Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Yapılandırmadan Vazgeçme PDF Yazdır e-Posta
02 Kasım 2024

Danıştay 3. Daire

Tarih : 15.11.2023

Esas No : 2023/9107

Karar No : 2023/4548

 
YAPILANDIRMADAN VAZGEÇME

Mükelleflerin, yapılandırma kanunları kapsamındaki yapılandırma talebinden, aksi yönde herhangi bir yasal düzenleme bulunmadığı dikkate alındığında, son başvuru süresi içinde vazgeçebileceklerinin kabulü gerektiği hk.

İstemin Konusu: İstanbul 10. Vergi Mahkemesinin 30.06.2022 tarih ve E:2021/2549, K:2022/1679 sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 1. Vergi Dava Dairesinin 30.03.2023 tarih ve E:2022/4518, K:2023/1051 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Dava Konusu İstem: Davacı şirketin 7326 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun'un 3. maddesi kapsamında 2016 ila 2019 yıllarına ait vergi borçları için yaptığı yapılandırma başvurusu üzerine, ödeme tablosu oluşturulan 2016         ve 2017 yıllarına yönelik vergi borçlarının yapılandırılması işleminin kaldırılması talebin reddine dair 24.09.2021 tarih ve 760952 sayılı işlemin iptaline ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Davacı şirketin 2016 ve 2017 yılları hesaplarının sahte belge düzenleme yönünden incelemeye alındığı ve inceleme neticesinde tanzim edilen vergi tekniği raporunda sahte belge düzenleme yönünden eleştirilecek bir husus bulunmadığı sonucuna varıldığı, ayrıca 7143 sayılı Kanun'un 5. maddesi ve ilgili genel tebliğin ilgili bölümlerindeki açıklamalara göre işlem yapılacağının belirtildiği, daha sonra davacı şirketin sahte fatura kullandığından bahisle katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle 2016 ve 2017 yıllarının tüm dönemlerine ilişkin katma değer vergisi tarhiyatlarının yapıldığı ve bunlara ilişkin ihbarnamelerin 05.06.2021 tarihinde tebliğ edildiği, 06.06.2021 tarihinde ise davacı şirkete 7143 sayılı Kanun'un 5. maddesinden yararlanabileceğine dair yazının tebliğ edildiği, davacı tarafından önce 28.06.2021 tarihinde katma değer vergisi tarhiyatlarına karşı İstanbul 3. Vergi Mahkemesinin E:2021/1510, 1511, 1512 sayılı dosyalarında görülen davaların açıldığı, akabinde 29.06.2021 tarihinde 7326 sayılı Kanun'un 3. maddesi uyarınca söz konusu tarhiyatları da kapsayacak şekilde 2016 ila 2019 yılları vergi borçlarına için yapılandırma başvurusunda bulunulduğu, ayrıca 7143 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin katma değer vergisi artırımında bulunulduğu, katma değer vergisi tarhiyatlarına karşı açılan davalarda İstanbul 3. Vergi Mahkemesinin sırasıyla 10.09.2021, 24.09.2021 ve 10.09.2021 tarih ve E:2021/1510, 1511, 1512, K:2021/2024, 2204, 2025 sayılı kararlarıyla söz konusu vergi ve cezaların 7326 sayılı Kanun'un 3. maddesi uyarınca yapılandırıldığı ve davalardan feragat edildiği gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, yapılandırma başvurusuna ilişkin ödeme tablosunun davacıya tebliğ edilmesi üzerine 2016 ve 2017 yılları için yapılandırmadan kaynaklı borç tutarlarının iptalinin istenildiğinin anlaşıldığı olayda, davacının 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin düzenlenen ihbarnamelere karşı açılan davalarda verilen kararlara karşı yöneltilen istinaf başvurularının reddedildiği, davacının söz konusu yıllara ilişkin açıkça 7326 sayılı Kanun uyarınca yapılandırdığı ve açılan davalardan feragat ettiği görüldüğünden dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

Temyiz Edenin İddiaları: 7143 sayılı Kanun hükümleri gereğince verilen sürede 2016 ve 2017 yılları için vergi artırımında bulunulduğundan aynı dönemler için haklarında ihbarname düzenlenemeyeceği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

Karşı Tarafın Savunması: Savunma verilmemiştir.

Karar: Davacı hakkında 2016 ve 2017 yıllarına dair yapılan katma değer vergisi tarhiyatlarına karşı İstanbul 3. Vergi Mahkemesinin E:2021/1510, 1511, 1512 sayılı dosyalarında görülen davaları açıldığı, akabinde 09.06.2021 tarihinde yürürlüğe giren Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına dair 7326 sayılı Kanun'un 3. maddesi kapsamında belirtilen dosyalar kapsamındaki borçlar yapılandırılarak açılan davalardan feragat edildiği, sözü edilen Kanun'da 31.08.2021 tarihi olarak öngörülen son başvurusu süresinin 27.08.2021 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile bir ay uzatıldığı, davacı tarafından davalı Vergi Dairesi Müdürlüğüne 20.09.2021 tarihinde başvurularak 7143 sayılı Kanun kapsamında ilgili dönemler için katma değer vergisi artırımında bulunulduğundan hakkında ihbarname düzenlemeyeceği belirtilerek yapılandırmanın iptal edilmesinin istenildiği, belirtilen talebinin reddi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

7326 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun'un "Kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan alacaklar" başlıklı 3. maddesinde ilk derece mahkemelerinde dava açılmış veya dava açma süresi geçmemiş olan ikmalen, re'sen ve idarece yapılmış vergi tarhiyatları ile bunların ferilerine yönelik hükümler yer almış, söz konusu maddenin 10. fıkrasında da bahsedilen durumdan faydalanabilmek için dava açılmaması, açılmış davadan vazgeçilmesi ve kanun yollarına başvurulmamasının şart olduğu hüküm altına alınmıştır.

Diğer taraftan 7326 sayılı Kanun'un ortak hükümler başlıklı 9. maddesinin 13. fıkrasının (a) işaretli alt bendinde, bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve ilgili maddeler uyarınca dava açmamaları veya açılan davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları gereken borçluların, bu Kanun hükümlerinden yararlanabilmeleri için ilgili maddelerde belirlenen başvuru sürelerinde, yazılı olarak bu iradelerini belirtmeleri, borçlularca, Kanun hükümlerinden yararlanılmak üzere davadan vazgeçilmesi hâlinde idarece de ihtilafların sürdürülmeyeceği, (b) işaretli alt bendinde, davadan vazgeçme dilekçeleri ilgili tahsil dairesine verileceği ve bu dilekçelerin tahsil dairelerine verildiği tarihin ilgili yargı merciine verildiği tarih sayılarak dilekçelerin ilgili yargı merciine gönderileceği, Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince tahsili gerektiği hâlde tahakkuku diğer kamu idarelerince yapılan alacaklara ilişkin ilgili kamu idaresi aleyhine açılmış davalardan vazgeçme dilekçelerinin verileceği idari mercii belirlemeye Maliye Bakanlığının yetkili olduğu, (c) işaretli alt bendinde, bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve açtıkları davalardan vazgeçen borçluların bu ihtilaflarıyla ilgili olarak karar tarihine bakılmaksızın bu Kanunun yayımı tarihinden sonra tebliğ edilen kararlar uyarınca işlem yapılmayacağı hükme bağlanmıştır.

7326 sayılı Kanun'da öngörülen ödeme kolaylıklarından yararlanılması tamamen, ilgililerin serbest iradelerine bırakılmış olup bu konuda herhangi bir zorunluluk getirilmemiştir. Ayrıca Kanun hükümlerinden yararlanma talebinde bulunanların, bu talepleriyle bağlı oldukları dolayısıyla yararlanma başvurusundan vazgeçilemeyeceği yolunda herhangi bir hüküm Kanun'da bulunmamaktadır.

Bu durumda 7326 sayılı Kanun kapsamındaki yapılandırma başvurusundan; son başvuru süresi içerisinde mükelleflerin yapılandırma talebinden vazgeçebileceklerinin kabulü gerektiği sonucuna ulaşıldığından, davacı tarafından 20.09.2021 tarihinde davalı idareye yaptığı başvurunun yapılandırma iradesinden vazgeçtiğini ortaya koyacak nitelikte olduğu anlaşıldığından yazılı gerekçeyle davanın reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunu reddeden Vergi Dairesi Kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin kabulüne, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının bozulmasına, oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.(*)

 

(*)  KARŞI OY: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar Vergi Dava Dairesi kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.