giderlerin indirilmesi kabul edilir: ... 5.Kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri (Şu kadar ki faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere, binek otomobillere ilişkin giderlerin en fazla %70'i indirilebilir.) ..." hükmü yer almaktadır. Öte yandan, konuya ilişkin yayımlanan 311 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliğinin "Binek otomobillere ilişkin tamir, bakım, yakıt ve benzeri cari giderler" başlıklı 14 üncü maddesinde, "(1) Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere, binek otomobillere ilişkin giderlerin en fazla %70'i, gelir ve kurumlar vergisi açısından safi kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılabilecektir. (2) İşletmeye veya envantere dâhil olup ticari veya mesleki faaliyette kullanılan binek otomobillerin giderleri sınırlandırılmakta olup, bu sınırlama esas itibarıyla faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere binek otomobillerin giderlerini kapsamaktadır. (3) Birinci fıkra kapsamındaki giderler genel olarak taşıtların tamir, bakım, yakıt, sigorta ve benzeri cari giderleridir. (4) Yapılan giderlerin işletmeye veya envantere kayıtlı ya da kiralama yoluyla edinilen binek otomobillere ilişkin olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır..." açıklamalarına yer verilmiştir. Bu kapsamda, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi maksadıyla yapılan genel giderlerin indirim konusu yapılabilmesi için, işin mahiyeti ve genişliği ile uygun olması, giderle kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında doğrudan ve açık bir illiyet bağının bulunması, giderlerin keyfi olmaması yani kazancın elde edilmesi için mecburi olarak yapılması, yapılan gider karşılığında gayrimaddi bir kıymet iktisap edilmemiş olması ve Vergi Usul Kanununa göre tevsik edici belgelere dayandırılması gerekmektedir. Bu hüküm ve açıklamalara göre, şirketinize ait akaryakıt deposundan alınarak binek otomobillerde kullanılan akaryakıt bedellerinin en fazla %70'lik kısmının kurum kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmakta olup, bu kapsamda şirketiniz tarafından ayrı şekilde takip edilen ve binek otomobilin kullanımına sarf edilen akaryakıtın binek otolarınızda kullanıldığı döneme ilişkin kurum kazancınızın tespitinde gider (gider kısıtlaması hükümleri dikkate alınarak) olarak dikkate alınması gerekmektedir.
II-KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN: 3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun; -1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu, -29/1-a maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV'den bu Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler nedeniyle ödenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV'den indirebilecekleri, -30/d maddesinde, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen KDV'nin indirim konusu yapılamayacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre, Şirketinize ait binek otomobillere ilişkin giderlerin Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları uyarınca kazancın tespitinde gider olarak kabul edilen kısmına isabet eden KDV tutarlarının indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim. |