Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Müşterilerinin itibarını zedeleyen bankalar var (10.03.09) PDF Yazdır e-Posta
10 Mart 2009

BDDK Başkanı Tevfik Bilgin Krizde dünya finans sektörleri ortalamasının üzerinde performans gösteren Türk bankaları 2009'a temkinli adımlar atarak girdi.

 

Bankalar ilk olarak, varlık değerlerinin azalmasından dolayı teminatlarını güçlendirdi. Kaotik ortamda bazı finansal kurumlar vadesi gelmemiş çeki işleme koyma, müşteriyi taciz etme, kredisini geri çağırma ve iş hayatındaki parasal akışta müşterinin itibarını düşüren hareketlerde bulunma gibi tavırlar takındılar. Infomag Dergisi'ne konuşan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, "Özellikle bu hareketlerde bulunan bankalar var. İsim vermeyeceğiz, ancak kimler olduğunu biliyoruz. Şu an fazla sesimizi çıkarmıyoruz. Sadece uyarılarda bulunuyoruz." şeklinde bilgi verdi. Bu yolla trilyonluk firmaların 50 bin lira yüzünden rezil olacağı uyarısında bulunan Bilgin, kolay kolay oluşmayan bu firmaların ticari itibarına zarar vermeye kimsenin hakkı olmadığını söyledi. Krizlerin gelip geçici olduğunun altını çizen Denetleme Kurumu Başkanı Bilgin, "O zaman bu bankaların bu kötü imajlarını nasıl tamir edeceklerini merak ediyorum." dedi. Kredileri geri çağrılan bazı şirket yöneticileri krizde yanlarında olmayan bankaları kara listeye aldıklarını ve kriz sonrası bu bankalarla kesinlikle çalışmayacaklarını duyurmuştu.

 

Kendilerinin bankalara karne verdiğini, ancak uyarıdan başka bir şey yapmak konusunda yasal dayanaklarının olmadığını kaydeden BDDK Başkanı, bazı müşterilerin kara liste kararlarına da karışamayacaklarının altını çizdi. Denetleme Kurumu, bankalara bire bir uyarılarda bulunuyor. Banka-müşteri ilişkisi özel borç ilişkisi olduğu için müdahale edemiyor. Düzenleme ve denetleme yetkisi olan kurumların yığınak biriktirmesi gerektiğini savunan Tevfik Bilgin, yığınakla kastının bankaları biraz sıkmak ve zorlamak olduğunu bildirdi. "Ekonominin yavaşladığı kriz günlerinde ise yavaş yavaş gevşeme yapılmalı." diyen Bilgin, iki-üç yıl önceki olmazsa olmazlarını değiştirdiklerini de sözlerine ekledi.

 

Krizin başlama miladı olarak Lehman Brothers'ın iflası gösteriliyor. Türk bankacılığında 2007'de önceki yıllar gibi hızlı gidişat gözlenmiyordu. Fakat 2008'in ikinci yarısında küresel kriz şiddetini artırdı. Şu anki kredi takip oranı yüzde 3,8, yıl sonunda bu oran yüzde 3,6 olarak gerçekleşmişti. Bankacılığın kredi, kur, likidite, faiz ve politik riskler gibi doğal riskleri var. Yabancı bankaların, yurtdışındaki genel merkezlerinde yaşanan sıkıntılara rağmen Türkiye'de yerli bankalar kadar yüksek performans gösterdiğini belirten Tevfik Bilgin, Türk bankacılığında sektörel risklere bir de 'ana merkez' riski eklendiğini vurguladı. BDDK, yabancı bankaların merkezlerinde hisselerin gelişimi, alınan kararlar ve genel kurullarını takip ediyor. Ancak başka ülkede olduklarından hiçbir kontrol yetkisi yok. Bu durumun kontrol edemedikleri 'ana merkez' riski oluşturduğunu söyleyen Bilgin, Batılı ülkelerin denetleme kurumları ya da merkez bankalarıyla bilgi akışı anlaşmaları imzaladıklarını kaydetti.

 

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=823552&title=musterilerinin-itibarini-zedeleyen-bankalar-var