Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Veysi Seviğ - Gelir Vergisi'nden örtülü kazanç sağlanması PDF Yazdır e-Posta
04 Eylül 2007

Gelir Vergisi Yasası'nın 41. maddesinin 5. bendinde yer alan ve 01.01.2007 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe girmiş bulunan "örtülü kazanç" hükmünün nasıl uygulanacağı konusu henüz yeterince açıklığa kavuşmamıştır.

Söz konusu düzenlemeye göre;

* Teşebbüs sahibi ile eşinin ve çocuklarının işletmeden çektikleri paralar veya aynen aldıkları değerler,

* Teşebbüs sahibinin kendisine, eşine, küçük çocuklarına işletmeden ödenen aylıklar, ücretler, ikramiyeler, komisyonlar, tazminatlar,

* Teşebbüs sahibinin işletmeye koyduğu sermaye için yürütülecek faizler,

* Teşebbüs sahibinin, eşinin ve küçük çocuklarının işletmede cari hesap veya diğer şekillerde alacakları üzerinden yürütülecek faizler, hariç olmak üzere, teşebbüs sahibinin ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit edilen bedel veya fiyatlar üzerinden mal ve hizmet alım ya da satımında bulunması halinde, emsallerine uygun bedel veya fiyatlar ile teşebbüs sahibince uygulanmış bedel veya fiyat arasındaki işletme aleyhine oluşan farklar işletmeden çekilmiş sayılmaktadır.

Yasal düzenleme gereği olarak uygulamada imalat ve inşaat, kiralama veya kiraya verme, ödünç para alınması veya verilmesi, ücret, ikramiye ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler, her hal ve şartta, mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirilecektir.

Gelir Vergisi Yasası'nın 41. maddesinin 5. bendi uyarınca ilişkili kişi olarak kabul edilenler;

* Eşler,

* Üstsoy ve altsoy,

* Üçüncü derece dahil yansoy ve kayın hısımları,

* Doğrudan veya dolaylı ortağı bulunduğu şirketler ve bu şirketlerin ortakları,

* Bu şirketlerin idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından kontrolü altında bulunan diğer şirketlerdir.

Yasal düzenleme gereği yukarıda belirtilen ve ilişkili kişi olarak kabul edilen eş ve çocukların yine yukarıda sayılmak suretiyle belirtilen işlemleri ilişkili kişi ile yapılan işlemlere göre değerlendirilmeyecektir.

Bu bağlamda işletmeden teşebbüs sahibi ile eşinin ve çocuklarının ayın olarak çektikleri değerler Gelir Vergisi Yasası'nın 41. maddesinin 5. bendinde yer alan düzenleme yapılmadan önce aynı yasanın 38. maddesi uyarınca emsal bedelle değerlendirildiğinden, bu kişiler için ilişkili kişi uygulamasına gerek bulunmamaktadır.

Ancak buna karşılık Gelir Vergisi Yasası'nın 41. maddesinin birinci bendinde teşebbüs sahibi, eşi veya çocukları tarafından işletmeye satılan malların emsalinden yüksek bedelle işletmeye verilmesinin gider kabul edilmeyeceği yönünde herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla işletme sahibinin, eşinin veya çocuklarının sahibi bulundukları bir varlığı emsal bedelinden daha yüksek bir bedelle işletmeye satmaları halinde söz konusu malın emsal bedeli ile işletmeye dahil olma bedeli arasındaki farkın gider kabul edilmeyeceği yönünde herhangi bir düzenlemenin bulunmaması nedeniyle yapılan yeni düzenleme uyarınca bu durumun işletmeden çekiş olarak kabul edilmesi mümkün olabilecektir. Şöyle ki; Gelir Vergisi Yasası'na eklenen 5. bent ile ilgili kişilerden mal alımının emsalinden yüksek kısmının işletmeden çekilmiş sayılacağı belirtilmiştir. Bundan böyle gerek teşebbüs sahibi ile eş ve çocuklarının, gerekse teşebbüs ile ilgili diğer kişilerin işletmeye mal satmaları halinde satış bedeli olarak belirlenen ve emsalinden yüksek olan bedel ile emsal bedeli arasındaki fark işletmeden çekilmiş sayılacaktır.

Olayı özetleyecek olursak mevcut yeni düzenleme çerçevesinde işletmeden teşebbüs sahibi ile eşinin ve çocuklarının işletmeden ayın olarak çektikleri değerlerin Gelir Vergisi Yasası'nın 41. maddesinin 5. bendi kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmayıp, buna karşılık işletmeye emsal bedelinden daha yüksek bedelle satılan mallar için bu hükmün geçerli olması söz konusudur.

Gelir Vergisi Yasası'nın 41. maddesinin 5 numaralı bendi Gelir Vergisi mükellefleri tarafından ilişkili kişilere örtülü kazanç sağlanmasını önlemeye yönelik bir düzenlemedir. Ancak bu düzenlemenin kapsamı mevcut yasal düzenleme ile açık ve net olarak anlaşılamamaktadır. Dolayısıyla söz konusu uygulamaya yönelik olarak yapılan tartışmalar ve değerlendirmeler giderek artmaktadır. Bu bağlamda karşımıza çıkan bir başka soru da bundan böyle teşebbüs sahibinin, eşinin ve küçük çocuklarının dışında kalan ilgili kişilerin cari hesaplarına bundan böyle faiz yürütülüp yürütülemeyeceği konusudur. Bu konu ayrıca incelenecektir.

 

http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=77350&YZR_KOD=157&ForArsiv=1