Çalışmanın Kısası Nasıl Olur? |
10 Mart 2009 | |
Kısa çalışma kavramı, iş akdi feshedilmeden, geçici olduğu düşünülen bu tip kriz ortamlarından kurtulmak için geçici bir çözüm yolu olarak da değerlendirilebilir. Devir tasarruf devri. Artık herkes bir şekilde masrafları kısmanın yolunu arıyor. Erkekler maçlara gitmekten vazgeçiyor. Bayanlar ise kuaför masraflarını kesiyor. Gazetelerde ve televizyonlarda ise sürekli sıkıcı ve iç karartıcı haberler var. Bir türlü sonu gelmek bilmeyen ekonomik kriz haberleri de cabası. Global olarak yaşamakta olduğumuz ve ne zaman biteceği bilinmeyen bu ekonomik krizi aşmak amacıyla birçok ülke tedbirler alıyor, teşvik ve destek unsurlarını devreye sokuyor. Söz konusu krizlerle ilgili en acı verici konulardan biri ise, ilk akla gelen çözüm yolunun işçi çıkarmaları olması ya da ücretsiz izin mekanizmalarının kullanılması. Ekonomik kriz veya zorlayıcı sebeplerin varlığı halinde, işçilerin geçici olarak ücretsiz izne çıkarılmasını veya toplu işçi çıkarılmasını önlemek amacıyla mevzuatımızda yer alan bir kavramın, bu günlerde gündemde kendine önemli bir yer bulduğunu söylersek yanlış olmaz herhalde. Kısa çalışma ve kısa çalışma ödeneği kavramı. Zaten üretimde meydana gelen düşüş ve pazar payını kaybetmek ciddi bir karamsarlığa sebep olmuşken, bir de istihdamın üzerinde kara bulutların dolaşması daha da büyük moral bozukluklarına yol açıyor. Kısa çalışma ve kısa çalışma ödeneği ile aslında istihdamı korumak, çalışanları işsiz bırakarak onlara işsizlik ödeneği ödemek yerine, çalışanların istihdamda kalmaları amaçlanıyor. Kısa çalışma kavramı, iş akdi feshedilmeden, geçici olduğu düşünülen bu tip kriz ortamlarından kurtulmak için geçici bir çözüm yolu olarak da değerlendirilebilir. Yazımızın ilerleyen bölümlerinde kısa çalışma kavramı üzerinde yorumlar yapıp, ne anlama geldiğini, bundan nasıl yararlanılabileceğini açıklayacağız. Tabi ki kanunlara, yönetmeliklere, kısacası yasal düzenlemelere referans vererek... Yaralara ne kadar merhem olabileceğini ise hep birlikte göreceğiz. Yeni Kanun Maddesinin Değerlendirilmesi Kısa çalışma ve kısa çalışma ödeneğinin yer aldığı İşsizlik Sigortası Kanunun ek 2’nci maddesinde, kısa çalışma ve kısa çalışma ödeneği hakkında açıklamalar yapılıyor. Buna göre, sigortalı sayılan kişileri hizmet akdine tabi olarak çalıştıran işveren; genel ekonomik kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerini geçici olarak önemli ölçüde azaltması veya işyerinde faaliyeti tamamen veya kısmen geçici olarak durdurması halinde, durumu derhal gerekçeleri ile birlikte Türkiye İş Kurumu’na bildiriyor. Şayet işyerinde bir sendika mevcutsa, durumu toplu iş sözleşmesi tarafı sendikaya da bir yazı ile bildirmesi gerekiyor. Talebin uygunluğunun tespiti ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yapılıyor ve bahsetmiş olduğumuz nedenlerin bulunması halinde, kısa çalışma ödeneği ödeniyor. Tabi sadece bu yeterli olmuyor. İşyerinde geçici olarak en az dört hafta işin durması gerekiyor. Kısa çalışma süresi, zorlayıcı sebebin devamı süresini ve her halükarda üç ayı aşamıyor. Ancak unutmadan ekleyelim,TBMM’de 18.02.2009 tarihinde kabul edilmiş olan ve Cumhurbaşkanlığı’na gönderilen 5838 sayılı Kanun ile bu süre altı aya çıkarılıyor. Yukarıda belirtilen nedenlerle işyerinde geçici olarak en az dört hafta işin durması veya kısa çalışma hallerinde, işçilere çalıştırılmadıkları süre için işsizlik sigortasından kısa çalışma ödeneği ödeniyor. Kısa çalışma ödeneğine hak kazanabilmek için bu şartlar da yeterli olmuyor. İşçinin kısa çalışma ödeneğine hak kazanabilmesi için, çalışma süreleri ve işsizlik sigortası primi ödeme gün sayısı bakımından, işsizlik ödeneğine hak kazanma şartlarını yerine getirmesi de gerekiyor. Günlük kısa çalışma ödeneğinin miktarının, işsizlik ödeneği miktarı kadar olması gerekiyor. 