Şirketlere 15 milyarlık kredi garantisi |
25 Mart 2009 | |
Kriz nedeniyle bankaların özellikle küçük ve orta boy işletmelere kredi vererek risk almaktan kaçınması üzerine hayata geçirilecek kredi garanti mekanizmasının ayrıntıları netleşiyor. 2.5 milyar TL'lik kaynakla başlatılacak sistemde, KOBİ'ler için yeni bir kredi kullanma mekanizması kurulacak.
Kurulacak mekanizmada asıl hedef KOBİ'ler. Buna göre KOBİ'ler, kredi almak için bankalara başvuracak. Burada yapılan görüşme ve incelemeler sonucunda KOBİ'nin ne kadarlık bir kredi garanti desteğine ihtiyaç duyduğu tespit edilecek. Krediye karşılık istenen teminat, kurulacak sözkonusu fon tarafından karşılanacak. Kredi garanti mekanizmasında, banka tarafından hesaplanan kredi riskinin yüzde 60'ına kadarını kurulacak fon üstlenecek. KOBİ, krediyi geri ödemeyemezse banka aldığı garantiyi tahsil ederek zor duruma düşmekten kurtulacak.
Mekanizmanın kurulma gerekçesi ise bankaların önceden rahat bir şekilde kredi verdikleri şirketlere kriz başladığından bu yana yeni standartlar getirip kredi musluğunu kısmaları. Bu da özellikle istenen teminat ve kefaletlerin artması nedeniyle KOBİ'lerin kredi kullanmalarının önünü tıkıyor. Hükümet de finans sektörünün, reel sektöre kredi vermesini hızlandırmak için bu yeni modeli geliştirdi. "5'inci paket" olarak da adlandırılan sistemin özünü kredilendirme mekanizması oluşturuyor. Bu mekanizma daha çok şirketlere garanti vermek için devreye girecek.
Kurulacak bir fona Hazine'nin ve TOBB gibi meslek örgütlerinin kaynak vermesi üzerinde duruluyor. Daha önce KOBİ'lere verilen böyle bir desteğin; kaldıraç etkisiyle 6 kat kredi hacmine ulaştığından hareketle yapılan hesaplamalarda konulacak 2.5 milyar liralık bir desteğin, 15 milyar liralık kredi hacmine ulaşabileceği hesaplamaları yapılıyor.
Öte yandan bürokrasinin yaptığı çalışmalarda, kredi garanti mekanizmasının daha iyi nasıl çalışacağı üzerinde duruluyor ve tartışmalar yapılıyor. Yapılan tartışmalarda kredi garanti mekanizmasına Hazine kağıdı verilmesi veya nakit destek verilmesi tartışılıyor.
Kağıt verilirse ortaya çıkacak faiz yüklerinin ise vade sonuna atılıp, bu yıla ilişkin bir yük çıkmaması üzerinde duruluyor. Bu aynı zamanda kurulacak sistemin IMF'ye anlatılmasında da avantaj yaratacak ve 'bütçeye yük oluşturmayacağı' mesajı verilecek. Kaynağın nakit olarak verilip verilmeyeceği de çalışmalar sonunda ortaya çıkacak. Çünkü eğer IMF ile anlaşma sağlanırsa, buradan alınacak kredinin bir kısmının bu sistem için kullanılabileceği üzerinde duruluyor. Yetkililer sisteme yönelik çalışmaların devam ettiğini vurgulayarak, kredi mekanizmasının akışkanlığını sağlayacak iyi bir sistem kurulmaya çalışıldığını, tartışmaların devam ettiğini ifade ettiler.
Kredi garanti mekanizmasının dışında bir de İstanbul ve Ankara yaklaşımlarına benzer bir yapılanmaya gidilip gidilmeyeceği üzerinde çalışma yapan bürokrasi, verilecek siyasi karar öncesinde; vergi, SSK borçlarına ödeme kolaylığı sağlanacaksa, bunun en az 2 yıllık olması gerektiği üzerinde duruyor. Bir önceki İstanbul ve Ankara yaklaşımında kamu borcunun yapılandırmaya dahil edilmediğini ve borçların biriktiğini, Maliye Bakanlığı'nın son çıkardığı 18 ayda 18 eşitte vergi borçlarının ödenmesine ilişkin kolaylığın da beklenen etkiyi sağlamadığı anlatıldı.
KOBİ'lerin kurulacak sistemde yeni kredi almaları halinde, kamunun borcunu hemen tahsil etmek istediğini anlatan bürokratlar, 18 ayda 18 eşit taksit imkanından umduğunu bulamayan Maliye Bakanlığı'nın da sadece KOBİ'lere yönelik bir yeniden yapılandırmaya sıcak bakabileceğini ifade ettiler. Bunun dışında sektörde özellikle demir çelik fabrikalarının elektrik borçlarını ödeyemediğini anlatan yetkililer, bazı büyük işletmelerin bile milyonluk elektrik borçları ile karşı karşıya kaldıklarını söylediler.
Büyük şirketlerin kredi sorunu olmadığı düşünülüyor. Hedef kredi bulmakta zorlanan KOBİ'ler. Ayrıca mekanizma batık kredileri kapsamıyor.
Yaklaşık 2.5 milyar liralık bir fon oluşturulacak. Hazine'nin yanında TOBB başta olmak üzere diğer meslek örgütleri ve vakıflar da para koyacak.
Kriz döneminde kredi verip risk almak istemeyen bankaların riski paşlaşılacak. Para veren kesim geniş olduğundan herkes elini taşın altına koymuş olacak.
Kredi riskinin yüzde 60'ını fon üstlenecek. Böylece aslında durumu iyi olmasına rağmen 'geri alamazsam' diye kredi açmayan bankaların eli rahatlatılacak.
Bakan Mehmet Şimşek, Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren'in taslak üzerinde çalıştığını ve nisan ayında uygulamaya geçmeyi planladıklarını söylüyor.
|