Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Vergi Usul Kanunu Kapsamında Bilinen Adresler PDF Yazdır e-Posta
02 Kasım 2024

Danıştay VDD Kurulu

Tarih : 01.11.2023

Esas No : 2022/1106

Karar No : 2023/1267

VUK Md. 101

VERGİ USUL KANUNU KAPSAMINDA BİLİNEN ADRESLER  

Vergi inceleme raporuyla tespit edilen ve tebligat yapacak makamın bilgisine giren adresin, Vergi Usul Kanunu kapsamında bilinen adres olarak kabulünün gerektiği hk.

İstemin Konusu: Ankara 1. Vergi Mahkemesinin 30.06.2021 tarih ve E:2021/416, K:2021/1182 sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Dava Konusu İstem: Davacı adına, muhtelif yıllara ilişkin kamu alacağının tahsili amacıyla düzenlenen 07.03.2012 tarih ve 47, 14.06.2012 tarih ve 263, 29.08.2012 tarih ve 32, 31.01.2013 tarih ve 187, 10.06.2013 tarih ve 151, 16.08.2013 tarih ve 488, 26.09.2013 tarih ve 132 ve 415, 12.12.2013 tarih ve 108, 07.05.2014 tarih ve 187, 18.08.2014 tarih ve 322 takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemiyle dava açılmıştır.

Ankara 1. Vergi Mahkemesinin 16.09.2015 tarih ve E:2015/434, K:2015/2110 sayılı kararı:

Dava konusu ödeme emirlerinin içeriği cezalı tarhiyata ilişkin ihbarnamelere ait tebliğ zarfı, şirketin iş yeri adresi olan "Cevizlidere Mah. .... Sok. No: ... Çankaya/Ankara" adresinde başka bir şirketin faaliyette bulunduğunun mahalle muhtarı nezdinde düzenlenen tutanak ile tespit edilmesi üzerine merciine iade edilmiştir. Anılan ihbarnameler şirket yetkililerinin yerleşim yeri adreslerine de tebliğe çıkarılmış ancak ilgililerin adreste bulunamaması üzerine yetkili kişiler nezdinde iade sebebini belirten tutanak tanzim edilmeksizin ihbarnamelere ait tebliğ zarfı iade edilmiş ve akabinde vergi/ceza ihbarnameleri ilanen tebliğ edilmiştir.

Olayda, davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin dayanağı tarhiyatlara ilişkin ihbarnameler usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğinden, usulüne uygun bir şekilde tahakkuk etmeyen amme borcunun tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle ödeme emirlerini iptal etmiştir.

Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 24.02.2020 tarih ve E:2016/15, K:2020/914 sayılı kararı:

Mahkemece incelenen söz konusu İhbarnameler yalnızca dava konusu 187 sayılı ödeme emrine ilişkindir. İhbarnamelerin davacının adresinde tebliğinin mümkün olmadığı usulüne uygun şekilde tespit edildikten sonra yapılan ilanen tebligatta hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Dava konusu diğer ödeme emri içeriği borçlara ilişkin tebligatın ne şekilde yapıldığına ilişkin belge dosyaya sunulmamıştır (İhbarname sorguları bu kapsamda yeterli olmayıp tebliğe ilişkin belgenin de sunulması gerekmektedir). Bu nedenle anılan ödeme emirleri içeriği amme alacağının usulüne uygun bir biçimde tahakkuk ettiği davalı tarafından ortaya konulamamıştır.

Bu durumda, temyize konu kararın, 187 sayılı ödeme emrine ilişkin hüküm fıkrasında hukuka uygunluk; diğer ödeme emirlerine ilişkin hüküm fıkrasında ise sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Daire bu gerekçeyle temyize konu kararın, 187 takip numaralı ödeme emrinin iptaline ilişkin hüküm fıkrasını bozmuş, dava konusu diğer ödeme emirlerinin iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen temyiz istemini reddetmiştir. Ayrıca Daire davalının karar düzeltme istemini de reddetmiştir.

Ankara 1. Vergi Mahkemesinin 30.06.2021 tarih ve E:2021/416, K:2021/1182 sayılı ısrar kararı:

Mahkeme, 07.05.2014 tarih ve 187 takip numaralı ödeme emrine ilişkin ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar etmiştir.

Temyiz Edenin İddiaları: Dava konusu 07.05.2014 tarih ve 187 takip numaralı ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

Karşı Tarafın Savunması: Cevap verilmemiştir.

Karar: 24.05.2012 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde yayımlanan ilana göre davacı iş yerini, "Cevizlidere Mah. …. Sok. No: ... Çankaya/Ankara" adresinden "Şehit Cevdet Özdemir Mah. Sokullu Mehmet Paşa Cad. No: ... Çankaya/Ankara" adresine nakletmiştir. İhbarnamelere konu vergi ve cezaların dayanağı vergi inceleme raporunda davacının iş yerini naklettiği yeni adresi tespit edilmiş, adres değişikliğine ilişkin Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nin ilgili nüshası vergi inceleme raporuna ek yapılmış ve anılan rapor ekleriyle birlikte 02.04.2013 tarihinde vergi dairesi kayıtlarına intikal ettirilmiştir.