5838 sayılı Kanun’da işsizlik ödeneği miktarının % 50 oranında arttırılarak ödeneceğini aklınızın bir köşesinde bulundurmayı unutmayın. Kısa çalışma ödeneğinden yararlananlara ait sigorta primlerinin aktarılması ve sağlık hizmetlerinin sunulmasına ilişkin işlemler ise 506 sayılı Kanunda belirtilen esaslar çerçevesinde yürütülüyor. Unutmadan hatırlatalım; İşsizlik Sigortası Kanunu’na göre kısa çalışma ödeneği olarak yapılan ödemeler, başlangıçta belirlenen işsizlik ödeneği süresinden düşülürken. 5838 sayılı Kanun’la bu ödemelerin başlangıçta belirlenen işsizlik ödeneği süresinden düşülmeyeceği ifade ediliyor. İşsizlik ödemelerinin ne zaman başlayacağı da Kanun’da açıklanıyor. İşsizlik ödeneği ödemeleri 4857 sayılı Kanun’un 24’üncü maddenin (III) numaralı bendinde ve 40’ıncı maddede öngörülen bir haftalık süreden sonra başlıyor. Kısa çalışma ödeneği aldığı süre içinde işçinin hastalık ve analık sigortasına ait primler, İşsizlik Sigortası Fonu tarafından 2/3 oranında Sosyal Sigortalar Kurumu’na aktarılıyor. Bu primlerin hesaplanmasında ise, sigorta primlerinin hesabında esas alınan en alt kazanç sınırı dikkate alınıyor ve hesaplama bu sınır üzerinden yapılıyor. Kısa Çalışma ve Kısa Çalışma Ödeneğine İlişkin Yönetmelik 13.01.2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Kısa Çalışma Ödeneğine İlişkin Yönetmelik, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’na göre sigortalı sayılan kişileri ilgilendiriyor ve işçilere kısa çalışma ödeneğinin nasıl ödeneceği konusunu düzenliyor. Bunun için yukarıda da bahsetmiş olduğumuz üzere, genel ekonomik kriz veya zorlayıcı nedenlerle, haftalık çalışma sürelerini geçici olarak önemli ölçüde azaltan veya faaliyetini tamamen veya kısmen geçici olarak durduran işverenin talepte bulunması gerekiyor. Bu talebin uygunluğu Bakanlık tarafından tespit ediliyor. Söz konusu yönetmelik ise esasında, işçilere kısa çalışma ödeneği ödenmesine ilişkin usul ve esasları düzenliyor. Bildirimin İçeriği Nasıl Olmalı? Kısa çalışma ödemesine ilişkin işverenin Türkiye İş Kurumu birimine ve şayet mevcutsa, sendikaya bildirimde bulunması gerekiyor. Tabi ki bu bildirimin yazılı olarak yapılması gerekiyor. İşverenin bu bildiriminde: · Genel ekonomik krizin veya zorlayıcı sebeplerin işyerine etkileri ile zorlayıcı sebebin ne olduğunu, · İşyerinin unvan, adresi, varsa toplu iş sözleşmesi tarafı sendikayı, Bakanlık bölge müdürlüğü ile sosyal güvenlik işyeri sicil numarasını, · Varsa, iddiasını kanıtlayıcı somut belgeleri belirtme zorunluluğu bulunuyor. İnceleme esnasında kısa çalışma yaptırılacak kişilere ilişkin bilgilerin de işveren tarafından, Kurumca belirlenen formata uygun olarak hazırlanması gerekiyor. Bu bilgiler manyetik ortamda Kurum’a bildiriliyor ve bir de yazılı olarak Bakanlık İş Müfettişliği’ne teslim ediliyor. Bildirim ve Talebin Değerlendirilmesi İşverenin kısa çalışma ödeneği ile ilgili bildirimde bulunması sonrasında bu talep Kurum tarafından şekli olarak değerlendiriliyor, talebin sebepleri irdeleniyor. Genel ekonomik krizin varlığını, işçi ve işveren sendikaları konfederasyonlarının iddia etmesi veya bu yönde kuvvetli emarenin bulunması halinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın duruma açıklık getirmesi gerekiyor. Ekonomik krizin varlığına açıklık getirilmeden, genel ekonomik kriz gerekçesi ile yapılan başvurular ile zorlayıcı sebeplerle bağdaşmadığı halde, nakit darlığı, ödeme güçlüğü, pazar daralması ve stok artışı gibi sebeplere dayalı olarak yapıldığı tespit edilen başvurular ise Türkiye İş Kurumu tarafından reddediliyor. Genel ekonomik kriz veya zorlayıcı sebeplerle yapılan başvuruların uygunluk tespiti, Bakanlık iş müfettişleri tarafından ivedilikle yapılıyor. Sonrasında ise talebin uygun bulunması halinde, kısa çalışmanın başlama ve bitiş tarihleri ile kısa çalışma yapacak işçilerin listesine son şekil veriliyor ve Bakanlık iş müfettişince düzenlenen rapor ekinde yazılı olarak Kurum’a gönderiliyor. İnceleme sonucunda ise gerek Türkiye İş Kurumu’nun gerekse de işverenin kendi üzerinde düşen bildirim sorumluluğunu yerine getirmesi gerekiyor. Türkiye İş Kurumu tarafından işverene, işveren tarafından varsa toplu iş sözleşmesine taraf işçi sendikasına ve iş yerinde yazılı olarak ilan edilmek suretiyle işçilere bildirim yapılması gerekiyor. İşçinin kısa çalışma ödeneğinden yararlanması için hangi şartların gerçekleşmiş olması gerekiyor? Öncelikle işverenin talebinin Bakanlık tarafından uygun bulunması gerekiyor. İkinci olarak, işçinin kısa çalışmanın başladığı tarihte, çalışma süreleri ve işsizlik sigortası primi ödeme gün sayısı bakımından işsizlik ödeneğine hak kazanmış olması gerekiyor. Ve son olarak da, işçinin kısa çalışma ödeneği talebinde bulunması gerekiyor. Kısa Çalışma Ödeneğinin Miktarı ve Ödenmesi Günlük kısa çalışma ödeneğinin miktarının, işsizlik ödeneğinin miktarı kadar olması ve İşsizlik Sigortası Kanunu’na göre ödenmesi gerekiyor. Ancak 5838 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikle işsizlik ödeneği miktarı % 50 oranında artırılıyor. İşsizlik ödeneği tutarının, sigortalının son dört aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt ücretinin yüzde 40’ı kadar olması gerekiyor. Kısa çalışma ödeneğinin süresi üç ayı aşmamak kaydıyla-5838 sayılı Kanunu’la 6 aya çıkarılıyor-kısa çalışma süresi kadardır. Ödeneğin süresi hak edilen işsizlik ödeneği süresini aşamıyor. Kısa çalışma ödeneğinin, iş yerinde uygulanan haftalık çalışma süresini tamamlayacak şekilde, çalışılmayan süreler için verilmesi gerekiyor. Zorlayıcı sebeplerle iş yerinde kısa çalışma yapılması halinde, ödemeler bir haftalık süreden sonra başlaması ve işçinin kısa çalışma ödeneği aldığı süre için ödenecek sigorta priminin, İşsizlik Sigortası Fonu tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu’na aktarılması gerekiyor. Kısa çalışma ödeneğinden yararlanan işçi, işsizlik sigortasından yararlanmak için İşsizlik Sigortası Kanunu’nda öngörülen koşullar gerçekleşmeden işsiz kalırsa, kısa çalışma ödeneği aldığı süre düşüldükten sonra, daha önce hak ettiği işsizlik ödeneği süresini dolduruncaya kadar işsizlik ödeneğinden yararlanıyor. 5838 sayılı Kanun’la bu ifade de bir değişiklik yapılıyor.Kısa çalışma ödeneği olarak yapılan ödemelerin başlangıçta belirlenen işsizlik ödeneği süresinden düşülmeyeceği belirtiliyor. Kurum birimi, işçilerin başvurusunu, izleyen ayın sonuna kadar sonuçlandırmak durumunda. Kısa çalışma ödeneğinin, işçinin kendisine, aylık olarak her ayın sonunda ödenmesi gerekiyor. Kısa çalışma ödeneği, nafaka borçları dışında haciz veya başkasına devir veya temlik edilemiyor. Kısa Çalışma Ödeneğinin Kesilmesi veya Erken Sona Ermesi Kısa çalışma ödeneği alanlarda bu ödeneğin bazı şartlarda kesilebileceği unutulmamalı. Bu şartların neler olduğu ise Kısa Çalışma ve Kısa Çalışma Ödeneği Hakkında Yönetmelik’de açıklanıyor. Bu ödeneğin kesilmemesi için bu ödeneği alanların işe girmemesi ve yaşlılık aylığı almaması gerekiyor. Askerlik hizmetinin ifa edilecek olması da kısa çalışma ödeneğini kesen sebeplerden biri. Bunların yanı sıra, herhangi bir kanundan doğan çalışma ödevi nedeniyle işçinin işinden ayrılması veya geçici iş göremezlik ödeneğinin bağlanması halinde de kısa çalışma ödeneği kesiliyor. Bir de kısa çalışma ödeneğinin erken sona ermesi durumu var ki, bunun için de işverenin ilan ettiği süreden önce normal faaliyetlerine başlamaya karar vermesi gerekiyor. İşverenin bu durumu Türkiye İş Kurumu birimine, varsa toplu iş sözleşmesi tarafı sendikaya ve işçilere altı işgünü öncesinde yazılı olarak bildirmesi gerekiyor. Bildirimde yer alan tarih itibariyle kısa çalışma da sona eriyor. Yeni Kanun Neleri Değiştiriyor? Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi TBMM’ de kabul edilen ve Cumhurbaşkanlığı’na gönderilen 5838 sayılı yepyeni bir Kanun var. Başta vergi kanunları olmak üzere işsizlik sigortası kanunları ile birçok kanunda değişiklik öngören bu Kanun bir süre önce Bakanlar Kurulu’nda kabul edilmiş ve 10.02.2009 tarihi itibariyle TBMM ilgili komisyonlarının gündemine girmiş durumdaydı. Her ne kadar yazımızın ilgili bölümlerinde 5838 sayılı Kanun’la yapılan değişikliklerden bahsetmiş olsak da, aşağıda toplu bir şekilde yapılan değişikliklerden bahsetmek yerinde olacak. Buna göre; 5838 sayılı Kanun’la 2008 ve 2009 yıllarında yapılan başvurular için geçerli olmak üzere, kısa çalışma için İşsizlik Kanunu’nun ek 2’nci maddesinde öngörülen azami üç aylık sürede değişiklik yapılıyor.. İşsizlik Sigortası Kanunu’na eklenen geçici 8’nci madde ile bu süre altı aya çıkarılıyor. Buna ilaveten, kısa çalışma ödeneği miktarının yüzde 50 oranında artırılarak ödeneceği ve kısa çalışma ödeneği olarak yapılan ödemelerin başlangıçta belirlenen işsizlik ödeneği süresinden düşülemeyeceği belirtiliyor. Bir diğer ilave ise kısa çalışma süresi ile ilgili. Bu madde kapsamında, uygunluk tespiti yapılmış olan başvurular için kısa çalışma süresi, işverenin talebi doğrultusunda uzatılabiliyor. Kısa çalışma ödeneği ile ilgili önemli bir tartışma konusu ise kısa çalışma ödeneğinden işçinin mi işverenin mi faydalandığı. Her ne kadar işçilere verilen bir çalışma ödeneğinden bahsedilse de, bir kısım görüşlere göre işverenin ücret, SSK primi ve gelir vergisi ödemesi yapmayacağı için giderlerini azaltacağından dolayı faydanın işveren lehine olduğu savunuluyor. Ayrıca işverenlerin gerçekten ekonomik kriz nedeniyle işçilerini işten çıkartması durumunda da işe iade davalarını kaybetmemiş olacağı ifade ediliyor. Her ne olursa olsun kısa çalışma işçiye asgari düzeyde de olsa yaşamını idame ettirmesi için gelir güvencesi sağlamaktadır. Sadece bununla da kalmayıp, işverenin elinde olmayan sebeplerle nitelikli işçilerini elinde tutmasını sağlayıcı önemli bir silahtır. |