07.05.2014 tarih ve 187 takip numaralı ödeme emri içeriğinde yer alan vergi ve cezalara ilişkin ihbarnameler "Cevizlidere Mah. …. Sok. No: ... Çankaya/Ankara" adresinde tebliğe çalışılmış ancak davacının anılan adreste tanınmadığı şerhi düşülerek 30.05.2013 tarihinde memur ve mahalle muhtarının imzasıyla tebliğ alındısı tutanak haline getirilmiştir.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Bilinen adresler" başlıklı 101. maddesinin 7061 sayılı Kanun'un 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki hali şu şekildedir:

"Bu kanuna göre bilinen adresler şunlardır:

  1. Mükellef tarafından işe başlamada bildirilen adresler;
  2. Adres değişikliğinde bildirilen adresler;
  3. İşi bırakmada bildirilen adresler;
  4. Vergi beyannamelerinde bildirilen adresler;
  5. Yoklama fişinde tespit edilen adresler;
  6. (Değişik: 23.6.1982 - 2686/18 md.) Vergi mahkemesinde dava açma dilekçelerinde ve cevaplarında gösterilen adresler;
  7. Yetkili memurlar tarafından bir tutanakla tespit edilen adresler (İlgilinin tutanakta imzası bulunmak şartiyle);
  8. Bina ve arazi vergilerinde komisyonlarca tahrir varakalarında tespit edilen adresleri.

Mektupların gönderilmesinde bu adreslerden tarih itibariyle tebligat yapacak makama en son olarak bildirilmiş veya bu makamca tespit edilmiş olanı nazara alınır."

Kanun'un 103. maddesinin 7061 sayılı Kanun'un 18. maddesiyle değiştirilmeden önceki halinde ise muhatabın adresinin hiç bilinmemesi, bilinen adresinin yanlış veya değişmiş olması nedeniyle gönderilmiş olan mektubun geri gelmesi, başkaca sebeplerden dolayı posta ile tebliğ yapılmasına imkan bulunmaması, yabancı memleketlerde bulunanlara tebliğ yapılmasına imkan bulunmaması hallerinde tebliğin ilan yoluyla yapılacağı belirtilmiştir.

Uyuşmazlığın çözümü, 07.05.2014 tarih ve 187 takip numaralı ödeme emri içeriği vergi ve cezalara ilişkin ihbarnamelerin vergi inceleme raporuyla tespit edilmiş ve davalının ıttılaına girmiş "adrese" tebliğe çalışılmasının gerekip gerekmediğine bağlıdır.

213 sayılı Kanun'a göre tebliğin ilan yoluyla yapılabilmesi ancak muhatabın adresinin hiç bilinmediği, bilinen adresinin yanlış olduğu, muhatabın bilinen adresten sürekli olarak ayrıldığı, başkaca sebeplerden dolayı posta ile tebliğ yapılmasına imkan bulunmadığının ilanen tebliğ tarihinden önce usulüne uygun olarak tespit edilmiş olması durumunda mümkündür.

Mükellefler bilinen adreslerini değiştirmesi halinde bu değişikliği vergi dairesine bildirmekle yükümlü olup vergi dairesi de vergilendirmeye ilişkin vesikaları bu adreste tebliğ etmelidir. Davalı idarece mükellefin bilinen adreslerinin değiştiğinin tespit edilmiş olması durumunda ise tebligatların yapılmasında tespit edilen adresin nazara alınması gerekmektedir.

Olayda, davalı idarece ilanen tebliğ tarihinden önceki bir tarihte davacının vergi inceleme raporuyla tespit edilen adresine 07.05.2014 tarih ve 187 takip numaralı ödeme emri içeriği vergi ve cezaların tebligata çıkarıldığı hususuna yönelik herhangi bir belge dosyaya sunulmamıştır.

Bu durumda, davalı idarece bilinen adres olarak nazara alınması gereken vergi inceleme raporuyla tespit edilen adrese dava konusu ödeme emri içeriği vergi ve cezaların tebligata çıkarıldığı ve davacının bu adreste (usulüne uygun bir biçimde yapılmış bir tespitle) bulunamadığı hususu ortaya konulamadığından, 07.05.2014 tarih ve 187 takip numaralı ödeme emrinin içeriği borçlara ilişkin ihbarnamelerin bilinen bir önceki adresinde bulunamadığı hususuna dayalı olarak ilanen tebliğ edilmesinde hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Dolayısıyla, ilanen tebliğ şartlarının oluştuğu ortaya konulmadan usulüne uygun olarak tebliğ edilerek kesinleşmiş bir kamu alacağının varlığından söz etmek mümkün olmadığından, 07.05.2014 tarih ve 187 takip numaralı ödeme emrinin iptali yönünde verilen ısrar kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.

 

Açıklanan nedenlerle; Ankara 1. Vergi Mahkemesinin 30.06.2021 tarih ve E:2021/416, K:2021/1182 sayılı ısrar kararına yönelik temyiz isteminin reddine, 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi.